•1•

860 46 9
                                    

Merhaba herkese :) Bu benim yazdığım ilk hikaye değil.Önceki hikayem önyargılardan dolayı kaldırıldı.Bu hikayemin de önceki hikayemdeki gibi bir kitleye sahip olacağına inanıyorum.Facebook hesabı olanlar Wattpad Çağla Hikayeler grubuna katılabilirsiniz ^^ Vote ve yorumlarınız benim için çok önemli.İyi okumalar ^^
--------------------------
"Günaydın Maviş."dediğini duydum Koray Abinin.Gözlerimi yavaşca açtım ve odamın yavaşca aydınlandığını fakettim.Yavaşca yattığım yerden kalktım ve yatağıma oturdum.Çok halsiz ve bitkin durduğumun farkındaydım ama umrumda bile değildi."Okula geç kalacaksın Maviş."dedi Koray Abi.Hiç cevap vermeden oturmaya devam ettim.Koray Abi de yanıma oturdu ve önüme düşen sarı saçlarımı arkaya itti."Artık toparlan.O güzel mavi gözlerin artık dışarıyı görmek istiyor."dedi Koray Abi.Kafamla onayladım ve ayağa kalktım.Koray Abi gülümsedi ve odadan çıktı.Aynanın karşısına geçtim ve kendime bakmaya başladım.
Bu ben olamazdım.O hareketli ve samimi Ecrin Yüksel geri dönmeliydi.Odamdan çıktım ve banyoya gittim.Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı taradım.Banyodan çıktım ve üzerime beyaz,kuru kafalı,uzun bir tişört giyindim.Altıma ise siyah tayt giyindim.Okul çantama da birkaç defter ve kitap attıktan sonra odadan çıktım.
Babam ve Koray Abi salonda ki yemek masasında kahvaltı yapıyorlardı.Yanlarına gittim ve bir sandalyeyi geri çektim.Otururken "Günaydın."dedim.Tabağımda ki zeytinle uğraşmaya başladım.Gözüm karşımda oturan Koray Abi'ye takıldı.Tabağı ile uğraşıyordu fakat yemiyordu.Koray Abi;Kumral ve yeşil gözlü,yirmi yedi yaşında,uzun boylu biri.Hangi kız görse aşık olur.Annemin kuzeni olduğu için bizimle birlikte yaşıyordu.Koray Abi bana bakınca gülümsedim ve tabağıma tekrar baktım.Koray Abi çatalını tabağının kenarına bıraktı ve "Kendimize gelelim artık.Hayat devam ediyor.Ecrin okuluna,Engin Abi sende işinde çalışmaya devam edeceksin.Bende kendi işimde çalışmaya devam edeceğim."dedi Koray Abi ciddi bir şekilde.Kafamı kaldırıp Koray Abi'ye baktım."Annem öldü.Nasıl toparlanmamı bekliyorsun?"dedim soğuk bir şekilde."Bak Mavişim,hayat devam ediyor.Kendini dağıtma,toparlan.Güçlü olmalısın.Eminim annen de bunu isterdi."dedi Koray Abi.Yanımıza Meryem Abla geldi ve gazeteyi babama gösterdi.Babam ise bize okumaya başladı."İngiltere'ye iş için giden Gizem Yüksel,kalmak için tuttuğu otelde intihar etti."dedi babam.Gözlerimi kapattım.Gazeteyi babamın elinden aldım ve Meryem Abla'ya verdim."Lütfen çöpe at bunu."dedim.Meryem Abla gazeteyi elimden aldı ve yanımızdan uzaklaştı.Konuyu değiştirdim ve "Meryem Abla kahvaltı yaptı mı?Bu evde çalışan bir kadın olabilir ama küçüklüğümden beri bana bakan birisi.Annem gibi o da.Ona iyi bakılmasını istiyorum,ki bunu sende biliyorsun baba."dedim.Babam kafasıyla onayladı.Ayağa kalktım,babamın ve Koray Abi'nin yanağına öpücük bıraktım."Ben okula gidiyorum.Görüşürüz."dedim ve kapıyı açtım.Meryem Abla yanıma geldi.Onunda yanağına öpücük bıraktıktan sonra ayakkabılarımı giyinmeye başladım.
Ayakkabılarımı giyer giymez yürümeye başladım.Yere bakarak yürümek benim için bir alışkanlıktır.Bu yüzden yere bakarak yürümeye başladım.Annemin intihar edeceğine inanmıyordum.Annemin hiçbir sorunu yoktu.Bu işte başka bir şey var ve ben bunu çözeceğim.Beni düşüncelerimden kurtaran telefonumun zil sesi idi.Hemen ekrana baktım.İpek yazıyordu.Hemen açtım."Efendim?"dedim."Artık o odadan çık ve okula gel."dedi İpek."Geliyorum zaten."dedim."Oley!Didem,Mert,Ekin ve ben seni sabırsızlıkla bekliyoruz.Bay."dedi İpek ve telefonu kapattı.
Bir süre sonra okula vardığımı farkettim ve kapıdan içeri girdim.İpek ve Didem yanıma koşarak gelmeye başladılar.İkisi de aynı anda bana sarıldılar,bende onlara.Mert ve Ekin de yanımıza gelince onlara da sarıldım.Didem,kahverengi,düz ve uzun saçlarını arkaya attı."İyi misin?"dedi Didem.Kafamla onayladım.İpek ise lüle,lüle olan saçlarını düzeltti ve "İstersen kuaföre gidebiliriz.Moralin yerine gelir."dedi.Kafamı olumsuzca salladım ve "Ben iyiyim."dedim.Ekin ve Didem,Mert ve İpek sevgililerdi.Ben ise saptım.Sap gibi aralarındaydım.Umurumda değil.Çünkü,hepsi çok iyi arkadaşlardı."Bizim çardaktayız.Geliyor musunuz?"dedi Mert.Gittiğim okul özel okuldu ve adı Mithat Koleji idi.Kafamızla onayladık.Mert ve Ekin önden gittiler.Biz tam yürüyecektik ki durduk.Kapıdan giren kişi çok dikkat çekiciydi bana göre.Simsiyah giyinmiş,kumral,uzun boylu bir çocuk okula giriyordu.Etrafıma baktığımda tek benim dikkatimi çekmediğini anlamıştım.Bahçedeki kızlar çocuğa odaklanmışlardı.Didem koluma girdi "Çok mu çok yakışıklı?"dedi.İpek'te diğer koluma girdi ve "Tam senlik."dedi.Göz devirdim ve "Saçmalamayın.O benle ilgilenmez."dedim.Zil çalınca okulun içine girmeye başladık.Didem ve ben aynı sınıftaydık.Sınıfa girdiğimizde ilk dikkatimi çeken yeni çocuk idi.Yanında kimse oturmuyordu fakat önündeki iki kişi onu tanıyormuş gibi konuşuyorlardı.
Didem ile birlikte onun arkasına oturduk.Tarih Hocası sınıfa girdi ve sınıf defterini açtı."Berk Çelik.Yeni arkadaşınız.Berk Çelik?"dedi Tarih Hocası.Önümüzde oturan yeni çocuk elini havaya kaldırdı.Berk Çelik."Buse Erdağ ve Can Şahin?"dedi Tarih Hocası.Berk'in önünde oturan kız ve erkek ellerini havaya kaldırdılar.Hoca gülümseyerek kafasıyla onayladı ve sınıf defterine tekrar odaklandı.Buse ve Can Berk'e baktılar."Berk,bana güvenmiyor musun?"dediğini duydum Can'ın."Hayır,güvenmiyorum.Ben kimseye güvenmem."dedi Berk soğuk bir şekilde.Buse sarı saçlarını geri attı ve "Berk,sadece isimi söyleyeceksin.Bize güven.Seninle birlikte birçok şey yaptık,tehlikeli şeyler.Bize güvenebilirsin."dedi.Can kafasıyla onayladı ve "Sevgilime katılıyorum.Bize güven."dedi.Didem beni dürttü ve "Bir şeyin mi var?"dedi.Kafamı olumsuzca salladım ve "Yok bir şeyim."dedim."Aslında 'Yok bir şeyim'cümlesinde çok şey var."dedi Didem.Didem'e baktım.Bana odaklanmış bir şekilde gözlerime bakıyordu."İyiyim ben."dedim gülümseyerek."Ecrin Yüksel,beni dinliyor musun?"dedi Tarih Hocası.Berk'in hemen bana baktığını farkettim.Sanki beni tanıyor gibi bakıyordu.Gözlerime bakıyordu.Ela gözlerine bakmak mükemmel bir duyguydu.Hemen Tarih Hocasına baktım ve "Evet."dedim.Berk yavaşca önüne döndü.
Benim eğlenceli bir kişiliğim vardı fakat o kişiliğim yavaşca yok oluyordu.Kendimi tanımakta zorluk çekiyordum.Annemin intiharı beni etkilemesinin yanı sıra benim bilmediğim bir şeyler olduğununda farkındaydım.Hayat mı çok zor yoksa biz mi yaşamayı beceremiyoruz?Bu sorunun cevabı benim için çok zordu.Gözlerimi kapattım ve sakinleşmeye çalıştım.Ağlamamalıydım,güçlü olmalıydım.Zilin sesiyle nefesimi rahatça dışarıya verdim.Gözlerimi hâlâ açmamıştım."Maviş,iyi misin?"dedi Didem.Gözlerimi açtım ve kafamla onayladım.Berk hâlâ yerinde oturuyordu.Ben ayağa kalktım ve Didem ile birlikte kantine gittik.
***
Karanlık,araba sesleri,soğuk rüzgar...Akşamdı ve ben daha yeni eve gidiyordum.Okulu ekmiştim ve rahatlamak için parka gelmiştim.Yere bakarak yürüyordum ki iki tane ayak gördüm.Önümde duruyorlardı.Aniden duraksadım.Erkek ayağına benziyorlardı.Kafamı kaldırdım.İki tane çocuk bana bakıyorlardı ve sarhoştular.Bir tanesi saçımı okşayınca geri çekildim ve "Uzak durun benden."dedim sert bir şekilde."Daha yeni geldik."dedi esmer çocuk gülerek.Önüme biri daha geçti fakat arkası bana dönüktü,yüzü çocuklara bakıyordu.Uzun boylu idi.Karanlıktan kim olduğunu anlayamıyordum.
"Uzak durun."dedi arkası bana dönük olan çocuk."Durmazsak ne olur?"dedi sarışın çocuk.Arkası bana dönük olan çocuk esmer çocuğa yumruk attı.Sarışın çocuk,beni savunan çocuğa yumruk atacaktı ki beni savunan çocuk,sarışın çocuğun kolunu tuttu ve sarışın çocuğun karın boşluğuna dizi ile vurdu.Esmer ve sarışın çocuk koşarak yanımızdan gittiler.Beni savunan çocuk hâlâ bana bakmıyordu.Önüne geçtim ve "Teşekkürler."dedim.Bana bakınca çok şaşırdım.Bu oydu ela gözlü Berk Çelik idi.Cevap vermedi ve kolumdan tuttu.Beni çekiştirmeye başladı."Bırak beni."dedim sert bir şekilde.Beni bir arabaya bindirdi ve kendisi de sürücü koltuğuna oturdu.
"Bana neden yardım ettin?"dedim.Cevap vermedi."Hep sessiz mi kalacaksın?"dedim.Cevap vermedi."Pekala."dedim ve bende sustum.
***
Evimi tarif etmiştim ve şuan da evimin önündeydim."Sen Gizem Yüksel'in kızı mısın?"dedi Berk.Benimle sonunda konuşabilmişti."Sonunda benimle konuştun."dedim.Ela gözleri bana çok dikkatli bakıyordu.Cevap vermedi.Gözlerimi devirdim ve "Evet.Ama beni yakından tanıdığını sanmıyorum."dedim.Berk bana sorgulayan gözler ile bakmaya başladı."Sen karanlıksın ben ise parlak bir ışık."dedim.Berk'in bakışları ifadesizleşmişti."Beni tanımıyorsun demek istiyorum.Sadece annemin ismini gazetede okudun o kadar.Bu akşam yaptıkların için teşekkür ederim.İyi akşamlar."dedim ve arabadan indim.Eve girer girmez siyah erkek tişörtümü ve beyaz kısa şortumu giyindikten sonra yatağıma yattım.Göz kapaklarım ağırlaştı ve heryer karanlık oldu.

GizemliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin