Jennie'nin bakışları cam pencerenin dışına odaklanırken, parmakları bilinçsizce Jisoo'nun sırtında yukarı ve aşağı çizgiler çizerken otel odası karanlık bir çivit rengine dönüştü. Süzülerek geçen bulutlara bakmasına rağmen, zihni daireler çiziyor, hatta belki de sonsuz bir sarmal halinde dünyaya doğru gidiyormuş gibi hissediyordu;
Jisoo'yla ilk tanışmasından başlayarak, neredeyse onu -gerçekten aşık olduğu kişiyi- kaybettiği zamana, keskin bir köşeyi tam o anda oldukları yere çevirmeden önce yumuşak battaniyelere sarılı, denizi dinlerken. Huzurlu. Sadece ikisi. Jennie'nin her zaman olmasını dilediği gibi.
"Jisoo," Jennie fısıltıyla konuştu.
Kızın kollarında hareket ettiğini, elinin kendi elini aradığını hissetti. Parmaklar hafifçe birbirine dolandı.
Jennie'nin elini dudaklarına götüren Jisoo, "evet, güzelim?" dedi. Sonra bir öpücük kondurdu. Jennie gözlerini kapattı.
"Sesini özledim," diye yavaşça nefes verdi, "Seni özledim."
Diğeri de "Beni bir daha özlemene gerek yok" diye cevap verdi.
Ve bu doğruydu. Onları çevreleyen havada oyalanan o huzur vardı. Hiçbir şey yerinde görünmüyordu, her şey mükemmel bir şekilde iyi olarak tasvir edildi. Ki bu neredeyse tamamen doğruydu. Neyse ki Jisoo iyiydi, iyileşme iyi gidiyor. Ama ne yazık ki o gecenin anıları bu kadar kolay unutulamazdı, zihninin en derin yerlerine gömdü, bir daha asla ziyaret etmek zorunda kalmayacağı bir yere. Jisoo, gecenin en karanlık saatlerinde hatırlatılarak sürekli onlarla karşı karşıya kaldı. Yine de yalnız değildi, çünkü o zamanlar Jennie onun yanındaydı. Tüm sıkıntılara, gözyaşlarına rağmen onlar için olumlu bir gelecek olduğuna inanıyorlardı. Birlikte kuracakları bir gelecek.
Çarşafların altında kıpırdanan jennie pencereden uzaklaştı ve yüzünü Jisoo'ya çevirdi. Kızı kendine çekti.
"Bana bir hikaye anlatır mısın?"
"Bir hikaye?" Jisoo sırıttı, "gerçekten mi?"
"Evet," Jennie somurttu. Kız arkadaşının omzuna yaslanmak için başını aşağı indirdi: "Sadece sesini dinlemek istiyorum." Kız, 'tamam tatlım' diye mırıldanmadan önce onu alnından öptü.
Ve Jisoo saatlerce konuştu, Jennie dinledi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
