Bakmak Ama Yalnızca Onu Görmek.

109 5 0
                                    

Her gün her okula gittiğimde tek görmeyi istediğim şey oydu. Önlerde oturmayı sevmezdim. Hep arkalara giderdim bu yüzden ama tanrı adalet hususunda hiç yanılmıyor işte. Kuvvetle muhtemel o da önde oturmayı seviyordu. Bu yüzden hep ona ters açıyla otururdum. Aksi halde onu görmem çok zor olurdu. Onun bendeki tek kötü yanı onun adını bilmiyor oluşumdu. Çok fazla mevcudun olduğu bir bölümdü bizimkisi. Hele ilk günler herkesle tanışıp adlarını öğrenmek oldukça zordu. Ama farklıydı o. Ve o farklıysa şayet ne yapıp edip öğrenmeliydim adını.
Önüme imza kağıdının gelmesini bekledim sinsice. Göz ucuyla sayıvermiş ve sırasını öğrenmiştim. Ondan sonra imza kağıdı bana geleceğine göre adını görebilecektim. Hiç unutmadım o sayıyı: yirmi yedi. Yirmi yedinci sırayı okudum hemencecik. "Allahım ne kadar güzel bir isim." dedim içimden. Elya! Elya... Adını içimde bir derin yara gibi hissettiğim.

   Günler geçer giderken ben yalnızca ona odaklanırdım. "Kim demiş ki erkekler kadınların saçları için hayal kuramaz diye? " Okşamak, koklamak her adamın hakkı. Hele ki o saçlar sevdiğin kadına aitse. Sonunu düşünmeden hayal etmek güzeldir. Sonunu düşünmeden sevmek de.

   Günleri hiç sevmiyordum artık pazartesi dışında. Onu görebilme ayrıcalığına eriştiğim tek gündü pazartesi. Ne güzel gündü şu pazartesi! Ne güzel şeydi sevmek! Ne güzel şeydi onun için tüm yanlışları affetmek!..

İçimden Gidene DekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin