(Giray'ın anlatımıyla)
"Kardeşim sen sabah niye orda o çocuğa öyle baka kaldın?" Utku'nun sorusuyla daldığım duvardan bakışlarımı ona yönelttim.
-"Öyle mi oldu? Hiç farkında değildim."
Aslında farkındaydım orda belkide 3 veya 4 dakkika boyunca çocuğun gözlerine baktım. Utku eğer beni durtmeseydi orada belki 10 dakika bile durabilirdim öylece.
Yiğit söze atladı "Abi sen...yoksa...erkeklerden...?"
Sinirle soluyarak Yiğite bakınca hemen açıklamada bulundu "Ay yok yok tamam. Ama napim yani çocuğun içine düşecek gibiydin."
Araya biraz sessizlik girince Yiğit yine konuşmaya başladı "Şşşt...Utku, Girayın üstüne düştüğü kız..." duraksadı bana baktı ve gülümseyerek devam etti "tam Giray'ın kız versiyonu değil mi abi yaa? Resmen birbirleri için yaratılmışlar!"
Utku gözlerini devirip konuştu " Yuh Yiğit sana ya yuh! Kızı 5 dakika gördük sadece. Tüm aşk hikayesi yazdın adama."
Telefonumun sesiyle aniden yerimden fırladım. Odadaydı.
Esat abi kişisi sizi arıyor...
"Alo?"
-"Alo Giray, Sedatın evini bulmuş olabiliriz."
"Ne? Tamam, adresi ver hemen Esat abi!"
-"Sakin ol oğlum, bi dinle beni. Bulduk bulmasına ama..."
"Aması ne Esat abi söylesene."
-"Ya, tuhaf olan bu Sedat bir evde yaşamıyor. Adam sürekli başka adres ve konumlarda kalıyor. Şimdiye kadar bulamamamız gayet normal."
"Tamam, sen butün adresleri ver ben hepsine teker teker bakarım."
-"Adresleri Utku'nun e-postasına gönderdim. Aman, Giray bak orda benim hiç bir adamım yok. Birşey olursa yanında Utku ve Yiğitten başka kimse yok be çocuğum."
"Sen merak etme Esat abi. Ben o pisliği kendi kanında boğup iki kardeşimi yanıma alıp Türkiye'ye sağ sağlim döneceğim. Ilk yapacağım şey bu pisliğin dilini annemin mezarına götürmek olacak. O diliyle adamlarına annemi öldürme komutunu verdiği için pişman edeceğim. Yaşarken ölmek isteyecek."
-"Tamam iyi diyorsun da sen yurtdışındasın oğlum. Hiç düşünmedin mi orada yakalanırsan neler olacağını?"
"Düşündüm. Hemde gelmeden önce düşündüm. Bunları göze almasaydım gelmezdim."
-"Ne diyeyim sana be oğul, nasılsa dinlemeyeceksin. Haydi ozaman dikkatli olun. Kazamız mübarek olsun."
Telefonu kapatır kapatmaz Yiğit ve Utku'nun atışmasını duydum salona girerken.
"Ya oğlum sana diyorum kısa süre sonra gideceğiz kendini şu Doğa denen kıza bağlama, ama sen nikah tarihi alacaksın kız sana olumlu yanıt verirse." Utku sitemle Yiğite söyleniyordu.
Yiğit gözlerini devirip cevap verdi "Abi tamam işte Doğayı da kendimizle geri Türkiye'ye götürürüz."
-"Lan zekasız, kız buraya yeni gelmiş okumak için. Senin gibi dangalağı dinleyip Türkiye'ye geri gelir mi!"
Yiğit, Utku'nun ismini uzatarak devam etti "Utkuuu..., yoksa sen mi aşık oldun lan Doğa'ya doğruyu söyle!"
Utku bıkkın bir iç çekip gözlerini devirdi. "Yiğit kardeşim merak ediyorum beyin dağıtılırken sen neredeydin?"
-"Senin yanında canım." Gülerek oturduğu koltuktan kalkıp Utku'nun yanına ilerledi ve onu anlından öptü.
"LAN BI GIT! MANYAK MISIN YA!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlıklar
Teen FictionHepimizin korkuları vardır değil mi? Girayın da tek bir korkusu vardı. Sevdiklerini kaybetmek. Bu korku onun yakasına yapıştı, onu çok yordu ama Giray bir şekilde ayakta kaldı. Peki ya onu ayakta tutan sevdikleri de yok olursa? Babasının ölümünden...