sonsuzluk 13.

3 0 0
                                    

Oda koltugna kuruldu ve arabayı çalıştırıp gidicegimiz yere sürmeye başladı. Biraz ilerledikten sonra altımızdan dere akan ve dört yanı ağaçlarla çevrili olan bir köprüden geçtik.çam kokuları,kuş cıvıltıları, uykuma teslim olmaya sürüklüyordu...

25 dk sonra...

-su geldik uyanabilirsin

Ne ara uyumuştum,ne ara varmıştık bilmiyorum tek bildigim uzayın kemerimi açtığı. Ağaçlarla çevrili koskoca bir evin bahçesinde durdugumdu.

+burası neresi?
-burası annemle babamın ilk tanıştığı ev.
+nasıl yani?
-içeri geçelim anlatırım daha zamanımız var.
+peki nasıl istersen.

Şato gibi kocaman olan eve doğru yürümeye başladık epey eski,bakımsız görünüyordu her biri kalın kalın olan on basamak merdüven çıktıktan sonra uzay içeri girmem için eliyle kapıyı gösterdi ve içeri girdik içerisi oldukça geniş ve bakım isteyen odalarla kaplıydı.

-açmısın?
+evet sabah atıştırdığım bir kaç şeyle duruyorum.
-tamam arabada aldıgım bir kaç bişey var yemek için sen burda bekle ben hemen gelicem.
+tamam.

Uzay yanımdan uzaklaşmaya başladıgı esnada evi dolaşmaya başladım salona doğru ilerledim.koltukların üstü çarşaflarla örtülü ve tozluydu,dikkatimi boydan boya uzun vazolarla kaplı olan ve üstünde bir resmin durdugu dolap çekti.yaklaştım ve fotoğrafı elime alıp incelemeye başladım.bir kadın bir adam ve ortalarında duran küçük bir çocuk sanırım o tatlı erkek çocuğu uzaydı. O sıra uzay yanıma çoktan gelmişti.

-geldim .poşettekilere bir bak istersen.
+tamam teşekkür ederim.
-istersen bahçeye çıkalım akan derenim yanında çimenlik alan var oraya oturup yiyebilirsin.
+olur tabi gidelim.

Beraber poşetide alıp yanından dere akan çimenlik alana doğru yürümeye başladık.geldik uzay bir ağacın gövdesine sırtını dayadı ve oturdu bende hemen yanına kuruldum ve poşeti açtım içinden bir adet sandüvinç ve meyve suyu çıkardım.

+sende istermisin?
-hayır ben tokum
+tamam sen bilirsin
+ee anlatmiycakmısın artık buraya neden geldigimizi?
-anlatıcam tabiki meraklı bıdıgım.
+heh dinliyorum.
-şimdi konuya annem ve babamdan girmek istiyorum.annem çok köklü bir ailenin kızıymış baya dedemler falan zenginmiş bu konakta kalıyorlarmış.annem burda doğup büyümüş annem o zamanlar 20 yaşında bir genç kız bir gün kapı çalıyo annem kapıyı açmaya gidiyo ve açınca kimi görsün babam arabası burdan geçerken çamura saplanıyo ve bozuluyo gidicek yeri olmadıgı için burayı buluyo ve yardım istemek için geliyo annemde dedeme haber veriyo dedemde yardım sever,misafirperver bir adammış ama fazla eğoluymuş.
+nasıl yani?
-yani annemi evlendiricegi kişi fakir fukara olamazmış köklü soylu bir aile olmak zorundaymiş çünki kendine layık olanın bu oldugnu düşünürmüş. Herneyse dedem babamın durumunu anlamış arabanın durumuna bakmak için babamla arabanın oldugu yere gitmişler annemde arkadan kova taşıyormuş.dedem arabaya bakmış ve çamurlu olduğu için temizlemesi gerekiyomus önce anneme kovayla bu gördüğün dereden su doldurmasını istemiş.annemde su doldurmaya gitmiş doldurmuş ama kova baya ağırlaşmış taşımakta güçlük çekiyormuş babam bunu fark etmiş ve hemen anneme yardım etmek için annemin yanında gitmiş kovayı tam tutucakken babamın ayakkabılarıda çamur olmuş ve kayıp annemin üstüne düşmüş ilk defa orda göz göze gelmişler ve birbirlerine aşık olmuşlar.
+vayy be
-sonra babam o şekilde anneme pardon isminiz nedir? niye sormuş annemde tebessümle hayat demiş babamda hayatımda bu kadar güzel bir kadın görmemiştim diye mırıldanmış ve annemin üstünden kalkmış o esnada dedem anneme bakmış ve babamla konuşmasından rahatsız olup hemen annemi eve yollamış annem evdeyken babamı düşünüp durmuş babama aşık olmuş tamamen o sıra dedemler arabayı tamir etmiş babam giderken çok minnettar oldugnu ve bu iyiliginden dolayı teşekkür amaçlı tekrar ugriycağını dile getirip ordan uzaklaşmış.2 gün sonra falan babam dedigi gibi elinde papatyalardan olan bir buket ve kova getirmiş.
+kova ne alaka?
-annemin üstünde düştüğü esnada kova kırılmış.
+hm tamam devam edebilirsin.
-dedemler kapıyı açmış içeri buyur etmişler annem kahveleri yapıp getirmiş sohbet muhabbet derken akşam olmuş dedem babama bir iş teklif etmiş
+ne işi?
-bu gördüğün bahçenin bahçivanlıgını yapmasını istemiş.
+eee?
-babamda sırf annem için kabul etmis onu daha çok görebilmek için.annemde bu haberi duyunca epey sevinmiş babam o gece saat ilerledigi için konakta kalmış o gece babam susuyo ve mutfağa gidiyo bir bakıyo annemde orda heycanla yanına gidiyo ve konuşmaya başlıyorlar.

+merhaba hayat hanım
-merhaba burak bey ne işiniz var bu saatte mutfakta?
+bir bardak su içmeye gelmiştim.
-tamam ben size veriyim o vakit.
+siz zahmet etmeseydiniz ben alırdım.

Diyip ikiside aynı anda dolabın kapağına yönelmiş dolabın kapağını tutmuşlar annemin eli aşağıda babamın eli annemin üstüne denk gelmiş.ikiside birbirini süzmüş ve babam elini çekmiş annem suyunu doldurmuş.babam sohbete başlamış

+ee hayat hanım kaç yaşındasınız
-20 siz?
+27
-evlimisiniz burak bey?
+hayır değilim siz?
-bende değilim.
+güzelll
-evli olmamama neden bu kadar sevindiniz?
+hayatımda gördüğüm en güzel bayanın evli oldugnu duysam üzülürdüm.
-teşekkür ederim
+burak desen burak bey fazla mesafeli geliyo bana.
-Tamam burak.

O gece babam anneme bir yüzük vermiş su. Annem ömrü boyunca hiç çıkarmadı o yüzüğü taki vefat edene kadar annemle babam böyle böyle sevgili olmuşlar falan dedem anlamış anneme karşı gelmiş bir bahçivanla evlenemezsin die babamıda kovmuş işten zaten ama annem dedemi dinlememiş ve babamla kaçmış 1 ay falan saklanmışlar o bir ay içersinde bana hamile kalmış aylarca saklanmışlar ben 8 aylıkken dedem annemleri bulmuş ve babamıda annemide vurmuş düşüne biliyomusun su kendi kızını karnında benim oldugmu bildigi halde acımadan vurmuş ambulans falan gelmiş mucize bir şekilde karnından beni almışlar yaşamışım hayata tutunmuşum.

Uzayın gözleri dolmuştu üzgündü ama aynı zamanda çok güçlüydü annesini babasını hayatı boyunca görmemiş onların yokluğuyla savaşmayı ögrenmiş bir çocuktu...

+uzay devam etme istersen
-içeriye geçelim hava karardı içerde sana vermek istediğim bişey var.
+tamam gidelim.

İçeri girdik koskoca salonun köşesinde olan şömineyi uzay yaktı ve başında oturduk. Uzay ellerimi tuttu ve konuşmaya başladı

-su hayatıma tesadüfle girdin aynı annemle babam gibi adın gibi sızdın hayatıma şimdi hayatım sular içinde senin elinde... bilmiyorum annemden görmedigim sevgiyi hissettim seni herşeyim olarak kalbime yerleştirdim... son nefesime kadar koruyup seviceme söz veriyorum...

Cebinden çıkardığı yüzüğü parmağıma taktı.

+bunE?
-o gece babamın anneme taktıgı yüzük öldugu gün parmagindan çıkartıp dayımlara verilmiş biraz büyünce bana verdiler bende kendime aşık oldugum kadına takıcam die söz vermiştim.

Gözlerimden yaşlar akıyordu uzaya sımsıkı sarıldım

- sakin ol sil o gözyaşlarını ağla diye söylemiyorum...
+mutluluktan bunlar hep, bir gün aklımın ucundan geçmezdi mutluluktan birinin hayatıma girip aglatıcagı
-hep mutluluktan ağla hep....

SCHMERZlICHÖNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin