"Mesafe, harlardı kalbimdeki ağır yangını."Buna izin veremezdim zümrüt gözlü kız.
****
His, farklıydı.
Yaşadığı süre boyunca her türlü histe boğulmuş, her duyguyu en doruklarda hissetmişti kuşkusuz. Yeri gelmişti çok ağlamıştı gözleri sızlayana kadar, yeri gelmişti gülmüştü karnına kramplar girene kadar. Üzülmüştü de, sevinmişti de en derinden. Herşeye rağmen, her defasında ayağa kalkmayı bilmiş, belini doğrultmuştu bastırılan yükün altında. Hiçbir zaman isyan etmemiş, geleni herşeyi ile kabul etmişti. Belki de böyle olduğu için daha ağırları üzerine yükleniyor, bir nevi sınava tâbi tutuluyordu.
Bu sınavda, kalmıştı Dila.
Çırpındığı sürece daha da dibe battığını hissederken, boğulacağını, öylece kapılıp gideceğini biliyordu genç kız dalgalara. Bakışlarının buğusu çözülmeden çevirdi gözlerini gökyüzüne. Ayın ışığı yüzünü, yüzünü çevirdiği her yeri aydınlatırken sessice iç çekti göğsüne batan hislere inat.
Bilmiyordu.
Bu hissin adını, bedenini ele geçirdiği günden bu yana kavurduğu yüreğinde olan şeyleri adlandıramıyordu.
Bilmediği birşeyi hangi insan sorgusuzca kabullenebilirdi ki? Öylece kuşkusuz sarıp sarmalandığı bu hisse kim kendini bırakabilirdi?
Gözlerini kapatarak derince nefeslendi Dila.
"Kızım ne beklersin dışarıda, hava serindir gir içeri hayde."
Başını çevirerek annesine baktı uzunca. Dün gelmişlerdi Urfa'dan. Hanımağasından izin alıp halasının evinde kalan annesinin yanına gelmişti birkaç günlüğüne. Hızla temizlik yaparak kaldığı misafir odasını kardeşine ayarlamıştı. Annesi ile kendisi de salonda olan koltuklarda yatmışlardı. Hala gözlerine bakan annesinin sorgulu ifadesinde göz gezdirdi.
Anlatsa, çözülse yüreği anlar mıydı dilinden?
Yardım eder, yol gösterir miydi ona?
"Anne?"
Bakışları daha dikkatli bakan annesine bakamadı yeşil gözleri. Tekrar bakışlarını gökyüzüne çevirdi.
"Bir haller vardır sende güzel gözlüm? Noldu halan falan mı birşey dedi, canını sıktı?"'Keşke' dedi içinden.
Keşke halası olsaydı tek derdi..
Başını çaresizce iki yana salladı. Diline dolanan, boğazına düğümlenen o kadar cok cümle, o kadar çok sual vardı ki nasıl ifade edeceğini, nasıl kelimelere dökeceğini bilmiyordu genç kız. Öylece damağına yapışan acı tadı hissetti. Derince yutkunmak istese de boğazında takılı kalan hisler yüzünden duraksadı öylece. Elleri daha sıkı sarıldı eteklerinin serildiği sedir kenarlarına.
"Anne ben dönmek istiyorum."Başını öylece yere eğdi.
Diyemedi utandığı hislere kapıldığını.
Diyemedi haftalardır kaçtığı bakışları arar olduğunu.
Diyemedi.
"Dön kızım dönmesine de noldu önce onu de hele bana?"
Titreyen dudaklarını zaptetmeye çalışmak boşuna bir çabaydı onun için. Gitmeliydi. Buralardan gitmeli, uzaklaşmalıydı. Ne neden sunacağını bile bilmiyordu annesine.
"Sadece yoruldum anne. "
![](https://img.wattpad.com/cover/267939132-288-k209525.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZÜMRÛD-Ü AŞK (ASKIDA)
De Todo❌Yetişkin içerik❌ Geriye doğru hızla bir adım attı genç kız. Başını delirmişcesine iki yana sallıyor, gözlerinin buğusunu gidermek için sürekli kırpıyordu titreyen kirpiklerini. Dudaklarını korkuyla ezerken, nefes almaya çalıştı. Nefes alması gereki...