izuku, yaşını küçülten bir özgünlükle vurulur. bir haftalık süreyle 4 yaşındaki haline dönen izuku'nun tanıdığı tek kişi katsuki'dir.
bebek bakıcılığı işi bakugou katsuki'ye kalır.
• bebek izuku AU
• bakudeku / katsudeku fluff
• UA 3. yıl
• uyarı...
önceki bölüm flop kaldi imdat neyi yanlis yaptim...
NOT: izuku yansıttığı tüm neşesine rağmen depresif biri sayılır!!! aşktan yana yüzü gülmüyor ve özgüven eksikliği var, empati yaparsanız <3
Lütfen bolca yorum yapın <3
SONRAKİ BÖLÜM İÇİN OY SINIRI: 140 Vote❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❝ Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir. ❞
tarih: 14 Temmuz saat: 23.17 konum: 3-A Yurt Binası
Izuku'nun Anlatımıyla:
gök gürlerken bakışlarım yukarı tırmandı, uzaklarda bir yere düşen şimşekle etrafın aydınlanmasını korkuyla izledim.
fakat tek yaptığım müziğin sesini arttırmak oldu.
aşkın yararı neydi?
seneler sonra bana tekrar o takma ismimle seslendiğini duyduğuma inanamıyordum.
'o benim, ben götürürüm!'
aşkın sahiden bir yararı olabilir miydi? aşk birini mutlu edebilir miydi?
ömrünüzün çoğunluğunda size zorbalık yapmış birine aşık olmanın mantığı neydi?
hafızam git gide kendine gelirken ağlayasım vardı, duygusallaşmıştım.
anılarımdaki sesi kulaklarımda çınlıyordu sanki.
'zuku, neredesin?'
hani seninle bir parkta oyunlar oynardık ya, kacchan... ben hâlâ o parktayım galiba.
mantığı yoktu, geçerli açıklamam yoktu, ve maalesef bu yüzden bunun adı aşktı.
'ne yemek hazırlayayım, bebeğim? katsudon?'
"neden ona aşık olayım ki?" dizlerimi göğsüme çektim, "belki de nefretle karıştırıyorum." kollarımı dizlerime doladım.
yurt binasının girişinin önündeki merdivenlerde tek başıma oturuyordum, hafta içi olduğundan herkes odalarına kapanmıştı.
hayır, benim duygularım hiddetli değil zira senden nefret etmiyorum.
yüksek ihtimalle sınıftan şu an yatağında yatmayan tek kişi bendim.
"çok sıcaktı..." önümde bağlı ellerim, omuzlarımı okşadı hızlı hızlı. bu öğlen benimle hiç olmadığı kadar yakın olmuştu. kollarını omuzlarıma sarmıştı, karın kaslarımı gevşetmek için masaj yapmıştı. "onun gibi kokuyor," burnumun direği sızladı özlemle, üstümde onun siyah tişörtü vardı.
