XXI

617 57 1.1K
                                    

Bölümü yazarken çok heyecanlıydım. Çünkü hepsinin kostümünü epey bir mesai harcayarak seçtim. Kafamda tam olarak nasıl gözüktüklerini görmek için profilimdeki son durumu kontrol edebilirsiniz.

Kostümler hakkında düşüncelerini çok merak ediyorum. Yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar! 💖

🍀

Joenne, büyük kemik gözlüğünü düzelttikten sonra eldivenimin diğer tekini dirseğime kadar çekti. Bu gece partide en azından ellerim sıcak kalacaktı çünkü bu eldivenler gerçekten çok kalınlardı. 

''Harry seni böyle gördüğünde, gece iptal olacak.'' Aynadaki yansımalarımıza baktım. Ben çizmemin fermuarını çekerken Joenne peruğunu düzeltti. ''Bu kılıkla evde oturacağız. Biliyorsun değil mi?''

Gözlerimi devirdim. ''O aptal moron isterse evde oturabilir. Ben partiye gidiyorum.''

''Ness, cidden kostüm kavgası ettiğinize inanamıyorum. Kocaman insanlarsınız. Liseli çiftler gibi bu yüzden tartışmış olmanız çok komik.'' Bence de çok komikti ama kavgayı ederken hiç komik gelmemişti. 

''Yanına gidip her medeni insan gibi ne giymeyi düşündüğünü sordum, Jo.'' Buraya kadar her şey normaldi. Biz aynı evi hatta aynı yatağı paylaşıyorduk. Bunu merak etmiş olmam bence gayet normaldi. ''Beni ne giyeceksem giyeceğim diyerek tersleyen o'ydu.''

Joenne bu kavgada tarafsız kalamazdı. Hatta, Harry ve benim ettiğim hiçbir kavgada tarafsız kalamazdı. Çünkü benim en yakın arkadaşımdı. Dünyanın tamamı benim haksız olduğumu düşünse bile Joenne benim tarafımda olurdu.

''Ness..'' İtiraz dolu sesini duydum. Sanırım, Joenne benim tarafımda değildi. ''Başında bir sürü dert var adamın. Hem intikam almaya hem de seni korumaya çalışıyor. Stresli olması normal değil mi?''

Kaşlarım havalandı. Odamın kapısını açıp, dışarı çıktım. Merdivenlere yürürken Joenne oflayarak arkamdan geldi.

''Beni korumasına gerek yok, Joenne. Ben on üç yaşında değilim. Kendimi korurum. Benimle bir şeyleri paylaşmasına ihtiyacım var. Sikilen tek hayat onunki değil.''

Sessiz kalmayı tercih etti. Çünkü haklı olduğumu biliyordu. Harry, her şeyi tek başına yapmak istiyordu ama bu imkansızdı.

Eğer tek tabanca olmak istiyorsa, en başından benim kapımı hiç çalmamalıydı. Bunu ona söylemiştim. Kapıma gelip bana bir silah doğrulttuğu gün tek başına intikam alma şansını kaybetmişti.

Şimdi işler değiştiği için beni her planın dışında tutmaya çalışıyordu ama bu da imkansızdı. Bir kere, artık benim sevdiğim insanlar da bu ekibin bir parçasıydı.

Alec, Joenne ve Lizzie tüm riskleri alarak yanımda olmayı seçmişlerdi. Ben, onları yarı yolda bırakıp kenara çekilecek bir kadın değildim.

Merdivenleri inip salona geçtiğimizde, Harry hariç ekibin geri kalanının bizi beklediğini gördüm. Alec topuklu çizmemin sesini duyar duymaz bana dönmüş ve epey yüksek sesli bir ıslık çalmıştı. Yeşile boyadığı yüzü ve gövdesine baktım.

''Hulk?'' Gülümseyerek başını salladı. Tam da onluk bir seçim olmuştu bu ama kışın üstsüz dolaşma fikrini sevmemiştim. Donacaktı, muhtemelen. ''Hasta olursan çorbanı ben yapmayacağım..''

Lizzie güldü. Üstündeki mavi eşofman takımına bakınca kaşlarım çatıldı. Sarı perukla bambaşka biri olmuştu. Burnunu ve çevresini maviye boyamıştı. ''Zehirlenmesin diye ben yapacağım zaten.''

Pure | h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin