Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hamilesiniz (Çeviri bölümü aq)
♡ — MIKEY !
Kocanız, göğsüne sarılırken saçınızı okşuyor, kulağının tam kalbinin olduğu yerde. Bu çok iyi tanıdığınız kalp, şüphesiz sahip olduğunuz ve adınızı yenen aynı kalp, ancak Mikey'e nasıl söyleyeceğinizi merak ederken midenizde filizlenen endişeyi azaltmıyor. Evliliğiniz zaten yeterince sır; Kocanız güvenliğiniz için o kadar endişeliydi ki, bir aile kurma arzusunu bir kez bile dile getirmedi.
Yine de yapabileceğiniz o kadar çok oyalama var ki, sonunda derin bir nefes alıp gözlerinin içine bakmak için eğilirsiniz, düşüncesizce tavana bakan yorgun gözlerini görünce göğsünüz sıkışır. Onun hakkında ne düşündüğünü hiç söyleyemezsiniz.Çenesini okşamak için uzanıp size bakmanızı isterken derin bir nefes alırsınız. "Mikey, sana söylemem gereken bir şey var.""Hm?"
Titreyen dudaklar ve titreyen ellerle, sözlerin nefes kesici, gergin bir kahkahayla çıkıyor. "Hamileyim."Mikey konuşmuyor, hareket bile etmiyor. Size sadece bir dakika boyunca tek kelime etmeden bakar - hamile duraklaması, endişe içinde ondan kurtulmayı düşündüğünüz kadar durgun - sizi vücuduna daha da yaklaştırıncaya kadar, dudakları gözlerinizin tam ortasına iner. "Ciddi misin?" mırıldanıyor, nasırlı eller çocuğunu taşıyan karnınızın üzerinde çırpınıyor. "Anne baba mı olacağız?"
"Evet! Bundan mutlu musun...?""Aşk, elbette öyleyim," kaşlarını çattı, sanki neden öyle olmadığını düşündüğünüzü merak ediyormuş gibi. "Seninle bir ailem olacak; bu isteyebileceğimden daha fazlası."Ne demek istediğini anlıyorsun. Mikey, tek bir kişi kalmayana kadar ailesini ve sahip olduğu birkaç sevdiklerini onların güvenliği için geride bırakmak zorunda kalana kadar çoktan kaybetmiştir. Ancak bu onun için yeni bir fırsattı. Yeniden başlayabilirdi. Mutluluğu yeniden bulabilirdi. Yeniden sevebilirdi.
♡ — HAITANI RAN !
Yakışıklı kocanız banyoda belirirken, kapı pervazına yaslanmış, telefonunda bir şeyler mırıldanırken, gözünüzün ucuyla bakarken dişlerinizi fırçalamaya devam ediyorsunuz. İkiniz de yatmaya hazırlanıyorsunuz ve o bir yüz maskesi takıyor, sizinkine uygun pijama takımları var."Bebeğim," diye düşünceli bir şekilde, "Hamile misin?"
Neredeyse diş macununu tüküreceksin. Ağzınızı çabucak çalkalayın, bir havluyla ağzınızı kurulayın ve şu anda yanınızda dişlerini fırçalayan Ran'la yüzleşin. Sana masumca, hatta umutla gözlerini kırpıyor, bakışları altında kendini sıcak hissetmene engel olamıyorsun. "N-bu fikre nereden kapıldın?"Tutarsız bir şekilde telefonuna "Fewriod'unuz," diye mırıldandı, "onları şimdi hiç yemedim. Onları takip ediyorum, 'üye mi?"
Kalbiniz o kadar hızlı atıyor ki, göğsünüzden fırlayacakmış gibi hissetmeden edemiyorsunuz, size kaşlarını oynatmak için eğildiğinde şakacı bir şekilde göğsünü itiyorsunuz. "Sen, değil misin? Seni hamile bıraktım mı? Karısı bebeğimle dolu mu?""Sen çok tuhafsın!" Göbek çıkıntısını örtmek için büyük boy düğmenizi koruyucu bir şekilde aşağı doğru çekerek onu dürttünüz. "Ya öyleysem? Sana sürpriz yapma şansımı tamamen mahvettin!"
