aşkın ateşi yakarmış ateşi.

35 3 14
                                    

Dumura uğramış bir şekilde suratına bakakalmıştım. Sınıftan tüm siniriyle birlikte bir rüzgar gibi çıktı ve gitti.

Eve gidinceye kadar bütün yol söylediği şeyi düşündüm. Benimle derdi neydi? Ben neden onun derdiydim daha doğrusu. Yaptığı hiç bir şeyi kafamda birleştiremiyordum, hatta tam tersine her şey daha da karmaşıklaşıyordu. Bu kadar karmaşık bir insan olması beni deli ediyordu. Ben bunu ne kadar düşünürsem düşüneyim bunun da bir cevabını alamayacaktım ondan. Yarın olduğunda yine başka bir şey yapacaktı. Tuna böyleydi. Yaptığı ve söylediği her şeyi düşünmek ise tamamen benim aptallığımdı. Onu umursamadan hayatıma devam etmem gerekiyor ve onu düşünmemem gerekiyordu.

Eve girdiğimde merdivenlerde Dorukla karşılaştık. Bir süre şaşkınlıkla ikimiz de birbirimize bakakalmıştık.

''Hoş geldin.'' dedi gergin sessizliği bozarak. Gülümsedim sadece.

''Çok erken çıktın galiba sabah evden?'' Çok mu belli etmiştim kaçtığımı?

''Benden mi kaçıyorsun sen Azra?'' Evet belli etmişim.

''Hayır..yani..'' Bir şey diyemiyordum çünkü yalan söylemeyi de beceremiyordum.

''Azra bak..'' bir kaç basamak inerek önümdeki basamakta durdu.

''Ben böyle olmamızı istemiyorum. Sanki.. sanki seni kaybetmişim gibi hissediyorum. Sana hislerimi söylerken amacım bu değildi. Eğer bu durum seni böyle benden uzaklaşmaya itecekse, ben bir şekilde hislerimi sana hissettirmeden arkadaş olarak kalırım seninle.'' 

''Sensin! Derdim sensin amınakoyayım!''

Neden böyle bir anda aklıma bu gelmişti şimdi. Neden aklımdan hiç çıkmıyordu ve ne kadar kendime kızsam da onun söylediği en ufak bir şeyi düşünürken buluyordum kendimi. Bu aptallık resmen. Benim dengemle oynamak isteyip oynuyordu da. Söylediği ve yaptığı şeylerin arkasında hiç bir şey yokken ben aptal gibi bunları düşünüyordum. Siktir git kafamın içinden Tuna Alaz! 

''Doruk..'' Bir şeyler söylememi hak ediyordu artık.

''Sen çok iyi birisin. Bana karşı hep iyi ve korumacı oldun. Yanımda oldun. Bana evini açtın. Bende sana değer veriyorum. Sen iyi bir arkadaş-'' 

''Selam gençler!'' Sesini duymamla hızla giriş kapısına doğru baktım. Elindeki poşetleri havaya kaldırmış gülerek içeri girdi. Arkasından giren.. sikik herif! Alara'yla gelmişti!

''Tuna!'' mutfaktan koşarak Doğa çıkmıştı heyecanla. Doruk'a dönüp baktığımda sinirle Tuna'ya bakıyordu. Hızlıca yanımdan geçip Tuna'nın yanına gitti.

''Ne işin var senin burada?''

''Ve bunu niye buraya getirdin?'' sert sesiyle sorduğu sorulara Tuna hiçte sinirlenmeden gayet normal bir şekilde karşılık verdi.

''Sürpriz yapalım dedik kuzen. Kötü mü ettik?'' Resmen dalga geçiyordu. Resmen! Doruk sinirle Tuna'yı kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Konuşmaya gitmişlerdi. Alara kapının girişinde öylece kalakalmıştı. Gözleri beni bulduğunda öylece baktı gözlerime, sanki ne tepki vereceğimi anlamaya çalışıyormuş gibiydi. Sert bakışlarımı bir kaç saniye gözlerinde tuttuktan sonra hızlıca kafamı önüme çevirip merdivenlerden yukarı, odama çıktım.

Ben kaçtıkça resmen daha çok geliyorlar. İkisi de! İkisinden de nefret ediyorum.

Duşumu almış, odada ki masada gidemediğim günlerde işlenilmiş derslerin notunu defterime geçiriyordum. Ben odama çıkalı yaklaşık 1 saat olmuştu. O iki aptalın gitmiş olmasını umut ediyorum. Kapı tıklatıldığında ilk başta tereddüt etsem de daha sonra 'Gir' dedim. Doruk kafasını içeri uzattığın hafif bir tebessümle baktım.

ALAZ |aron piper|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin