En son ne zaman bolum yazdin diye sorsaniz cevap veremem o şekil :(
🌑
Space and time, I wanna fall into your eyes.
There's no point in stallin', there's nothin' to hide.
(Zayn-Tonight)"Ne yaptım dedin sen?" Karşımda kı sandalyede oturan Lalisa şaşkınca sorduğunda derin bir nefes alıp verdim. "Hastalığımı söyledim ona. Söylemek zorunda kaldım daha doğrusu. Ama gerçekten üzerimden bir yük kalktı ya."
"Tepkisi iyiydi o zaman. Yoksa bu kadar rahat olmanın imkanı yok." Başımı sallayarak onayladım onu. Yüzüme de bir gülümseme yayılmıştı yine. "Evet tepkisi gayet iyiydi. O dünyanın en iyi adamı Lalisa. Aksi mümkün değil zaten."
Gülümseyerek oturduğu yerden kalktı ve dolaşıp yanıma geldikten sonra bana sarıldı. "Çok mutlu oldum Chaeyoung. Umarım hep böyle güldürür seni." Hafifçe kıkırdadığımda telefonuma da bir bildirim sesi düşmüştü.
Masanın üzerinde ki telefonuma uzandım ve ekranı açınca gördüğüm isim ile hızlıca whatsapp'a girdim.
Jimin: Bugün görüşmek ister misin?
Rose: Soru mu bu?!
Tabii ki de isterim.Jimin: Harika o zaman : )
Tonight'dasın değil mi?
Gelip alayım seni.Rose: Evet oradayım.
Bekliyorum.Telefonun ekranını kapatıp yazışmalarımızı okuyan Lisa'ya baktım. "Bu çocuk çok iyi ya. Nereden buldum sen bunu böyle?" Sanki çok garip bir şeye şahit olmuşcasına mırıldandığında kısık bir sesle gülmüş ve onu yanıtlamıştım.
"Üzgünüm ama Park Jimin'den yalnızca bir tane vardı ve onu da ben kaptım ama eğer istersen sana da bir şeyler ayarlayabilirim." Anlamsızca kaşlarını çattı. "Ne demek istiyorsun Chae?"
"Arkadaşı Jungkook senden hoşlanıyormuş. Yani tabi ki asla bir Jimin olamaz ama iyi gibi duruyor o da." Anında yanaklarının kızardığını görmek ve gözlerini kaçırması sevimliliğini eğlenerek seyretmiştim.
O kesinlikle erkekler konusunda gerekeden fazla utangaçtı. Arkamda dikilmeyi kesti ve kaçırdığı gözleri ile yeniden karşımda ki sandalyeye oturdu. "Ee Lali? Bir cevap vermeyecek misin?"
"Ne diyebilirim ki?" Utangaç sesi kısık bir sesle gülmeme neden olunca onu yanıtladım. "Pekala, sen tabi ki adım atmayacaksın. Jimin'e söylerim ve numaranı ona iletir. Sorun yok değil mi?"
Gözlerime bakmayı hâlâ reddederek başını hafifçe iki yana sallamıştı. Sanırım bu sorun yok demekti. Ve sorun olmadığını söylüyorsa Jungkook da onun dikkatini çekmiş olmalıydı. Hoşlanmadığı birine numarasını öylece vermemi kabul etmezdi yoksa.
On dakika boyunca sessizce oturmuştuk ardından Jimin gelmişti. Birlikte Tonight'dan çıkıp arabasına binmiştik ve şu an nereye gittiğimizi bilmiyordum.
"Nereye gidiyoruz Jimin?" En sonunda dayanamayarak sorduğumda gülümsemiş ve bir kaç saniye bana bakıp yeniden yola dönerken cevap vermişti. "Buz pateni sürmeyi bilir misin Chae?" Gözlerim hafifçe irileşirken sırtımı koltuktan çekmiştim. Kesinlikle bilmiyordum ama birlikte buz pateni sürmek fazla iyi bir date fikriydi!