5.Bölüm - Denek

55 10 3
                                    

Gözlerimi yavaşça araladığımda içinde loş bir ışık olan bir odadaydım. Son olanları hatırlamaya çalıştım. Sanırım bir asker beni bayıltmıştı. Ve söylediği o sözler aklıma geldi. 'Çok yanlış yoldasın Nick' bu da ne demek oluyordu? Bu adamlar kimdi? Neden bizi buraya getirdiler? Yine aklıma onlarca cevap veremedeğim soru gelmişti. Bunun olmasından nefret ediyordum. Ve şuan da düşünmek yapmak istediğim son şeydi çünkü her düşündüğümde beynimdeki sızı artıyordu. Ve tüm bunlara artı olarak fiziksel ağrılarım vardı. Sırtım,bacaklarım,dizim,kollarım neredeyse vücudumun her noktası itinayla ağrıyordu. Ama teorilerimde haklı çıkmıştım. Bu bölgede zombilerden başka kötü niyetli insanlar vardı. Polis, FBI Askeri veya ona benzer bir resmi kurumun üyesi olmadıkları belliydi. Birden aklıma Lisa geldi. O neredeydi? Hayır, yine o cevap veremediğim sorular dizisini saymayacaktım. Ama Morgan benden tek bir şey istemişti ve onu da becerememiştim. Gözüm loş ışığa alıştığında parmaklıkla kapatılmış hücre gibi bir odada olduğumu fark etmiştim. Burdan bir kaçış yolu olmalıydı. Parmaklığın dışında bulunan uzunca koridor boş ve zifiri karanlıktı. İlk defa hareket etmeye kalkıştığımda ellerimin ve ayaklarımın büyükçe bir kelepçeyle kilitlenmiş olduğunu fark ettim. İşte o anda kelepçelerin soğukluğunu hissetmiştim. Şuanda kendimi kapana kısılmış fare gibi hissediyordum. Etrafta başka bir hücre olduğuna dair bir iz veya ses yoktu. Ayrıca her zaman yanımda taşıdığım tabancam ve sırt çantamda ortalarda gözükmüyordu. Odanın soğukluğu tüylerimi diken diken yapıyordu. Ama buna rağmen ağrılarım sayesinde derin bir uykuya dalmıştım.                                            

--------------------

 Çıkan yüksek gıcırtı sesiyle uyandım. Kafamı kaldırdığımda ağır demir kapının açılmış ve içeri gardiyan olduğunu düşündüğüm irice bir adam girmişti. Hiçbirşey demeden gözlerimi bir bandajla bağladı. Yaklaşık 3 dakikalık bir yürüyüşten sonra durdu ve beni biryere bağladığını hissettim. Bandajı çıkarttığında içerideki güçlü ışık gözümü almıştı. Etrafı incelediğimde bir hastane odasında olduğumu fark ettim. Ama hareketim bu sıkı iplerle sınırlanmıştı. Ve etrafı tam olarak göremiyordum. Birden robotik bir sesle irkildim. 

''NİCK JONES , 34 YAŞINDA , BİR İNŞAAT ŞİRKETİNDE MİMAR , ESKİ ASKER , 246 NOLU DENEK, BURAYA DEĞİŞİME UĞRAMIŞ İNSANLARA BİR ÇARE BULUNMA YOLUNDA YARDIM İÇİN GETİRİLDİ , YANINDA KÜÇÜK BİR KIZ ÇOCUĞU , TABANCA , SIRT ÇANTASI BULUNDU''


Tüm bunları nereden biliyorlardı? Bunları düşünecek kadar halim yoktu ayrıca denek derken neyi kastetmişlerdi? Ve değişime uğramış insanlara yardım etmek için ne yapacaktım? Tam soracaktım ki orada herhangi bir insan olmadığını fark ettim. Daha ne kadar bekleyecektim? Arkadan sanki bir şeye vuruluyormuş gibi sesler geliyordu. İplerden kurtulmaya çalışsamda işe yaramıyordu. Bir kapı açılma sesi işittim. İçeri bir adam girdi.

''Sevgili Nick, öncelikle teklifimizi kabul ettiğin için teşekkürler''

''Ne !? Ben hiç bir şey kabul etmedim''

''Buraya gelen herkes teklifi kabul etmiş sayılır''

''İsteyerek gelmedim''

''Farketmez''

Bu sinir bozucu adam arkasını döndü ve kumanda gibi bir aletle oturduğum hasta koltuğunu 180 derece döndürdü. İşte o an dehşete kapılmıştım. Bir şeye vurulma sesinin kaynağını öğrenmiştim. Şuan karşımda bir zombi kırılmaz bir cama vurup duruyordu. Sanırım nasıl yardım edeceğimi anlamıştım. Beni oraya sokacaklardı. Adam tekrar konuşmaya başladı.

''Evet günlerdir değişik ilaçlar üretiyoruz ama hiçbiri fayda etmiyor. Bir tane daha deneyeceğiz ve senin üstünde''

''Saçmalamayın Bay Marco bu resmen intihar''

İsmini göğsünde taşıdığı rozetten öğrenmiştim. 

''Yapacak bir şey yok Nick. Bir çare bulunmalı ve bu birilerinde denenmeli başarılı olursa kurtuluş yolu açık''

''Ama eğer olmazsa kesin ölüm demek. Bir kişiyi  böyle öldüremezsiniz. Ayrıca yasal bir yetkiniz yok''

''Artık iş yasallıktan çıktı Nick, yakaladığımız herkesde deneyeceğiz''

O anda aklıma Lisa geldi. 

''Buraya küçük bir kızla gelmiştim. O nerede?''

''Bak Nick bende senle bunu konuşacaktım. Kızda bu deneyi denemeyeceğiz. Çünkü o bizim doğru yolu bulmamızda altın gibi bir parça''

''Neden ?''

''Çünkü Nick , kız bağışıklı. Yani ısırılsa bile dönüşmüyor. Aslına bakarsan ısırılmış bile''

İşte buna şaşırmıştım. Ama ne olursa olsun o sorumluluğum altındaydı. Ve onun üstünde aptal deneylerini yapmalarına izin vermeyecektim. Acil bir plana ihtiyacım vardı. En azından zaman kazanmalıydım. 

''Tamam Bay Marco. Kabul ediyorum, ama bir şartım var''

''Nedir?''

''Ne yapacaksanız yarın yapın. Lisa ile bana bir gün verin ona olanları izah etmeliyim ve tabi ki veda kısmı''

''Tamam Nick''

Bunları söylerken içten görünmeye çalıştım. Ve sanırım onu inandırmıştım. En azından kaçış için 1 gecem vardı. Marco odadan çıkmıştı  ve beni almak için 2 görevli geldi.

''Nick demek kabul ettin. İyi ki ettin eğer aksi davransaydın Marco'yu sinirlendirebilirdin. Ve emin ol onun bu halini görmek istemezsin''

Görevliler bunları söyledikten sonra beni Lisa'nın kaldığı odaya doğru götürmeye başladılar. Bir tek şansım var ve onu kullanmalıydım...

Mutasyon ZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin