Tony boynunda hissettiği nefes sayesinde kendine geldi ve beline sardığı kollarını elektrik çarpmış gibi hızlıca geri çekti.Lili geriye doğru iki adım attı.
"Ben... Önüme bakmıyordum. Pardon."
"Bakmalısın ama." dedi Tony gergince.
"Haklısın." Lili gerçekten de gerilmişti. Bakışlarından Tony'nin de gerildiğini anlamıştı.
Bu gerginliğin ana sebebi eskiden bu yakınlığın yaşandığı anların olmasıydı. Birbirlerini unutmuş gibi görünseler de unutamayan zihinleri zorluk çıkartıyor gerginlik yaratıyordu.
Lili koşar adım yanından geçti. Odaya girdiğinde nefes nefeseydi. Onu gören Emily hemen şikayette bulunmaya başladı.
"Yalancı küçük kızıl cadı numara yapıyormuş" dedi.
Lili az önce olanları unutmak için dikkatini onlara verdi.
‡‡‡‡
"İyi misin? Düşünceli görünüyorsun." Natasha, garajında tek başına oturan Tony'nin yanına inmiş, boş bakışlarla yeri izlediğini görünce merakla yanına oturmuştu.
"Bakışlarınla beni her an öldürecek gibi duruyorsun. Beni düşündüğünden emin misin?" Tony alayla gülümsedi. Natasha omuz silkti.
"En yakın arkadaşıma davranışların yüzünden olabilir mi? Bir kere olsun düzgünce dinlemedin. Tek yaptığın gerçeklerden kaçmak."
Tony kaşlarını çattı ve ayağa kalktı. Bunları duymak istemiyordu. İçindeki hata yaptığını soyleyen sesi susturmak istiyordu.
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum." diyerek kestirip attı.
Natasha ise ısrarla bu konu hakkında konuşmak istiyordu. Karşısına geçti ve omuzlarından tutup Tony'yi kendisine doğru çevirdi.
"Kendine gelme vaktin geldi. Senin çocukların var Tony. Çocuksu bir inat yüzünden onların hayatını mahvetme. Otur iyice düşün."
Natasha ellerini çekti ve çıkışa doğru yürüdü. Tam kapıdan çıkacakken Tony hiddet ve sinirle bağırdı.
"BENİ NASIL TERK ETTİĞİNİ, YÜZ ÜSTÜ BIRAKTIĞINI, ONUN YOKLUĞUNDA ÇEKTİĞİM ACILARI BİLMENE RAĞMEN NASIL GELİP ONU BANA SAVUNURSUN?!"
Natasha gözlerini kıstı ve kafasını öne doğru eğdi.
"Hikayeyi ondan dinlediğin zaman büyük bir haksızlık yaptığını anlayacaksın." ve hızlıca garajdan çıktı.
Tony sinirle tekerlekli sandalyeye tekme attı ve yerde yuvarlanmasını izledi. Kızarık gözlerinden dökülen yaşları, sertçe yüzünü avuçlarına alarak sildi.
Masanın üzerindeki uyku ilacının kapağını açarken elleri titriyordu. Ağzına hızlıca attı ve susuz bir şekilde yuttu.
Birkaç saat zorla uyuyup bunu boş zihinle düşünmesi gerekiyordu çünkü yaklaşık olarak 49 saattir uyumuyordu.
‡‡‡‡
"Chelsea için bu gece burada kalacağım. Hasta numarası yapana kadar gerçekten hasta olmuş." dedi Lili Emily'ye karşılık olarak
"Kalmamı ister misin?"
"Hayır, hayır. Sen eve git. Yarın çocukları da alır gelirim." dedi Lili. Emily kafasını sallayıp çantasını hazırlamaya başlayınca göz ucuyla Chelsea'ye baktı. Yatağın içinde ateşler içinde yatıyordu.
"Sakın üzerini örtme." Chelsea üzerini örtmeye çalışınca Lili parmağını havaya kaldırarak uyardı.
Emily odadan ayrıldı. Lili yatağın yanındaki koltuğa kendini bıraktı ve birkaç saat önceki çarpışmalarını hatırladı. Utançla yanakları kızardı. Ardından kızardığı için kendine kızdı.
Tony kapıya yaslanmış bir şekilde gözlerini bir noktaya dikmiş düşüncelere dalan kadını izledi. Lili onu fark edince annesine yakalanmış çocuk yaramazlığıyla yamukça sırıttı.
"Natasha'ya bakmaya gelmiştim. Hâlâ ateşi mi var?" dedi kızının başının ucuna çökerken.
"Evet. Ne yapsam düşmedi ama şu an daha iyi. Birazdan ateşi düşer."
Tony, küçük kızın saçlarını okşadı ve yüzünde oluşan hafif, saf merhametten oluşan gülümsemeyi saklayamadı.
"Ne yapmayı önerirsin?" dedi ve kafasını genç kadına çevirdi.
Lili şaşırdı. Fikrini sormuş olması şaşırtıcı ama çok iyi bir ilerlemeydi.
"Aslında... Ne kadar yapmak istemesem de soğuk bir duşa girse daha çabuk ateşi düşerdi." dedi.
Bu cevabın üzerine Tony yavaşça kafasını salladı ve Chelsea'nin üzerindeki atleti çıkarmak için hamle yaptı.
"Ne yapıyorsun?"
"Duşa hazırlıyorum." diye kısaca yanıt verdi Tony. Küçük kız iç çamaşırıyla kalınca kendi üzerindeki tişörtü çıkartıp Chelsea'yi kucakladı. Odadaki banyoya doğru ilerlerken Lili şaşkınlıkla peşinden gidiyordu.
"Senin girmeme gerek yok." dedi Lili suyun altına girmek üzere olan Tony'ye.
"Şu an uykuda. Bir anda tek başına suya girerse şok olabilir. Yanında olmam onun için daha iyi." dedi ve suyu soğuk olarak ayarladı. Açtı ve soğuk suyun ikisinin de bedenine dökülmesine izin verdi.
Chelsea soğuk su yüzünden çığlık atarken Tony onu sakinleştirmek için konuşuyor ve saçlarını okşuyordu. Birkaç dakika sonra banyodan çıktılar ve ikisi de havlular sarılı bir şekilde odaya geri döndüler.
Tony koltuğa oturmuş, havluyla saçlarını kuruluyordu. Bu işlemi yaparken ise kızının ateşini ölçen Lili'yi izliyordu.
"Düşmüş. Ateşi normale dönmek üzere." dedi gülümsemesine engel olamayarak. Sevinçle Tony'ye döndü. Kendi yüzündeki sevinç gülümsemesini Tony'de de görünce gülümsemesi genişledi.
Uzun zaman sonra ilk defa birbirlerine gülümsüyorlardı.
"Ben yüzleşmeye karar verdim. Bu gece her şeyi konuşalım." dedi Tony ve yüzündeki gülümsemeyi silip ciddi bir şekilde baktı.
Lil yüzündeki gülümsemeyi hafifçe soldururken kafasını salladı.
"Peki. Konuşalım."
‡‡‡‡
Zaaa nasıl bir yerde bitirdim gördünüz mü PUHAHAHAHAHA
Nasıldı bölüm?
Tony yavaş yavaş adam oluyo,böyle devam
Merak ettikleriniz neler?
Şimdiden iyi geceler aşk ballarimm
Sevin, sevilin daima sevilen kalın!
Hoşça kalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elsa | Tony Stark
FanfictionFark etmese bile kapıda duran arabanın şoförü büyük bir özlemle genç kadını süzüyordu. Happy Lili'yi kesinlikle Pepper yerine seçerdi. Lili onun çok eski bir dostuydu ve şimdi bu halde olmalarına inanamıyordu. Arabanın içinden Tony Stark çıkınca, L...