Gözlerimin feri..
Kızın gözlerinde takılı kalmıştı bakışları. Doktor evlenme teklifi yapıyordu. Kulakları uğuldamaya başladı. Neden onun evlenecek olması umurundaydı ve neden kalbini söküyorlar hissi vardı. Dizlerinde ki eski izlerin kanadığını hissediyordu.
Dökülen elmaların arasından geçti ve hala telefon kulağında bekleyen kıza ilerleyip telefonu elinden alıp kapattı. Elif doktorun teklifinin şaşkınlığını atamadan Akif'in bir anda elinden telefonu çekip adamın yüzüne kapatışını izledi. Bu yaptığı normal degildi. Kızmalıydı ama rahatladı.
'İzin verme.. Hastalığını kullanıyor. Sen çaresiz değilsin!'
Gözlerinden düşen damlaların aksine alayla gülümsedi. Gamzesi dudağının kenarında acı bir boşluk bırakırken gözlerini kapattı ve nefesini çekti.
'Çaresizim.. Çaresi zor bir hastalığa yakalandım.'
'İnandığın dini düşün! O sana umut et ve dua et diyor.'
Bunu söylediğine inanamiyordu ama canı yanıyordu Elif'in bu denli çaresiz hissetmesine.. Beklemiyordu bu cevabı.
'Öyle.. Umut edeceğim. Ve dua da.. Teşekkürler.'
Yere düşen çantasını aldı ve dairesine doğru iki adım attı. Arkasını dönmeden konuştu.
'Bazen insanlar ellerinde ki hayatın tadını çıkaramadan göçüyorlar. Sanırım erken bilet alan yolculardan biri de ben olacağım. Artık bir şeyleri emanet etme zamanı gelmişe benziyor..'
Akif arkasından gidişine bakarken soluğunun da onunla kesilişini hissetti. Basının dönüyor olmasıyla duvara yaslandı. Ve yere çöküp elleriyle başını sardı.
Afiff bırakmaz mısın beni? Sana güvenmeliyim..
Annem korkularımdan saklanayım diye bu kolyeyi yaptı. Korumam var. Sen korkuyorsan şöyle biraz sana verebilirim..
Allah'a inan afiff.. yoksa dünyada gerçekten yanlız kalırsın.
Umut ediyorum ve dua daa sende et!
°°°°°°°°
'Baş edebilmem gerek ahmet ve bu olurken yanımda güvenilir birine ihtiyacım var.'
Yine mekanlarına gelmişlerdi. Ahmet onun dizinin dibinde yer almış ve can kulağıyla dinlemeye başlamıştı gizemli dostunu..
'Yanındayım. Anlat bana..'
'Uzun zamandır içimde bir canavarla baş etmeye çalışıyorum. O kadar uzun zamandır ki sanki benimle birlikte doğmuş gibi..'
'Nasıl canavar? Yani anlamadım.'
'Bana kendimi unutturan,geçmişimi unutturan bir canavar ama bunu yaparken benden beni götürüyor. Ve onu ücüncü defa gördüm. İçimde verdiğim savaşta sadece duyuyordum ama onu gördüm ahmet. Dün.. Bana benim yerime geçmek istediğini bu savaşın artık bitmesi gerektiğini söyledi. Biliyorum istediğini yapar. Her zaman yaptı. Beni öldürecek ve yerime geçip hayatını sürdürecekmiş.'
Dehşetle açılmış gözlerini bir süre akiften çekmedi Ahmet. Sonra hızla ayağa kalkıp bir oraya bir buraya yürümeye başladı. Bu nasıl olabilirdi?
'Destek alman gerek Akif hemde vakit kaybetmeden!!'
'Çözemiyorlar Ahmet. İçimde olanı görmüyorlar. Onu göstermek için çok uğraştım ama aklımı yitirmek üzere olduğumu söylediler. Hiçbir doktor Deva bulamıyor..'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEHENNET II (Mahşerin kapısı)
Teen FictionNe zaman hayal kurmaya yeltensem boğazımda beni bırakmayan bir acı.. Bir ses yükseliyor zihnimin katmanlarında. O ses kim? Çözemiyorum! 'Beni bırakma afif..Benim annem de babam da yok. Senden başka kimsem yok afif. Bir de Allah var.. Allah hep var...