Merhabalar ve iyi akşamlar
Keyifli okumalar dilerim ~
Sabahın erken saatlerinde, henüz güneş yeni yeni doğmuşken ve herkes derin bir uykunun kollarındayken Taehyung ve Jungkook erkenden uyanmıştı. Taehyung yatak odasında gergin bir şekilde sürekli olarak hareket ediyor, her şeyi eksiksiz bir şekilde halletiğine emin olmak için düğün hazırlıklarıyla ilgili ayrıntıları tek tek gözden geçiriyordu.
Odaya giren Jungkook'la birlikte Taehyung hızlıca ona doğru yürümeye başladı. "Nikah memuru..." Dedi fazlasıyla telaşlı bir şekilde. "Nikah memurunu aramadık Jungkook. Ya nikaha yetişmezse?"
Jungkook derin bir nefes aldı ve elini yumruk haline getirerek tek gözünü ovalamaya başladı. Saçı başı dağınık haldeydi. Bıraksalar oracıkta uyuyabilirdi. Çokça uykusuz ve yorgun hissediyordu. "Ararım birazdan." Diye konuştuğunda sesi de uyku kırıntılarını taşıdığı için boğuk çıkmıştı.
"Şimdi arayalım. Uykuda kalmış olabilir."
"Taehyung, saat çok erken. Muhtemelen adam zaten şu anda uyuyordur. Saat biraz ilerlesin arayacağım."
Taehyung, dudaklarını öne doğru büzdü ve "Ama.." diye konuştu fakat cümlenin devamını getirmedi. Taehyung'un gergin yüz ifadesini gören Jungkook ona doğru yaklaştı ve Taehyung'u iki kolundan kavradı. Taehyung'un kocaman gözleri Jungkook'un gözleri ile buluştuğunda alfa ona şefkatle gülümsedi. Ardından, "Endişelenecek hiçbir şey yok Taehyung." Dedi güven dolu bir ses tonuyla. "Her şeyin istediğin gibi olacağına söz veriyorum. Şimdi biraz rahatla lütfen. Bugün bizim en güzel günümüz. Kendine bu kadar yüklenme."
"Bir şey olacak ve her şey kötü gidecek diye çok korkuyorum."
"Korktuğunun farkındayım. Ama ben burdayım, her zaman yanındayım. Endişelenecek hiçbir şey yok. Olursa da beraber üstesinden geliriz."
Taehyung'un her şeyin kötüye gideceğine dair olan karamsar düşünecelerinin temelinde yatan şey geçmişte yaşadıkları kötü olaylardı. Geçmiş onlardan epey bir uzakta kalmış olsa da izlerini bu birbirine aşık iki bedenin ruhunda yaşatmaya devam ediyordu. Taehyung'un geçmişin izleriyle dolu olan minik kalbi Jungkook'u kaybetme korkusuyla tekliyor, en ufak bir terslikte acı bir şekilde sıkışıyordu. Bir an önce bu günün son bulmasını ve Jungkook ile bir aile olabilmeyi istiyordu.
Onun acıyla sıkışan kalbine derman olan şey ise acıyla sıkışan bir başka kalpti. Jungkook da Taehyung gibi yaralıydı. Fakat o iki yaralı kalp bir araya geldiğinde büyülü bir şekilde iyileşiyordu. O yaralar tamamen kapanmasa da birbirilerine olan sevgileri bir kabuk görevi görüyor ve yaranın kanamasına engel oluyordu.
Jungkook, ellerini Taehyung'un kollarında yukarıya doğru sürükledi ve onu ekmek gibi yumuşacık yanaklarını kavradı. "Rahatla lütfen." Dediğinde iyi hissetmesi için feromonlarıyla omeganın etrafını görünmez bir kalkan gibi sardı. Taehyung hayran olduğu o feromonları soluduğunda gözlerini yavaşça kapattı ve alfasına biraz daha yaklaştı. Ona daha çok yakın olmak, sarılmak ve daha çok hissetmek istiyordu. Onun yanında kendini güvende hissediyordu. Dünyadan ve endişelerinden soyutlandığı tek an Jungkook'a yakın olduğu andı.
Taehyung, "Öp beni." Dediğinde badem gözlerini araladı ve sık kirpikleri arasından Jungkook'un yüzüne baktı. "İyi hissetmemi istiyorsan dudaklarımı öp. Bana iyi gelecek tek şey sensin."
Taehyung'un bu isteği Jungkook için bir emir gibiydi. Onun bu dileğini asla geri çeviremezdi. Büyük bir memnuniyetle dudaklarını onun dudaklarına bastırdı. Tutkulu bir öpücük değildi. Oldukça sakin ve yavaş hareket ediyordu. Taehyung da ona aynı şekilde karşılık verdiğinde elleriyle Jungkook'un omuzlarına sıkı sıkı bir şekilde tutundu. Kendisini tamamen Jungkook'a teslim ettiğinde biraz önceye göre daha iyi hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ravenge Of Love | Taekook
أدب الهواة-omegavese / texting & düzyazı / tamamlandı- Bütün okul tarafından zorbalık gören Taehyung, yıllar önce kendisini aşağılayarak terk eden sevgilisi Jungkook'la tekrardan bambaşka biri olarak karşılaştığında, intikamını Jungkook'u kendisine aşık edip...