Banyodan çıkarken yere yapışmış, herkesin üzerime düşmesine neden olmuştum. Yine sakarlıklarım başlamıştı. kim bilir neler olacaktı.
"Çüş Yasemin! "
"Kendi düşen ağlamaz Eylül"
Dır dır dır çene ! Başka birşey yok bunda.
"Yasemin bu akşam Sıla'nın konserine mi gitsek? "
" Düşünce kafanı mı vurdun lan? Sen ve eğlence. O ne kız öyle küfür gibi? "
Te Allahım!
" İyi be gitmeyelim, üf! "
Yüzü düştü tabii. İtiraz etmeseydi banane?
" E-ee şey.. yok ya gidelim biz bence. Sen zaten eğlence için doğmuşsun. "
Yalan söylüyordu. Eğlence mi ben mi? Ha-ha güldürmeyin yaa. Söylerken bile yüzünü buruşturdu. Neyse..
" Tamam. "
Dedigimde yüzünde güller açtı. Uzun sürmemişti çünkü ben konuşmuştum.
" Yada vazgeçtim!..bara gidelim. "
Kaşlarım akıl almaz bir halde aşağı-yukarı doğru oynadığında anladım bu ben değildim. İçime ya bir c*n girmişti yada ben çok değişmiştim. Ama sanki ikinci düşüncem daha mı olumluydu ne?
Bir-iki gün sonra bölümün tamamını atıcam :)) hikaye bundan sonra çok eğlenceli olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kum Fırtınası
Teen FictionHayatın çok anlamsız olduğunu düşünen bir genç kız... Yakışıklı bir oğlan ... Hayatları bir mucize gereği... Gökkuşağına dönüşen minnacık bedenleri... Renk saçmış sevgileri... Kim bilebilirdi ki onlarında birzaman sonra birleşeceğini ?