Radikal Kararlar

103 9 0
                                    

  Bütün vücudum deli gibi hareket ediyordu suyun içinde, bir şekilde yukarı çıkabilmem umuduyla. Su yutuyordum ve yuttukça gözlerim kararıyordu. Evet sanırım vakti geldi, öleceğim yani. Artık hareket etmeyi bıraktığımda bir anda yukarı doğru çekildim hızla. Suyun yüzeyine çıktığımda biri beni sımsıkı tutmuş havuzun kenarına doğru yüzüyordu. Bense öksürüklerim arasında nefes almaya çalışıyordum. Havuzun kenarına varamadan bilincimi kaybettim, gözlerim kapandı.

Bir anda ağzımdan çıkan suyla yerimden sıçradım öksürerek su çıkardım ve tekrar yattığım yere geri döndüm. Başımda saçları ve bedeni ıslak Tuna Alaz vardı. Onda ilk defa gördüğüm endişeli bakışlarla suratıma bakıyordu. Gözlerim etrafta dolaştığında bir sürü insan toplanmış aynı endişeli bakışlarla bana bakıyorlardı.

''Azra, iyi misin?'' endişeli ses tonunu da ilk defa duyduğum Tuna'ya döndü tekrar gözlerim. Sadece suratına boş boş bakıyordum yattığım yerden.

''Hey! Parti bitti! Hadi dağılın hadi!'' diye insanları dağıtmak için ayaklandı Alp hızlıca. İnsanlar yavaş yavaş dağıldı. Alara'da ayıp olmasın diye yanıma geldi büyük ihtimalle, Tuna'nın yanına çöktü ve elimi tuttu sahte endişeli suratıyla.

''Canım, çok korktuk iyi misin?'' dediğinde ona da Tuna'ya attığım aynı boş bakışı attım.

''Alara sen nasıl bilmiyorsun bu kızın yüzme bilmediğini? Herkese ballandıra ballandıra Azra benim kuzenim şöyle şöyle şeyler yaşadı hep yanındaydım onun dedin, bunu nasıl bilmiyorsun?'' Alp'in cümleleriyle gözlerim fal taşı gibi açıldı ve Alara'ya baktım. İnsanlara benim yaşadığım şeyleri, her şeyimi anlatan oymuş. İnsanlar onun yüzünden bana acıyarak bakıp yüzlerce laf ediyormuş gözümün içine baka baka. Hızlıca doğruldum yattığım yerden. Tuna kolumdan tuttu hızlı kalktığım için. Sertçe kolumu tutan eline bakıp çektim kolumu ve Alara'ya döndüm.

''İnsanlara yaşadığım her şeyi anlatan sen miydin?'' dedim öfkemi içime atmaya çalışırken. Ortam gerilmişti. Alara bir şey diyemeden suratıma bakıyordu. Tuna'da sorduğum soruyla Alara'ya kilitlenmişti. Bir süre öyle kaldık kimse bir şey demiyordu. En sonunda bir hışımla kalktım. Tuna'da benimle birlikte ayağa kalkmıştı hemen. Onu umursamadan yürümeye başladım hızlıca. Buradan derhal siktir olup gitmem gerekiyordu. Arkamdan geldiğini fark ettiğimde durdum ve ona döndüm. Endişeli bakışları hala gitmemişti. Ama bu hiç bir şeyi hiç bir şekilde değiştirmezdi işte. Alara ve Alp'ten yeterince uzaklaşmıştık. Bir adım atarak ona yaklaştım.

''Bir daha sakın, sakın hayatıma yaklaşma. Bana yaklaşma. Uzak dur benden. Yaptığımız anlaşmayı sikeyim umurumda değil hiç bir şey istemiyorum senden. Sen hayatıma girmeden önce boktan bir hayatım vardı evet, ama sen her şeyin içine daha çok sıçtın. Hayatımı mahvettin şu tanıştığımız 3 günde. Siktir git Tuna Alaz.'' dedim nefretle gözlerinin içine bakarken. Söylediklerimle endişeli suratı yerine başka bir surat ifadesi oluştu yüzünde. Nasıl bir surat ifadesi bilmiyorum, tanımasaydım üzüldü derdim, ama onun hiç bir şeye üzülmeyecek kadar kalpsiz biri olduğunu fark ettim. Kesinlikle üzülmedi. 

Onu orada bırakıp hızlıca çıktım evden. Ona arkamı döner dönmez ağlamaya başlamıştım. Her yerim ıslaktı, ayaklarım çıplaktı, nereye nasıl gideceğim konusunda hiç bir fikrim yoktu. Sadece gidip uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşacaktım bu sikik yerden. Evin kapısından çıktığımda Tuna'nın arabasına yaslanmış tanıdık bir surat gördüm. Bu kuzeni Doruk'tu. Beni görünce ilk gülümsemiş, daha sonra halimi fark edip dehşete uğramış bir şekilde bakakalmıştı. Ben önünden öylece geçip giderken kaşlarının çatıldığını görmüştüm.

''Azra?!'' diye seslendi arkamdan. Duymak istemiyordum şuan hiç kimseyi. Kimseyle konuşmakta istemiyordum.

''Hey Azra!'' bu sefer sesi yaklaşıyordu. Bana yetişmek için adımlarını hızlandırmıştı. Ben daha çok hızlanırken o bu sefer koşmuş olmalıydı ki beni kolumdan yakalayıp durdurdu.

ALAZ |aron piper|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin