•3•

336 38 7
                                    

Karanlık...Karanlıktan korkmazdım fakat bu karanlık beni korkutuyordu.O mektup...Biliyordum,annemin intihar etmediğini biliyordum.Peki,annemin ölüm nedeni ne? Kapı sesi gelince bir anda titredim.Ev karanlıktı ve ben salondaydım.Benim uyanık olduğumdan haberdar bile olamazlardı.Salondan çıkmaya yeltenecektim ki konuşmaları beni durdurdu.
"Onun da öğrenmesi lazım."dedi Koray Abi.Babam cevap vermedi."O senin karın ve sen ölüm nedenini biliyorsun.Mavişinde annesi,onunda bilmesi gerekiyor."dedi Koray Abi."O bu psikolojiyi kaldıramaz."dedi babam.Ne diyorlar? Ne psikolojisi? Annemin ölüm nedeni ne? Bir anda salondan çıktım ve "Annemin ölüm nedeni ne?"dedim sert bir şekilde.Koray Abi ve babam hemen bana baktılar.Koray Abi,babama baktı."İntihar etti işte kızım."dedi babam.Kafamı sağa sola salladım ve "Sana inanmıyorum."dedim.Babam bana doğru adım atınca bir adım daha geriledim."Annemin ölüm nedeni ne?"dedim tekrardan sert bir şekilde.Babam kafasını olumsuzca salladı ve "Söyleyemem."dedi sessiz bir şekilde.Koray Abi'ye baktım.Bana bakıyordu."Koray Abi?"dedim sessizce.Koray Abi kafasını öne eğdi."İnanamıyorum size ya."dedim ve odama gitmek için merdivenleri çıkmaya başladım.
Odama girdim ve kapımı kapattım.Telefonumu elime aldım ve Whatsapp'a girdim.Didem'in,benim ve İpek'in olduğu bir whatsapp grubumuz vardı.Oraya girdim ve "Yarın okula erken gelin." yazdım ve gönderdim.
İpek Böceğim:Neden? Ne oldu? Bir sorun mu var?
Didom:Ecrin neden erken geliyoruz? Ben sabah erkenden kalkamıyorum biliyorsun.Ama senin için kalkarım Mavişim :)
Ben:Moralim bozuk.Yarın okula erken gideceğim.Sizde erken gelin,yalnız kalmak istemiyorum.
İpek Böceğim:Tamam Mavişim,geliriz.
Didom:Gelirim Mavişim.İyi geceler Mavişim ve İpek Böceğim.
İpek Böceğim:İyi geceler Didom ve Mavişim.
Ben:İyi geceler Didom ve İpek Böceğim.
Whatsapptan çıktım ve sıcak yatağıma girdim.
                                 ***
Erken kalkmak bir işkenceydi.Ben hiçbir zaman uykumu alamadım zaten.Ama şuan uyanmalıydım.Ne Koray Abi'yi ne de babamı görmek istiyordum.Hemen yatağımdan kalktım ve sessizce banyoya gittim.Elimi yüzümü yıkadım ve saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım.Odama geri döndüm ve kıyafetlerimi yatağıma attım.Sarı,cepleri olan,mini etekli bir sarı elbise giyindim.Çok tatlı gözüküyordum,en azından ben öyle düşünüyordum.Rımel sürdüm ve pembe parlatıcı ruj sürdüm.Okul özel olduğu için serbest gelmemize izin veriliyordu.Çantama kitap ve defter attıktan sonra odamdan çıktım.Sessizce aşağıya indim ve evden çıktım.Yere bakarak yürümeye başladım.Telefonum durmadan titriyordu.Elime aldım.Whatsapptan mesaj geliyordu.Gruptandı.
Didom:Ben geldim.Neredesiniz?
İpek Böceğim:Çardağa gel.Maviş neredesin?
Didom:Maviş gelmedi mi? Mavişş??
Ben:Geliyorum.
Whatsapptan çıktım ve yürümeye devam ettim.Birine çarpınca durdum ve çarptığım kişiye baktım.Bu aralar ne kadar da çok birilerine çarpıyordum?! Çarptığım kişiye bakınca,şaşkınlıktan bayılacağım zannettim.Çarptığım kişi Berk Çelik idi.Bana bakıyordu.Çok dikkatli bakıyordu."Kusura bakma.Ben hep önüme bakarak yürürümde."dedim.Berk kafasını yana yatırdı ve beni baştan aşağıya süzdü."Sorun değil.Erkencisin?"dedi Berk.Kafamla onayladım.Yanından geçip gidecektim ki "Okula kadar beraber yürüyelim mi?"dedi Berk.Berk Çelik benle yürümek istiyordu? Berk Çelik? Berk'e baktım ve kafamla onayladım.Yan yana yürümeye başladık.Ben yine yere bakarak yürümeye başladım."Arkadaşlarından bahsetsene biraz?Ad ve soyadları ne mesela?"dedi Berk."İpek Açık,Didem Uyan,Mert Sönük ve Ekin Gün."dedim ve sustum."Can Şahin ve Buse Erdağ."dedi Berk.'Sordum mu?' diyeceğim ama o cesaret tabikide bende yok."Neden insanlarla pek yakın değilsin?"dedim.Bu sorunun cevabını merak ediyordum.İfadesiz bir şekilde bana bakmaya başladı."İnsanlar gereksizler.Önyargılılar ve acımasızlar.Kalp kırarlar genelde."dedi Berk."Sende kalp var mı?"dedim bir anda.Hemen elimle ağzımı kapattım.Olduğum yerde durdum.Berk'te durdu.Kafamı hızlıca sağa sola salladım gözlerimi açarak.Ellerimi ağzımdan çektim ve "Ben öyle demek istemedim.Özür dilerim."dedim hızlıca.Kafasını yine yana yatırdı ve "Sorun değil."dedi."Ama ben gerçekten özür dilerim."dedim.Nasıl öyle dedim bilmiyorum.Bir anda ağzımdan kaçmıştı."Hadi okula girelim artık."dedi Berk.Ben kafamı öne eğdim ve yürümeye başladım.Berk'in yüzüne bakacak cesaretim yoktu.
Okula girdik.İpek ve Didem koşarak yanıma geldiler.İlk Berk'e sonra da bana baktılar.Berk yanımızdan gitti.İpek ve Didem beni çardağa çektiler.Oturduk."Berk ile ne yaptınız?"dedi Didem."Berk'e rezil oldum."dedim.Gerçekten de rezil olmuştum."Nasıl ya?"dedi İpek."Berk'e 'Sende kalp var mı?'dedim."dedim.İpek ve Didem şaşkınlıkla bana bakmaya başladılar.Yüzümü ellerimle kapattım ve "Rezillik resmen."dedim.Mert ve Ekin yanımıza geldiler.Oturdular."Öncelikle günaydın.İkinci olarak Mert ve Ekin,siz Berk Çelik'i tanıyor musunuz?"dedim.Mert ensesini kaşıdı ve "Evet.Bu okuldaki herkes tanıyor aslında.Onun bu okula ilk gelişi değil.Hep tanınıyordu ama siz hiç duymamışsınızdır."dedi.Ekin de kafasıyla onayladı ve "Onun öyle göründüğüne bakmayın,sinirlendi mi tam sinirleniyor."dedi.Tehlikeli,gizemli ve karanlık bir çocuk olduğu kesindi.Peki,Mert ve Ekin bunca şeyi nereden biliyor? "Siz nereden biliyorsunuz?"dedim.Ekin güldü ve "Soracağını tahmin etmiştim."dedi."Onunla biz yakın arkadaşız.Çocukluktan beri arkadaşız."dedi Mert.Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.Şaşkınlıktan bayılabilirdim.Didem bir anda ayağa kalktı ve "Yuh!"dedi yüksek sesle.Bir hoca yanımıza geldi ve "Zil çaldı çocuklar,hadi."dedi.Hemen ayağa kalktık ve sınıfa çıktık."Berk ile konuş bakalım neler öğreneceksin."dedi Didem.Kafamla onayladım ve Berk'in yanına oturdum.Berk bana bakıyordu,hissediyordum fakat bakamıyordum.Sabah ki söylediğim...Ne kadar malım ben ya."Utanmana gerek yok.Sabah ki söylediğin umrumda bile değil."dedi Berk.Cevap vermedim ve bakmamaya devam ettim.Çenemden tuttu ve kendisine baktırdı."Bana bak."dedi Berk.Kafamla onayladım."Kusura bakma.Öyle demek istememiştim."dedim.Berk kafasını geriye attı ve "Bir daha bunu söyleme."dedi.Tekrar bana baktı.Tebessüm ettim ve kafamla onayladım."Mert ve Ekin ile arkadaş olmana rağmen neden ban onları sordun?"dedim."Test ettim.Benden bahsettiler mi diye."dedi Berk.Kafamla onayladım ve "Farkettim de sen hiç gülmüyorsun.Neden?"dedim.Berk ifadesiz bir şekilde baktı ve "Gülmek istediğim zaman gülerim."dedi.Kafamla onayladım."Neden benimle konuşuyorsun?Yani benden başka kimseyle bu kadar çok konuşmamışsındır büyük ihtimalle."dedim.Berk omuz silkti ve ifadesizce bakmaya devam etti.Hocaya odaklanmaya çalıştım ama olmuyordu.Odaklanamıyordum.Sıkıcıydı ve uykum vardı.Kafamı sıraya koydum ve gözlerimi kapattım.
                            ***
Soğuk hava ve yağmur...Üşüyorum ve ıslanıyorum fakat umursamıyorum.Başka bir şeyle uğraşıyorum.Gözlerimden yaş akıyor.Ağlıyordum.Perişandım.Karşıma Berk geliyor.Sert bir şekilde bakıyor.Bir şeyler söylüyor fakat yağmur sesinden duyamıyorum.Tek duyabildiğim "Gizem Yüksel'in kızı Ecrin Yüksel...Hım."diyor.Bunu duyabiliyorum bir tek.Berk'in elinde parlak metal bir alet beliriyor.Bıçak!Yavaşca aşağıya indiriyor bıçağı.Bana saplamasından korktuğm için geri çekilmeye çalışıyorum.Ama bıçağı bir anda kendi karnına saplıyor.Gözlerim bir anda açılıyor."Böyle gerekiyordu."diyor ve yere yığılıyor.Berk!
Kafamı aniden kaldırdım."Maviş?"dediğini duydum Didem'in.Yanıma baktım.Berk bana meraklı gözler ile bakıyordu.Mert,Ekin,İpek,Buse,Didem ve Can da yanımızdaydı.Yüzümü ellerimle kapattım ve "İyiyim ben sorun yok."dedim."Nasıl sorun yok?Sayıklıyordun ve terlemişsin."dedi İpek."Bir elini ve yüzünü yıkamalısın bence."dedi Buse.Kafamla onayladım ve ayağa kalktım.Berk'te ayağa kalktı ve Mert'e sarıldı.Ardından Ekin'e sarıldı.Can da aynı şekilde Ekin'e ve Mert'e sarıldı."Siz Berk ile tanışın.Ben Ecrin'i götürürüm sonrada getiririm."dedi Buse.İpek ve Didem bana baktı.Kafamla onayladım ve kaldılar.Ben Buse ile birlikte tuvalete gittim.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynaya baktım.Buse bana endişeli bir şekilde bakıyordu."İyiyim."dedim.Buse tebessüm gösterdi.Bende tebessüm gösterdim ve yukarı,sınıfa tekrar çıktık.Berk bana sorgulayan gözler ile bakıyordu."Koray Abi aradı."dedi İpek.Hemen telefonumu elime aldım ve baktım.İki kez aramıştı.Tekrar arıyordu.Cevapladım ve "Efendim?"dedim soğuk bir şekilde."Neden sabah yoktun Mavişim?"dedi Koray Abi."Koray Abi bana gerçekleri söyleyin."dedim soğuk bir şekilde.Koray Abi sustu."Tamam,siz gerçekleri söyleyene kadar ben eve gelmiyorum."dedim ve telefonu kapattım.Herkes bana bakıyordu."Ee?Ne konuşuyordunuz?"dedim ve oturdum.
                                ***
Evlerimize gitme zamanımız gelmişti.Ben nereye gidecektim? Eve gidemezdim.İpek bana baktı ve "Koray Abi ile konuşurken ciddi miydin?"dedi.Kafamla onayladım."Nerede kalacaksın?"dedi Didem.Omuz silktim bilmiyorum cevabı vermek için."Kardo?Berk tek başına kalıyor.Berk ile birlikte kalabilirsin."dedi Ekin."Aynen dostum."dedi Mert.Berk'e baktım.Cevabımı bekliyormuş gibi bakıyordu.Cevap veremedim."Tamam benimle kalıyor.Bugün yağmur yağacak ve onu yağmur da dışarıda bırakamam.Kalbim var benim sonuçta."dedi Berk.Son cümlesini bastırarak söylemişti."Tamamdır kardolar.Görüşürüz."dedi Ekin.
Hepimiz dağıldık.Berk bir arabanın önünde durdu ve şöfor kapısını açtı,bindi.Bende şöfor koltuğunun yanındaki tarafın kapısını açtım ve bindim.Berk sürmeye başladı."Neden evde kalmak istemiyorsun?"dedi Berk.Cevap vermedim."İnsnalara asla güvenme.Ben asla güvenmem."dedi Berk ve sustu.Cevap vermedim.
Yol boyunca o konuşmadan sonra hiç konuşmadık.Şimdi de bir evin önünde durduk.Aşağıya indik.Yağmur yağıyordu ve tenim üşüyordu.Hemen eve girdik."Ne yapmak istersen yap."dedi Berk.Cevap vermedim ve etrafa bakmaya devam ettim.Büyük ve güzel bir evdi.Bahçeliydi."Pizza sipariş edeyim ben."dedi Berk."Sen bilirsin."dedim.Salon da koltuğa oturdum ve etrafa bakmaya başladım.Berk'te salona geldi ve tekli koltuğa oturdu.Berk'e baktığımda bana baktığını farkettim.Göz devirdim ve "Yine böyle bakmalara başladın."dedim.Cevap vermeden ifadesiz bir şekilde bana bakmaya devam etti.Ben ona bakmayı kestim ve siyah,ekranı kapalı televizyona bakmaya başladım.Tekrar Berk'e baktığım da hiç oturuşunu ve bakışını kesmediğini farkettim."Bana bakmayı keser misin?"dedim sert bir şekilde.Kapı zilini duyduğumuzda Berk hemen ayağa kalktı ve kapıyı açmaya gitti.Ben ise mutfağa gittim.Pizzaları masaya koydu ve bardaklara kola koydu.Oturdu.Ben de oturdum.Bardağımı önüme koydu.
                                ***
Sofrayı toplamaya başladım."Sen doyduğuna emin misin?"dedi Berk.Kafamla onayladım.Berk ayağa kalktı ve "Sen yukarıda ki siyah kapıda ki odada yani benim odamda yatarsın.Ben salonda yatarım."dedi Berk soğuk bir şekilde ve salona gitti.Neden bu kadar soğk davranıyordu?Bu çocuğu anlamak çok zor.Hemen yukarı kata çıktım ve siyah kapıya doğru ilerledim.Odası siyahtı,kapısı ve kendisi gibi.Yatağa doğru ilerledim.Hemen ardından üstümdekilere baktım.Ben asla böyle yatamazdım.Berk'in gardolabını açtım.Tüm tişörtleri siyah idi.Sadece iki tişörtü renkli idi.Mavi ve beyaz renkti.Mavi renk olan tişörtü aldımve giyindim.Altıma ise Berk'in siyah eşofmanını giyindim.Yatağa girdim ve kafamı yastığa koydum.Göz kapaklarım yavaşca ağırlaştı ve heryer daha da karardı.
                           

GizemliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin