25 (F)

5.3K 348 188
                                    

Hyunjin dudaklarını büyük olanın dudaklarıyla birleştirdiğinde ellerini sevgilisinin omzuna bırakmıştı. Chan kafasını eğerek uzun saçlının diline ev sahipliği yapmak üzere araladı ağzını.

Parmakları kucağındaki gencin beline saplanırken kendisine daha yakın hissetmek istiyordu. Hyunjin ise büyük olanı anlamış gibi kendisini kasıklarına doğru kaydırırken dudaklarından kaçan inlemelere engel olamamışlardı. 

Chan elini sevgilisinin saçlarına geçirip çekiştirerek dudaklarını ayırdı. Önündeki beyaz cildin üzerine kendi renklerini işlemek istiyordu. Hyunjin açık boynunda hissettiği nefes ile gözlerini aralayıp gökyüzüne baktı, hava kararmış yıldızlar seçiliyordu artık. 

Chan dudaklarıyla sıkıştırdığı teni emerken adamın kulağına çalınan inlemeyle hırıltılı bir şekilde konuştu. "Şansını biraz daha zorlarsan, Jinnie," Kendisine inat kucağında hareket eden sevgilisiyle nefeslendi. "İşte o zaman, bir anda içinde bulacaksın beni."

Hyunjin suyun içinde kıvrılmış dizlerinden destek alarak anlık yükselip sevgilisinin penisine oturdu. Doluluk ile anlık olarak nefesi tıkansa da kendini toparlayarak güldü. "Bundan mı bahsediyordun?" Belini oynatarak içindeki penisin üzerinde daire çizdi.

"Sen.. Sen- ah." Chan kelimeleri bir araya getiremeyeceğini fark ettiğinde sustu. 

Uzun saçlı elbette bunu hemen fark etti. Birlikte olmaya başladıklarından beri ilk defa adamı susturabilmişti. Kıkırdadı. "Demek böyle oluyormuş Channie?" Parmakları büyüğünün aralık dudaklarının üzerinde gezindi. "Haklısın, oldukça zevkli oluyormuş." Gözleri baş parmağının basık durduğu dudaklarda gezdi. Parmağını çektiği gibi alt dudağını kavradı. Chan'ın karşılık vermesine izin vermeden aralık ağzın içerisinden dilini ittirerek büyüğünün diline ulaşmıştı bile.

Hoyrat savaş Chan'ın kalçalarını hareket ettirerek Hyunjin'i kucağında zıplatmasıyla kesildi. İnleme dudaklarından firar etmişti. Chan sırıttı. Kucağından kaldırdığı gencin dizleri üzerinde durmasını sağladığında sırtından ittirdi. "Kenara tutun."

Hyunjin arsız gülümsemesiyle parmaklarını sardı. Sevgilisi çabuk gaza geliyordu, bunu kullanmak ise oldukça keyifliydi. Sırtını eğip belini dikleştirdiğinde arkasındaki adamın manzaradan ne kadar memnun olduğunu tahmin edebiliyordu. 

Chan uzun saçlının kalçalarını tutarak kendini tek hamlede yerleştirmişti. Hyunjin zevkle gözlerini kapatırken dudakları arasından kaçan 'ah' nidasını engelleyemedi. Büyük olan bekletmeden kendini hızla çarpmaya devam ettiğinde aynı anda da gencin kalçasını tokatladı. "Az önceki konuşmanı tekrarlamak ister misin, bambi?" Hyunjin hızlı hareketler yüzünden vücudunu yalayan sularla inledi.

Kafası aşağı doğru düştüğünde Chan'ın parmaklarını saçlarında hissetti. Saçını çekerek sırtını göğsüne yaslamasını sağlamıştı. Hyunjin kafasını yana çevirerek dilini dışarı çıkardı. Chan çağrıyı almış kendi ağzında dağıtmaya başlamıştı sevgilisini.

Hyunjin, Chan'ın hemen yanında boşta sallanan elini almış kendi boğazının üzerine bırakmıştı. Alınları birbirine yaslanmış nefeslenirlerken mırıldandı Chan. "Arsızsın." Parmakları zarif boyun üzerinde kıvrılıp sıkıştı. "Hem de beni deli edecek kadar."

"Lütfen." 

Chan, anlamsız kelimeler içerisinden seçebildiği anlamlı kelimeyle güldü. Diğer elini de beline sararak sabitlediği gencin içini daha hızlı işgal etmeye başladı. 

Hyunjin kollarını arkasındaki adamın saçları arasına bıraktı. Bununla birlikte Chan ensesine ıslak öpücükler dizmeye başlamıştı. Büyük olan doğru noktaya vurduğunu kendisi etrafında kasılan delikle anladığında açıyı kaybetmeden ardı ardına aynı noktaya itmeye devam etti. Hyunjin'in kafası adamın boynuna düştü. "Evet, evet, lütfen sevgilim." Ağlamak istiyordu. Çok, çok doluydu.

hypnotic fetish | hyunchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin