"Hasta taklidi, deneme: dokuz." dedi David James'in tam karşısında otururken."Ölüyorum. İmdat, çok ateşim var." James endişeyle mırıldandı.
"Rol yapamıyor. Çekil bakayım şuradan." dedi Chelsea ve James'i ittirerek onun oturduğu yere oturdu.
"Ah! Çok ateşim var. Galiba çok hasta olmuşum. Annemi istiyorum. Annem gelmeli." dedi Chelsea üstün oyunculuk yeteneklerini sergileyerek.
David ellerini çırptı ve oturduğu yerden kalktı. Kaldırdığı elini kardeşine uzattı ve beşlik çaktılar.
"Oldu oldu, çok güzel oldu." dedi David gülümseyerek.
Chelsea hemen eline fön makinesini aldı ve alnına tuttu. Isınınca geri çekti ve kendini hemen yatağa attı. Yorganı kafasına kadar çekip ağzını hafifçe açtı. Dün geceden beri boğazları dolsun diye gizlice dondurma yiyordu ve bunun meyvesi olarak burnu tıkalıydı.
David hemen koşarak diğerlerine kardeşinin hasta olduğunu söylemek için odadan ayrıldı. James ise bütün planı mahveder diye oy kararıyla tuvalete tıkıştırıldı ve kulağını kapıya dayayarak olanları dinleyemek için kapının arkasına lavaboya yetişmeleri için konulan minik sandalyeyi koydu.
Birkaç dakika sonra içeriye en önde Tony ile birlikle Natasha ve Pepper girdi.
"Neler oluyor burada?" Tony kafasına taktığı gözlüğüyle hızlıca Chelsea'nin baş ucuna oturdu.
"Çok hastayım." Öksürdü ve kafasını sağa doğru çevirdi.
Tony endişeyle elini küçük kızın alnına koydu ancak hızlıca geri çekti. Şaşkınlıkla gözlerini açtı ve arkasındaki kadınlara döndü.
"Çok fazla yanıyor. Acayip ateşi var." dedi korkuyla. Pepper küçük kızın baş ucuna geldi ve hafifçe eğilerek yüzüne baktı. Chelsea bilerek yüzüne öksürünce tiksintiyle geriye çekildi.
"Hastayım diyorum size. Ölüyo gibiyim." dedi ve ağlıyormuş gibi hıçkırdı.
Tony hızlıca ayağa kalktı.
"Doktoru arıyorum. Hemen burada olur, iyileşeceksin Nat." dedi ve küçük kızın kızıl saçlarını okşadı.
"Doktor istemiyorum!" Bir hastaya göre fazla dinç bir şekilde bağırdı ve Tony'yi şaşırttı. Hatasını düzeltmek için şiddetli bir şekilde öksürdü.
"Doktorlardan çok korkarım. Annemi istiyorum. Annem beni iyileştirir." dedi abartılı bir şekilde burnunu çekti. Tony kaşlarını çattı ve Natasha'ya baktı. Pepper onay vermediğini belli etti ve sahte bir şekilde öksürdü. Chelsea bunun üzerine daha şiddetli öksürdü.
Natasha yarım ağız gülümsedi ve Tony'ye kafasını salladı. Tony umursamaz görünmeye çalışarak kafasını salladı.
"İyi o zaman. Çağırın annenizi gelsin." dedi ve hızlıca dışarıya çıktı. Onun peşinden ise Pepper.
Natasha hızlıca küçük kızın başının ucuna geldi ve elini alnına koydu.
"Havale geçiriyor olmalısın." dedi hafifçe gülümseyerek.
David ve Chelsea'ye baktıktan sonra gözleri yavaşça tuvaletin kapısına döndü.
"Bahse girerim ki James içeriden bizi dinliyordur." dedi kollarını göğsünde birleştirirken ve tuvaletten küçük merdivenin yere düşme sesi geldi.
Natasha kahkaha attı. David ise sinirle tuvalet kapısına baktı.
Natasha kapıya doğru yürüdü ve çıkmadan önce yatakta yatan küçük kıza döndü.
"Başka bir zaman böyle bir plan yapacağınız zaman delilleri ortadan kaldırın." dedi gözleriyle fişe takılı fön makinesini göstererek.
‡‡‡‡
"Bir çocuğa bile bakamıyorlar." Emily kim bilir kaçıncı kere söylenirken Lili gözlerini devirdi ve yanındaki kadına döndü.
"Emily... Sessiz ol, geldik duyacaklar."
Emily önden ilerleyerek Chelsea'nin odasına girdiğinde Lili gözlerini devirdi.
"Oh! Benim küçük farem. Hasta olmuş." Emily içeri girer girmez Chelsea'nin alnına elini koymuş ve söylenmeye başlamıştı.
"Bir şey yok Emily. Sadece üşütmüş. Olayları bu kadar çok dramatize etme." dedi Lili içeriye girerken. David'e sarıldı ve yatakta yatan kızının yanına oturdu.
Hafifçe ateşini kontrol etti ve kaşlarını çatarak ayağa kalktı. Hızlıca üzerindeki örtüyü çekti.
"Ateşin var. Sakın üstüne geri alma. Bruce'a ateş düşürücü var mı diye sormaya gidiyorum. Emily sen onlara göz kulak ol. Hemen geliyorum."
Lili koşar adım odadan çıktı ve koridorun sonundaki labaratuvara girdi.
"Hey, Bruce. Ateş düşürücü var mı diye sormaya geldim."
Bruce ayağa kalktı ve büyük, geniş dolabının içini karıştırdı.
"Sanırım bu. Buyur Lils." Şurup kutusunu uzattı ve nazikçe gülümsedi. Teşekkür ederek labaratuvardan ayrıldı. Ayaklarını izleyerek yürürken çarptığı beden yüzünden sarsıldı.
Elleri beline sertçe dolandı, refleksle kolları çarptığı kişinin geniş omuzlarına sıkıca tutundu. Derin derin nefesler alarak ani gelen bu çarpışmanın korkusunu atmaya çalıştı. Kafasını kaldırdığında gördüğü tanıdık yüz ise kaşlarını sinir bozucu bir şekilde çatmasına sebep oldu.
Tony Stark şaşkın bakışlarıyla yüzüne çok yakın olan yüze dağınık olarak, sanki planlı bir şekilde serpiştirilmiş gibi duran çilleri inceliyordu.
‡‡‡‡
Tam olarak watty çarpışması AKSNAİBXHANDJWNİXJSKDJWK
3 ay önce bölüm atmışım? Benim niye haberim yok bundan olm.
Bölüm atmayı unutuyorum arada bi hatırlatın 3 ay olmuş ciddi ciddi.
Kısa ve ani bir bölüm oldu. Nasıldı beğendiniz mi?
Nasılsınız iyi misiniz?
Okul nasıl gidiyor?
Sınavlar nasıldı?
Tatile girdik mis gibi yatıyorum sabahtan akşama kadar. Umarım sizin de tatiliniz güzel geçer.
İyi akşamlar. Sevin, sevilin daima sevilen kalın!
Hoşça kalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elsa | Tony Stark
FanfictionFark etmese bile kapıda duran arabanın şoförü büyük bir özlemle genç kadını süzüyordu. Happy Lili'yi kesinlikle Pepper yerine seçerdi. Lili onun çok eski bir dostuydu ve şimdi bu halde olmalarına inanamıyordu. Arabanın içinden Tony Stark çıkınca, L...