ZÜMRÛD-Ü AŞK (ASKIDA)

12. BÖLÜM- İLK GÖZ AĞRIM

"Sadece görmüştüm tüm mantığımı alaşağı eden hevesini.."

Onda hiç rastlamadığım telaşı..

Dila K.

~~

Bölüm Müziği: Sura Iskenderli: Gönül Dağı
(Kesinlikle bu muzik ile okunmalı, şiddetle tavsiye edilir..)

~~

12. BÖLÜM- YANGINA İLK ADIM

***

Kalpten kalbe yansıyan bir ışığın yansımasında gördüğün görüntüdeki tüm güzellik ile her şeyi göz ardı ederdi insan. Gözlerine serilen her görüntü ile susmaktan başka ne bir şey gelirdi elinden, ne de duymazdan gelmek mümkün olurdu o bedenine can veren akan kanın her kuvvetli vuruşunu..

O değil miydi zaten insanın gözünü kör eden?

O değil miydi mantığını duyulmaz kılan?

Bilinmez, hissedilmez eden..

Hüzünlü bakışlarını usulca koca şehri kaplayan beyaz bulutlarda dolaştırdı Dila. Sepeleyen yağmura eşlik eden her kartanesinin güzelliği ön camı süslerken, nefesinin o hızlı darbeleri boğazına tekleyerek vuruyor, vurdukça tutuklu kalıyordu işittiği sözlerin aklına her düşmesinde. Yüreğini boğazında hissetmesine sebep olan her ne ise öyle çok kulaklarını sağır ediyordu ki duyduklarından sonra, ne mantığını duyabiliyordu o sesten dolayı, ne de aralarında kalan, koca şehri yerle bir edecek kadar o büyük engelleri görebiliyordu durgun zümrütleri.

Öyle ağır geliyordu ki kalbinin sesi kulaklarına, her darbesinde omuzlarına taşıyamayacağı yükler koyuyor, koydukça altında ezilecek kadar belini büküyordu sanki..

Ne diyecekti?

Ne diyebilirdi?

Nasıl derdi?

Onun göremeyeceği bir gözyaşı usulca damladı yanağına.

Akan gözyaşına karışan acıların yanağına bıraktığı izi silme gereği duymadı. Her ağıdını, her yakarışını zaten bilmiyor muydu O adam? Bilmemiş miydi ne hale geleceklerini? Görmemiş miydi bu koca şehrin hükmünü? Hiç şahit olmamış mıydı rezil olanın kadın olduğuna?

Niye zordu kadın olmak?

Niye hüküm onlara biçilirdi sadece?

Titreyen kirpiklerini usulca kırptı camdan çekerek. Kucağında birleştirdiği ellerine baktı dalgınca. Öyle çok titriyordu ki, korkusu ona değildi. Korkusu, onun gücünü bastıranaydı..

Önlerinde serili, bu güzel ama keder akan şehireydi derdi genç kızın.

Dudaklarını nafile bir çabayla konuşmak için aralasa da yutkunmaktan başka, takılan tüm sözleri geri yutmaktan başka bir şey gelmemişti elinden. Yüreğinden kopup gelen onca kelime çıkmak için can atıyor ama sonra utanarak geri dönüyordu çıktığı kuytuya..