bir şişe şarap.

108 11 1
                                    

Arkadaşlar medyada Doruk ve Tuna ashasdhshd. Bu çocuğu Doruk yaptığım için lütfen beni linçlemeyin, diziyi unutun ksjdkasjdkalsd Yorumlarınızı ve votelarınızı bekliyorummmm öpüldünüz çokkkkk<3.

Bunu benden hiç beklemediği bakışlarında sinir yerine şaşkınlık olmasından belliydi. Artık bunu hak etmişti. Ne sanıyordu ki beni. Hayatımda kimseden ondan nefret ettiğim kadar nefret etmedim ve etmeyeceğim de.

''Bir daha,'' dedim kulağına doğru sinirle,

''Bir daha sakın aptal sevgili rolünü oynamadıkça bana yaklaşma, benimle konuşma tamam mı.'' diye tısladım öfkeyle ve hızlıca omuzlarından iktirip bango ve onun bedeninin arasından kurtuldum. Hızlıca içeri gittim. Sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme, ne kadar yerleştirebildiysem artık.

''Tuna çikolatayı getiriyor Alara'cım. Ben uyuyacağım, size iyi eğlenceler.'' Alp Alara'ya döndü.

''Bizde kaçsak mı yavaştan bebeğim?'' dediğinde Alara'nın yüzü düştü ama belli etmedi. Yani Alp anlamamıştır. Alp neyi anlıyor ki zaten salak salak bakınıyor sadece.

''İyi tamam.'' dedi soğuk bir şekilde.

''Pekala, Tuna geçirir sizi ben yatıyorum.'' kimseye daha fazla katlanacak takatim kalmadı sahiden. En ufak bir şey daha olursa birinin kafasına vazo falan fırlatacağım. Ya ben hiç böyle bir insan değildim bana ne oldu böyle anlamıyorum. Hızlıca arkamı dönüp merdivenlere ilerlediğimde Tuna'yla karşılaştık, asla ama asla suratına bakmadan merdivenlerden çıktım.

Odama geçtiğimde sinirle kapıyı kapattım ve yatağa oturdum. Nasıl bir aptaldım da bu hayvanla bir anlaşma yapmıştım ben. Dua edecektim, şunlar zaten tencere kapak gibi olurlar, bir an önce olsunlar ve ben kurtulayım. Adam bana resmen kaşar muamelesi yaptı az önce. O karşıma çıkmadan önce bir tane arkadaşım yoktu, onu geçtim bir kişiyle bile selamlaşmıyordum okulda. Varlığım yokluğum birdi derken şaka yapmıyordum size, cidden öyleydi. Bu gerizekalı hayatıma girinceye kadar tabi.

Ben bu sinirle nasıl uyuyacağım. Kafam açıldı resmen, ne güzel sarhoştum, tatlı tatlı uyuyacaktım. En son bir şişe daha vardı. Onu içeceğim. Evet içeceğim. Nasıl olsa Alara ve Alp'te gitti. Onunla muhatap olmak zorunda değilim. Bir hışımla kalktım yataktan ve çıktım odadan. Aşağı inerken bir yandan etrafa bakınıyordum buralarda mı diye. Odasında herhalde. Rahatlamamla güzel bir nefes verdim ve mutfağa girdim. Dolaptan şarabı çıkardım, bir tane de kadeh çıkardım, mutfakta ki masaya oturdum. Doldurdum, içtim.

Son kalan 4 yudumluk şaraba baktım ve bardağa doldurmak yerine kafama diktim. İşte şimdi dünya dönüyor dostlar! Ayağa kalktığımda yer altımdan kayıp gidince zar zor sandalyeye tutundum. Sandalye kaydığı için ses çıkarmıştı, bu duruma kendi kendime güldüm. Sarhoş olmak harika bir şeymiş, her şey komik ve gülüyorsun, harika! Zar zor etrafa tutuna tutuna  merdivene kadar gittim. Fakat bu merdiven neden uzadıkça uzuyor. 

Neyse Azra, bu çıktığın ilk yokuş değil nasıl olsa, bunu da halledersin sen kızım! İlk iki basamakta aşırı zorlanınca, iki ayakla çıkmak yerine ellerimi de basamaklara yerleştirdim ve dört ayak çıkmaya başladım. Bir şekilde çıkabiliyorum neyse ki.

''Ne bok yedin sen.'' yukarıdan gelen sert sesle kafamı kaldırıp merdivenin başına baktım. Duvara yaslanmış sert bakışlarıyla beni süzüyordu. Üstü çıplak. Üstü çıplak. Üstü- Azra! Alo ya alo! Kendine gel! 

''Sannnn-naneeee!'' dedim alay ederek. Bir yandan kafamı önüme çevirip ellerimle basamakları bulmaya çalışıyor ve çıkıyordum.

''Dikkat mi çekmeye çalışıyorsun bu şekilde kuş beyinli.'' ben bunu döverim. Çok ciddiyim döverim. Sinirle kafamı kaldırdım. Yanına varmama çok az kalmıştı.

ALAZ |aron piper|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin