Bölüm 32

8K 590 372
                                    

Merhabalar ve iyi akşamlar

Birazcık geç geldim ama elimde olmayan sebeplerim vardı

Bölümün sonunda görüşelim

Keyifli okumalar~

Akşam saat sekiz sıralarında Jungkook, Taehyung'un evinin önüne ulaşmıştı. Taehyung'u göreceği için fazlasıyla heyecanlı, aynı zamanda da sabırsızdı. Kaybolmuş yılları olduğu için Taehyung'dan fazladan uzak bir dakika dahi geçirmek istemiyordu. En azından bundan sonraki yıllarını onunla doya doya geçirmek niyetindeydi. Bu yüzden daha fazla beklemedi ve uzanıp kapı ziline bastı. Ardından ayaklarıyla yerde bir ritim tutarak Taehyung'un kapıyı açmasını beklemeye koyuldu. 

Taehyung'un kapıyı açmasını beklediği her saniye heyecanı gittikçe büyüyordu. Adeta küçük bir oğlan çocuğunun heyecanı vardı üzerinde. Kalbi pır pır atıyor, içi içine sığmıyordu.

Bir kaç saniye sonra kapı aralandı ve Taehyung kolları arasındaki Eunsoo ile kapıda belirdi. Jungkook'un gözleri direkt Taehyung'un yüzünü buldu ve içten bir şekilde gülümsedi. Ardından gözleri Taehyung'un kucağındaki Eunsoo'yu, ordan da Eunsoo'nun minik parmaklarıyla sıkı sıkıya tuttuğu Taehyung'un dağınık saçlarına ulaştı. Taehyung şu anda Jungkook'un karışsındaki görüntüsüyle randevuya çıkmak için hazırlanmış bir adamdan daha çok savaştan çıkmış biri gibi görünüyordu.

"Ah... Jungkook." Dedi Taehyung mahçup bir ses tonuyla. Jungkook'un karışsına bu şekilde çıktığı için utanmıştı. "Hoş geldin."

Jungkook, "Hoş buldum." Dedi ve Taehyung'u baştan aşağıya doğru süzdü. Üzerinde bol geniş bir tişört ve tıpkı tişört gibi oldukça geniş olan bir eşofman vardı. Dağınık saçlarında ise gri renkte bir bandana yer ediniyordu. Jungkook'un bir yanı Taehyung'un başka bir yönünü gördüğü için mutlu olsa da bir yanı üzgündü. O an Taehyung'un randevuya çıkacaklarını unuttuğunu düşündü. Oysaki Jungkook bir an bile Taehyung'la akşam görüşmek için anlaştıklarını aklından çıkarmamış, en iyi şekilde gece için hazırlanmıştı. Buraya geldiği ilk andaki heycanı adeta uçup gitmişti. Randevuya önemeseyen tek kişinin kendisi olduğunu bilmek onu fazlasıyla üzdü.

"Sanırım müsiat değilsin." Dedi omuzları aşağıya doğru çökerken. "Gitsem iyi olur."

Taehyung, Jungkook'un yüz ifadesindeki değişime bire bir şahit oldu. Gülen gözlerinin nasıl saniyesinde hüzünle dolduğunu fark ettiğinde yüreği sızladı. Bu yüzden konuşurken biraz aceleci davrandı. "Hayır." Dedi telaşla öne doğru atılırken. Jungkook'un gözlerinin içinin hemen gülmesini istiyordu. "Kusura bakma. Eunsoo'nun yaramazlık yapası tuttu. Bir türlü onu sakinleştirip hazırlanamadım. Lütfen içeri geç." Taehyung cümlesini bitirdi ve hızlıca Jungkook'un içeri geçmesi için kenara çekildi.

Bu sırada Jungkook ise Taehyung'dan beklemediği bu ani teklifle şaşırmıştı. Taehyung'un ona evine davet edecek kadar sıcak davranması içini ısıttı. Tam da Taehyung'un istediği gibi Jungkook'un gözleri Taehyung'un teklifiyle adeta parladı ve bütün kötü düşünceler ânında zihnini terk etti.

O sadece Taehyung'un ev hâlini gördüğü için mutlu olan bir adamdı. Şimdi ise karşısında çok daha fazlasını sunan bir teklif vardı. Elbette bu teklifi geri çeviremezdi. Jungkook için bu Taehyung'la dışarıda randevuya çıkmaktan daha öte bir şeydi. Bu yüzden hiç vakit kaybetmeden ayakkabılarını çıkardı ve içeriye doğru adımladı. İçeriye girdiği gibi bütün evi sarmalayan Taehyung'un feromonları burnuna dolandığında bir kaç saniye gözlerini kapattı ve dudakları yukarıya doğru kıvrıldı. Taehyung'un kokusu Jungkook için huzur vericiydi.

"Salona geç lütfen." Dedi Taehyung kapıyı kapatırken. Bu sırada kucağındaki Eunsoo'yu sıkı sıkıya tutuyor, aynı zamanda da Jungkook'u süzüyordu. Jungkook'un üzerinde saten siyah bir gömlek vardı. Gömleğin etekleri bacaklarını sıkı sıkı saran kot pantolonun içine sıkıştırlmışken kolları dirseklerine kadar katlanmıştı. Taehyung gözlerini Jungkook'dan alıp kendi üzerine çevirdi ve sıkıntılı bir nefes verdi. Jungkook'un yanında fazla paspal görünüyordu.

Ravenge Of Love | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin