18.bölüm

1.4K 93 20
                                    

Bu bölümü EceDili5 DarkBlade_123 gulsumkrgllll aysennuryldrm000 mediarslan0 okuyucularıma ithaf ediyorum.

İthaf edeceğim çok kişi olduğu için beşerli beşerli yapmaya karar verdim çünkü bölümler yetmeyebilir :')

Bu beş kişiye destekleri için teşekkürlerimi sunuyorum.

İyi okumalar...

Dört yıl sonra...

Önümüzdeki mehteran birliği marş çalarken ben etrafımdaki arkadaşlarımla birlikte asker yürüyüşü yapıyordum normal olarak. Mezun olmuştuk...

Askeri okulum bitmişti sonunda. Dört sene geçmişti ona, aileme hasret... Her haftasonu çarşı iznim vardı fakat şehir dışına çıkmam yasaktı. Annemler de her hafta gelemiyordu Ankara'ya. İki ayda bir geliyorlardı. Onlar ise altı ayda bir. Sanki sözlüm değilmiş gibi altı ayda bir görebilmiştim onu...

Melek nereyi mi kazandı? İzmir'i kazandı. Ankara'daki üniversitelere puanı yetiyordu fakat o İzmir'e, sevdiği mesleği yapmaya gitti. Ankara'ya, yanıma gelmedi. Ona kızgın, kırgın olsam da haklıydı. Ben de mesleğim için onu bırakmıştım. O da beni. Ama sonuca bakmak gerekirse ikimiz de hayalimize ulaşmıştık. Sevgimizi arka plana atmıştık doğal olarak.

Şerefli tören bittiğinde ailemi aradı gözlerim. Bir senedir görüşmüyorduk hepsiyle. Babam ve Kemal Amca yine operasyona gittikleri için anmemler de gelememişti. Ama haberleştiğimize göre bugün gelecekler, beni alacaklardı. Bir iki adım atıp başımı biraz kaldırdım onları görmek için.

Kalabalığın arasında onu görmem ile kalbimin atışını hissetmemeye çalıştım. Toplu vücudu, kumral saçları, güzel yüzü fazla dikkat çekiyordu. Aklıma sözümüzdeki hali ve şimdiki hali gelince baya olgun olduğunu gördüm. Biz yirmi iki yaşındaydık...

Üstündeki mavi elbisesiyle bana doğru geliyordu hızlı adımlarıyla. Omzuna astığı küçük çantası sallanıyordu. Dört santim olduğunu tahmin ettiğim beyaz topuklu ayakkabı giymişti.

Aramızdaki mesafe yakınlaşınca ağladığını fark ettim. Artık koşmaya başladı ve boynuma atladı... Kollarım istemsizce belini bulmuştu bile. Başımı boynuna gömüp belindeki ellerimi sıkılaştırarak yine kendime bastırdım. Bu kız cidden ilaçtı. Karımdı, eşimdi...

"Çok özledim seni." dedi boğuk çıkan sesiyle. Boynumda ıslaklık hissedince ağladığını fark ettim.

"Hoşgeldin." dedim konudan bağımsız. Şakağını öpüp dolan gözlerimi boşvererek bir elimi belinden çektim ve büyümüş kız kardeşime uzattım.

O on yedi yaşına gelmişti. Baya yaramazlıktan çıkıp genç bir kız olmuştu ve onu daha çok korumam gerekiyordu. Bu güzellikle birsürü kişi başına bela olurdu. Sevgili işini eve gidince soracaktım.

Gözünden akan yaşlarla boynuma sarılıp Melek gibi başını gömdü. Deve kuşları...

"Abi, sen yine çok yakışıklısın. Çok özledim, beraber uyuyalım." deyip hıçkırdığında gülümsedim.

Babam ve annem karşımda gülümseyerek bize bakıyorlardı.

"Kemal Amca'mlar yok mu?" dedim kısık çıkan sesimle.

MÜBREMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin