Görevliler beni Lisa'nın odasına getirdiler. İçeri girdiğimde odanın sıradan bir hastane odası gibi olduğunu fark ettim. Oda tek kişilikti ve Lisa tek kişilik yatakta uyuyordu. Kendi isteği ile mi uyutuldu yoksa bir ilaç vererek mi uyuttular bir fikrim yoktu. Fransız penceresi camların önünde durdum. Tahminimce 5. kattaydık. Dışarıya baktığımda zombilerin etrafta dolandıkları belli oluyordu. Ama bu hastanenin kapısına dayanmamışlardı. Aslında çoğu yapının kapısına dayanmamışlardı. Sanırım onları etkileşime geçirecek bir ses bekliyorlardı. Dışarıya bakmaktan vazgeçip odada işe yarar bir şeyler bulmaya karar verdim. Evet, sırt çantam oradaydı. Onu aldım ve içini kontrol ettim. Evet içindeki malzemeler tamdı. Tabi ki tahmin ettiğim gibi tabancam yoktu. Onu almışlardı. İlk başta kapının önüne gidip koridoru kontrol ettim. Koridorun başındaki resepsiyon olarak kullanılan yerin önündeki adam dışında kimse yoktu. Tekrar içeri girip odaı kontrol etmeye başladım. Çekmeceler,dolaplar...Ama işe yarar bir şeyler bulamadım. Hasta odasıydı sonuçta burası. Duvara monteli olan sağlık dolabınıda kontrol ettim. 1 Şırınga, 2 ağrı kesici, 1 pakette antibiyotik vardı. Onları hızlı bir şekilde aldım. Ne olur ne olmaz şuan da her parça işimize yarayabilirdi. Gidip Lisa'yı kontrol ettim. Hala uyuyordu. Yanında bulunan ziyaretçi koltuğuna oturdum. Sıra plandaydı. Burdan kaçmak için bir plana ihtiyacım vardı. Telefonum cebimde duruyordu. Ama yine kapsama alanı dışındaydı. Tek yapmam gereken gizlice aşağı katlara oradanda dışarı ulaşmaktı. Belli bir plan olamazdı zaten. Ama bir silahada ihtiyacım vardı. Büyük ihtimalle tabancamı bir silah deposu gibi biryere saklamışlardır. Çünkü askerlerinin silaha ihtiyacı var. Bir şekilde temin ediyorlardı bence. Lisa'yı uyandırma vakti gelmişti. Yavaşça yanına gidip uyandırmaya çalıştım. Gözlerini araladı. Soran gözlerle bakıyordu şu anda bana.
''Kalk Lisa gidiyoruz''
''Tamam''
Yavaş hareketlerle yatağından kalktı. Ceketini giydi ve yanıma geldi.
''Nasıl kaçacağız?''
''Orasını boşver sadece beni takip et ve ses çıkarma''
Kafasını tamam anlamında salladı. O zaman harekete geçme vakti gelmişti. Sanırım önce resepsiyondaki askerden kurtulmalıydım. Kapıyı açıp askere seslendim.
''Bir bakar mısın?''
Adam ağır adımlarla gelmeye başlamıştı. Asker içeriye girene kadar bekledim. Odaya girdiğinde ''Ne var?'' diye sordu. Birden gözlerindeki şüpheyi görmüştüm. Çünkü Lisa yatakta değildi ve benimde çantam sırtımdaydı sanki kaçmaya çalışacakmışız gibi. Tama ağzını açmaya yeltendi ki pantolonunun astarındaki bıçağı alıp sırtına sapladım. Kanlar yere doğru atarken onun cansız bedeni yere serildi. Ona öylece bakarken aklıma Sally geldi. O da aynı şekilde yere serilmişti. Ben böyle dalıp gitmişken Lisa beni dürttü ve ''Gitmemiz gerek'' diye fısıldadı. Lisa'nın cesetten etkilenmemesine şaşırmıştım. Gerçekten demin bir adam öldürmüştüm ve arkama bakmadan oradan uzaklaşıyordum. Artık hayatta kalmak için bundan başka çare kalmadığını biliyordum. Adamın tabancasını aldıktan sonra odadan çıktık. Lisa arkamda sessizce yürüyordu. Belki de buradan kaçmak zor olmayacaktı. Ama kaçtıktan sonra nereye gidecektik? Ne yapacaktık ki? Şu an nerede olduğumuzu bile bilmiyordum. Kim bilir bizi nereye getirmişlerdi? Sağımıza solumuza bakmadan aşağı iniyorduk. Sanırım adamların çoğu o deney yapılan bölümlerdeydi. Sonunda zemin kata gelmiştik. Kapıdan hızlı bir şekilde geçip hızlıca koşmaya başladık. Sürekli Lisa'yı kontrol ediyordum. Ve arkada kalmamasına dikkat ediyordum. Onun da sonunun Sally gibi olmasını istemiyordum. Biz böyle deli gibi koşarken arkamıza takılan zombileri fark etmiyorduk. Ama yine arkamı kontrol ettiğimde bir grup zombinin peşimize takıldığını gördüm. Bu lanet yaratıklar sayesinde hayatımız her saniye tehlikedeydi. Şimdi kendimize bir sığınak bulmalıydık. Çünkü gece yaklaşıyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutasyon Z
Misterio / Suspenso"Bir gece kızınızın sesiyle uyanıyorsunuz ve o kıyamet başlıyor. Hayatta kalacak kadar yetenekli misiniz? Yoksa elinizden gelecek tek şey yemek mi olacak?"
