But love me tonight.
Sweet girl of mine.
(Zayn-Tonight)Jimin'in paylaştığı fotoğraf sonrası bir kaç dakikalık şok geçirmiş ve öylece kala kalmıştım. Ardından ise içime sığmayan duyguları en azından biraz azaltmak amacı ile hoparlöre bağladığım telefondan bir şarkı açmış ve hoplayıp zıplayıp onu söylemeye başlamıştım.
"I, I love you like a love song, baby.
I, I love you like a love song, baby.
I, I love you like a love song, baby.And I keep hittin' re-peat-peat-peat-peat-peat."
Dakikalardır büyük bir neşe ile söylediğim şarkı yüzünden nefes nefese kalmıştım. Şarkının sakin kısmı geldiğinde kulağıma Selana Gomez'e eşlik eden Jisoo'nun eşsiz sesi dolmuştu.
"No one compares.
You stand alone, to every record I own.
Music to my hear that's what you are.
A song that goes on and on."Başımı ondan tarafa çevirdiğimde kapının kenarına tutunmuş ve tek elini göğsüne koyarak tüm ruhu ile şarkıya eşlik ettiğini gördüm. Bu bir kahkaha atmama sebep olurken o da bana eşlik etmiş ve kapıda dikilmeyi kesip buraya doğru ilerlemişti. Ses çok yüksek olduğu için önce masanın üzerinde ki hoparlörü kapattı ardından da kaseye koyduğum ve yarısını yediğim cipsten bir tane alarak ağzına attı.
"Ne bu neşe Park Chaeyoung?!" Dediği ile yeniden bir kahkaha atmış ve az önce devrildiğim koltuktan resmen zıplayarak kalkmıştım. "Jimin ile sevgili olduk!" Neşeyle şakıdığımda Jisoo gözlerini hafifçe büyülttü. "Tanrım! Çok sevindim Chae. Umarım mutlu olursun."
"Öyle olacağım unnie. Emin olabilirsin." Cevabım sonrası üzerini değiştirmek için odasına geçmişti. Ben de derin bir nefes aldım ve gözlerimi yumdum. Gerçekten huzuru öyle bir hissediyordum ki şu an. Bu anın tarifi yoktu.
🌑
Lisa ve Jennie'ye olayları yüzeysel bir şekilde anlatmam bittiğinde ikisi de oldukça fazla sevinmiş ve bunu da oldukça belli etmişlerdi. "Hey Ye Eun kahvem nerede kaldı?" Tezgahın arkasında ki kıza seslendiğimde bana dönmüştü. "Hemen getiriyorum efendim! Özür dilerim." Bir kaç dakikadır kahvemi beklediğim için sabrım hafifçe taşmıştı bu yüzden yeniden söylemek zorunda kalmıştım.
"Her neyse çok kalablık burası. Ryujin ve Ye Eun yetişemiyor. Hadi bizde kalkalım Lalisa." Jennie'nin dedikleri ile ikisini başımı sallayarak onaylamıştım. Onlar işlerinin başına dönerken ben de telefonu elime aldım. Jimin yarım saat önce buraya geleceğine dair bir mesaj atmıştı. Her an burada olabilirdi yani. Onu beklerken yapılabilecek şeyler düşündüm ve dünden beri aklımdan geçen şeyi seçtim.
Onunla bir resim paylaşmak. Basit ama oldukça mutluluk ve heyecan verici bir şeydi. Bu yüzden fotoğraf seçmek için galerime girdim.
.