1.3

2.5K 203 99
                                    


"Ellerim titriyor. Çok heyecanlıyım."

Chris sakinleşmesi için elini sıkı sıkıya tutunca Lili yavaş bir nefes aldı.

"Günlerdir beklediğin gün geldi. Heyecanlı olman çok normal."

Lili arabanın aynasında uykusuzluktan moraran göz altlarına kapatıcı sürerken sessizce arabayı süren Chris'i onayladı.

"Çok mu abartılı olmuşum?"

Chris yoldan gözünü ayırmadan yandan Lili'ye baktı.

Kırmızı günlük bir elbise giyinmişti. Saçlarını açık bırakmış, arkadaş incili bir tokayla tutturmuştu. Boynunda parlayan, aylar önce üçüzlerin kendisine yaptığı, renk renk boncuktan oluşan kolye vardı.

Bu bir haftada asla boynundan çıkarmamıştı. Özlem giderme işini çocukların kıyafetleriyle gideriyordu.

Kırmızı kısa kollu elbisenin üstüne oturan bel bölgesi, ince belini ortaya çıkarıyordu. Elbisenin gerdan bölgesinin açıklığı ideal durumda olup, Lili ve boynundaki çillerini çok güzel gösteriyordu.

Genç kadının solgun yüzünü gizleyen makyajı, üç çocuk annesi gibi göstermiyordu.

Geçen yıllarda Lili'nin bedeni hiç yaşlanmamış, aksine ruhu yaşlanmıştı.

"Gerçekten çok güzelsin."

Lili yarı güler vaziyette omzuna bir yumruk attı.

"Onu sormadım." dedi Lili göz devirmeden önce.

"Hey! Endişeni anlıyorum. Sakin ol. Her şey çok güzel geçe-"

Lili özür dilercesine bakıp çalan telefonunu açtı.

"Ben şu an uçaktan iniyorum. Umarım beni karşılayabilecek bir evin vardır."

Lili gülümseyerek görmese bile başını salladı.

"Konumu telefonuna gönderdim. Bir de şey... Anahtar bahçedeki saksının içinde..."

Lili gülmemek için kendini sıkan Chris'e kötü bir bakış attı.

"Ciddi misin Lili? Bu ailedeki yaşlı kişi sen misin yoksa ben miyim bilemiyorum." Emily büyük bir kahkaha atıp bavulunu sürüklemeye devam etti.

"Aklıma bir tek orası geldi. Biz gelene kadar yiyecek bir şeyler hazırlar misin? Eksik malzeme varsa söylersin gelirken alırım. Malum bir haftadır evde değilim."

Emily onaylayan homurtular çıkarıp telefonu kapattı. Yaşlı kadın çevirdiği taksiye binip evin yolunu çoktan tutmuştu bile.

Araba durdu. Lili kapıyı açmak için elini uzattığında kapı dıştan açılmıştı  bile.

"Avukatınız olarak kapınızı açmak benim için bir şereftir bayan Mark."

Lili gülerek çıkınca stresten terleyen avuç içini umursamadan elbisesinin eteğine sildi.

"İşte o büyük gün." Chris ellerini yukarıya kaldırıp heyecanla konuştu. Lili'nin gerginliğini alıyordu. Bu yüzden Lili ona minnettardı.

Yavaş ama sabırsız adımlarla içeriye girmiş, asansöre binmişlerdi.

"Bu saatte kahvaltı yapıyor olmalılar. Bu yüzden-"

Kendi sözünü yarıda bitirip mutfağın olduğu kata bastı.

"Hoş geldiniz bayan Mark. Tahmin ettiğiniz gibi kahvaltı yapıyorlar. Haber vermemi ister misiniz?" Friday'in sesi duyulunca Chris korkuyla yerinde sıçradı. Sesin nereden geldiğini anlamak için etrafa bakarken Lili yarı güler vaziyette omzunu sıktı.

Elsa | Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin