Merhabalar ve iyi akşamlar
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın
Keyifli okumalar dilerim ~
Bir kaç ay sonra
Taehyung, kampüsün bahçesinde hızlı adımlarla ilerliyor, rüzgarın dalgalı saçları arasında süzülmesine aldırış etmeden kulağına yasladığı telefonun açılmasına bekliyordu. Üzerinde siyah bir kumaş pantolon ve aynı renkte bir kazak vardı. Yaptığı basit kombinini kahverengi bir kaban ile tamamlamıştı. Elindeki vintage çantası ile birlikte sonbahar yapraklarının süslediği bahçede ilerlerken okulun en şık öğretmeniydi.
Kulağına dayadığı telefon bir kaç çalıştan sonra açıldı. Karşıdaki kişi, "Efendim, bebeğim." Dediğinde Taehyung, "Jungkook." Dedi heyecanla. "Nerdesin? Evden çıktın mı?"
"Çıkmak üzereydim. Bir şey mi oldu?"
"Perdeler için ölçü almaya geleceklermiş." Dedi Taehyung soluk soluğa. "Dersin önemli değilse evimize gidebilir misin?"
"Hiçbir şey evimizin perdelerinden daha önemli değil. Hemen gidiyorum."
Jungkook'un cümlesi Taehyung'u güldürdü. Onun tatlı kıkırtıları alfanın kulaklarına sızdığında o da istemsizce gülümsedi. "Seni özledim." Dediğinde derin bir iç çekti. Son bir haftadır düğün hazırlıkları nedeniyle beraber pek vakit geçiremiyorlardı. Taehyung, her şeyin mükemmel olmasını istediği için fazlasıyla titiz davranıyor, bütün boş vaktini düğünlerinin kusursuz olması için harcıyordu. Haliyle de Jungkook ile pek vakit geçiremiyordu.
Taehyung, alt dudağını aşağı doğru sarkıttı ve "Ben de seni özledim." Diye konuştu.
"Yalancı. Düğünümüzü benden daha çok seviyorsun. Taehyung, düğün yapmasak mı acaba?"
"Jungkook..." Taehyung'un sesi sinirli çıkmıştı. Fakat bu gerçek bir sinir değildi. Yaramazlık yapan küçük oğlunu azarlayan bir anne gibiydi."Damatlık giymeyi ne kadar çok istediğimi biliyorsun."
"Biliyorum, güzelim. Sen de benim seni ne kadar çok seni sevdiğimi biliyorsun değil mi? Sadece seni düğünümüzden biraz kıskandım. İnan ki seni damatlık içinde görmek için senden daha çok sabırsızlanıyorum."
"Düğünümüzü önemsiyorum çünkü evleneceğim kişi sensin. Yani seni düğünümüzden daha çok seviyorum."
Jungkook başını geriye doğru yatırdı ve içten bir kahkaha attı. "Düğünümüze olan sevginle bana olan sevgini karşılaştırdığına inanamıyorum Taehyung. Neyse ki hâlâ en çok beni seviyormuşsun."
Taehyung, mızmız bir şekilde "Uğraşma benimle." Dedi ve konuşmaya devam etti. "Şimdi kapatmam gerekiyor. Öğleden sonra okulda görüşürüz."
.....
Günün ilerleyen saatlerinde Jungkook, Taehyung ile evlendikten sonra yaşayacakları evdeki işlerini bitirmiş ve okula gelebilmişti. Üzerinde kendisine fazlasıyla bol gelen gri renkte bir tişört, yine aynı bollukta siyah bir pantolon ve sırtındaki siyah çantasıyla kampüsün koridorunda yavaş adımlarla ilerliyordu. Etrafındaki şık giyinimli insanlara rağmen içinde bulunduğu salaş kıyafetleriyle fazlasıyla göz alıcı görünüyordu. Jungkook, kısa süre içinde okuldaki pek çok kişinin dikkatini çekmişti. Onun kendine has aurası adeta güçlü bir mıknatıs görevi görüyor ve bir kerecik sohbet ettiği ya da göz göze geldiği kişiyi etkisi altına alıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ravenge Of Love | Taekook
Fanfic-omegavese / texting & düzyazı / tamamlandı- Bütün okul tarafından zorbalık gören Taehyung, yıllar önce kendisini aşağılayarak terk eden sevgilisi Jungkook'la tekrardan bambaşka biri olarak karşılaştığında, intikamını Jungkook'u kendisine aşık edip...