Bu bölümü SalihaBekta1 'e ithaf ediyorum. Diğer kitabımda da oylarını ve yorumlarını esirgemedi. Ona teşekkür ediyorum.
Tüm bölümlere oy veren, yorum yapanlara da sırayla, bölümler yettiği kadar ithaf edeceğim.
Hatırlatma
"Eren, Melek'i çağır bakayım." diyen Kemal ile Eren'in kalbi at gibi koşmaya başladı. İlk defa Melek ile ilgili birşey istemişti kendinden. Normalde asla izin vermeyeceği birşey..."T-tamam." diyerek kalktı Eren takım elbisesiyle koltuğundan. Ufaktan titreyen bacaklarıyla Melek'in odasının önüne geldi. Kapıyı çaldı iki kez.
"Gel." dedi Melek kapıdakinin Eren olduğunu tahmin etmezken.
Eren kapının kolunu indirip başı eğik bir şekilde odaya girerken Melek gelenin onun olduğunu görür görmez bağdaş kurduğu yatağında donakaldı. Sonra fark etti ki o beyaz gömleği siyah kumaş pantolonlu, kendisi beyaz ince bir bluz ve açık mavi, ince, salaş bir eşofman.
"Seni çağırıyorlar." dedi yine başı eğik.
Melek de onun yüzüne bakamadığı için başının eğik olduğunu göremiyordu. Birşey olmuştu ikisine de. Artık arkadaşlık ilişkileri değil evli ilişkileri olacaktı ve ikisi de bunu bilmeyerek ne yapacağını şaşırmıştı.
"G-geliyorum." deyip yatağından kalktı. Eren başını olumlu anlamda sallarken gözü Melek'in elindeki yüzüğe takıldı. Ne de güzel yakışmıştı parmağına...
Eren önde Melek arkasında salona girdiler. İkisinin de başını kaldırmadığını gören Esed'ler ve Amara'lar kendi aralarında güldü. Biliyorlardı nasıl heyecanlı olduklarını.
Eren eski yerine otururken Melek annesinin yanına oturup birleştirdiği dizlerinin üzerine ellerini koydu, tırnaklarıyla oynamaya başladı.
Kemal çayından bir yudum alıp bardağını sehpaya koydu ve söze başladı.
"Aklınızda bir plan var mı evlenmeye dair? Yani var onu anladık ama üniversiteden önce mi sonra mı?" deyince Eren ve Melek birbirine baktı. İkisi de kararsızca bakıyordu ama Eren'in aklına birşey gelmesiyle direkt Kemal'e döndü.
"Üniversiteden sonra olsun. Ben askeri okula gideceğim inşallah, eğer kazanırsam orada yatılı olacağım. Öyle evlilik olmaz."
"Peki. O zaman sözünüzü yapalım üniversiteden önce. Üniversite bitince düğün olur ne dersiniz?" dedi Kemal yine.
Melek ve Eren birbirine baktıktan sonra ikisinin de olumlu düşündüğünü fark ettiler ve başlarını salladılar.
"O zaman, müsait bir zamanda bekleriz Esed." dedi Kemal Esed'e dönerek.
"Geliriz tabii." dedi Esed gülerek. Keyfi yerindeydi. Birşeyler yoluna girdiği için, fikir ayrılıkları olmadığı için mutluydu.
Yine ölüm sessizliği vardı salonun içinde. Eren'in heyecandan dili damağı kurumuştu.
"Ben bir su içeyim." diyerek koltuğundan kalkmışken Melek de kalktı.
"Otur, ben getiririm." deyip cevap vermesine izin vermeden salondan çıktı arkasındaki gözlerle birlikte.
Eren yine başı eğik koltuğuna geri oturdu. Kemal bir konu açmış, babası ile konuşmaya dalmıştı. Bari sessizlik yoktu da kendisini biraz daha rahat hissediyordu.
Melek'in geldiğini görünce başını kaldırdı ve yüzüne baktı artık. Ama onunki eğikti... Göz göze gelemeyecekler miydi bugün?
"Sağol." diyerek aldı bardağı. Melek sadece başını sallayarak yerine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜBREM
Kısa HikayeBu kitap aşık bir erkeğin ağzındandır. Eren ve Melek'in hikayesi. Tanıtım için kitaba göz atmanızı isterim. Mübrem : vazgeçilmez olan, acele yapılması lüzumlu bulunan.