Ravenge Of Love | Taekook

Bölüm 14

Merhabalar ve iyi akşamlar

Son zamanlarda yazdığım şeylerden hiç memnun değilim ya. İçim rahat değil ama atıyorum

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar~

Jungkook elindeki telefonu cebine yerleştirdiği gibi Taehyung'un olduğu yere doğru yürümeye başladı. Adımlarını büyük ve seri bir şekilde atıyor, sürekli olarak burnundan sert nefesler alıp veriyordu. Onu sinirlendiren şey Taehyung'un feromonlarını alan alfaların gözlerini Taehyung'dan ayırmamasıydı. Bu durum Jungkook'u rahatsız etmişti. Bu yüzden dili yanağının iç kısmında dolanırken etraftaki alfalara sert bakışlarını atmayı ihmal etmiyordu.

Taehyung ise ani gelen kızgınlığı nedeniyle kendisini huzursuz hissediyordu. Yoğun feromonlarını kontrol edemediği için bir çok kişinin bakışlarını üzerinde olduğunun farkındaydı. Dışarıdan bakıldığında Taehyung ilginin kendi üzerinde olmasını seven biri gibi görünebilirdi. Fakat işin aslı böyle değildi. Taehyung ilginin kendi üzerinde olmasından memnun değildi. Hele ki kızgınlık gibi bir dönemde bu onu daha çok rahatsız etmişti.

Taehyung huzursuzca yerinden kıpırdandı ve çantasındaki telefonunu eline aldı. Amacı babasına veya Namjoon'u arayıp, kendisini okuldan almalarını istemekti. Fakat o kadar tedirgin olmuştu ki elleri titrediği için bir türlü telefonunu açamıyordu. Üzerinde bir gölge hissettiğinde ve tanıdık koku burnuna dolduğundaysa elindeki telefonla uğraşmayı bıraktı. Ardından başını hafif yukarıya kaldırdı ve kendisine bakan Jungkook'la göz göze geldi.

Taehyung bir süre alfanın siya gözlerine baktı. Sonraysa hızlıca yerinden kalktı ve aceleci bir şekilde eşyalarını eline alarak ordan ayrılmak için bir hamlede bulundu. Fakat Jungkook'un eli hızlıca bileğine dolanmış ve ona engel olmuştu. Taehyung bu ani temastan dolayı garip hissettiği için elektrik çarpımış gibi hızlıca elini Jungkook'un tutuşundan kurtardı.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" Diye sorduğunda Jungkook'un yüzüne bakamıyordu bile. Feromonlarıyla alfayı etkilediğinin farkındaydı. Aynı zamanda da kendisi de Jungkook'un feromonlarından ister istemez etkileniyordu. Bir zamanlar aşık olduğu alfa, omegası için kızgınlığını geçirmek adına ideal bir adaydı. Fakat Taehyung omegasının aksine şu anda bir saniye bile Jungkook'un yanında durmak istemiyordu. Düşündüğü tek şey bir an önce ordan ayrılmaktı.

Taehyung'un gittikçe yoğunlaşan feromonları Jungkook'un genzini yaktı. Her soluğunda burnuna dolan feromonlar baş döndürücüydü. Alfası için bu bir davetti.

Jungkook, "Sana yardım etmek istiyorum." Dediğinde, Taehyung'un bakışları hızlıca Jungkook'u buldu. Jungkook'un kurduğu cümle yanlış anlaşılmaya müsait olduğu için Taehyung, kocaman açtığı gözleriyle şaşırdığını fazlasıyla belli ediyordu.

Jungkook kurduğu cümlenin farkına vardığında telaşlandı ve hızlıca kendisini açıklamaya başladı. "Yani, seni burdan götürebilirim. O anlamda yardım etmek. Eve gitmek için toplu taşıma kullanırsan muhakkak seni rahatsız edenler olur."

Aslında Jungkook'un sunduğu teklif fazlasıyla cazip bir teklifti. Sonuçta Taehyung'un bu okulda tanıdığı tek alfa Jungkook'tu. Etrafına kısaca bir göz attığında ve alfaların rahatsız edici bakışlarını gördüğünde bu düşüncesinde ne kadar haklı olduğunu fark etti. Biraz da ürkmüştü. Alfaların salgıladığı feromonları uzakta olmalarına rağmen soluyabiliyordu. Farkında olmadan kendisini saklar gibi omuzlarını kendine doğru çekti ve kollarıyla kendisini sardı. Ardından Jungkook'u oynarlar bir şekilde başını yukarı aşağı doğru salladı.

Taehyung'un gözlerindeki ürkekliği ve korkuyu fark eden Jungkook içinden bir yerlerde bir şeylerin koptuğunu hissetti. Taehyung'un gözlerindeki bakış onu beş yıl önceye götürmüş gibiydi. Omega o zamanlar fazlasıyla savunmasızdı. Gözlerinde ise her zaman aynı ürkek bakışlar vardı. Taehyung'un şimdiki halleri Jungkook'a geçmişi hatırlatmaması imkânsız gibi bir şeydi. Bu da Jungkook'un yüzünde buruk bir gülümsemenin oluşmasına neden oldu.