18. Bölüm Yapma...

189 12 18
                                    

"İyi okumalaaar"

"Seninle ayrı kalamazdım bidaha ne olursa olsun senden hiçbişey saklamayacagim söz veriyorum."

"Umarım öyle olur abi yoksa bu sefer asla affetmem"

Abim hızla kafasını sallayıp beni yerden kaldırdı.

"Ee ne yapmak istiyorsun prensesim?"

"Hmm şarkı dinleyelim şimdilik sadece vakit geçirmek istiyorum"

Abimle bahçedeki salıncalardan birine yan yana oturup dolu kadehi ters tut açıp dinlemeye başladık akşama kadar böyle vakit geçirmiştik...

😻😻😻 😻😻😻 😻😻😻 😻😻😻 😻😻

Akşam olduğunda abim yorulduğunu söyleyip odasına çıkmıştı.

Ben ve buğra abim hariç Anne babamız dahil diğerleri kısa bi süreliğine istanbul dışına çıkmış ankaraya gitmişlerdi. Dışarıya çıkmayı yada gezmeyi seven biri değildim.

Çok sıkılmadığım sürece evde kalıp kitap okumayı veyada evde vakit geçirmek çok daha hoşuma gidiyordu.

Ama şu anda vakit geçmek bilmiyor ve ben oturma odasında oturmuş sıkıntıdan patlıyordum. Pencereden dışarıya baktığımda hava kararmış sokak lambaları yanmış etrafı yeterince aydınlatıyorlardı.

Daha fazla bu sıkıntıya katlanamayarak odama çıkıp üzerime rahat beyazlardan oluşan alt üst takımı giyip tekrar aşağıya indim.

Ayakkabı olarak da beyaz sporlarımı giyip anahtarımı ve ceketimi bile almadan çıkmıştım.

Bu yolları fazla bilmiyordum ama tanımak istiyordum. Önüme gelen yollardan döndüğümde kaybolduğumu fark ettim etrafıma bakındığımda sadece bikaç ev olduğunu gördüm. Hava soğuktu ve bu beni etkilemeye yetiyordu.

Karşıdan gelen adamları gördüğümde daha fazla olduğum yere sindim. Korkutucu gözüküyorlardı ve ellerinde bira şişeleri vardı. Benim yanıma doğru geldiklerinde kaçacak yer aradım ama bulamamıştım burda nereye gidersem gideyim yakalayacaklardır.

"Oo güzellik sen buralarda yenisin galiba senin tadın da güzeldir şimdi gel bakalım şöyle"

Yanıma daha fazla yaklaşmaya başladığında geri geri gidiyordum. Bütün bedenimi korku kaplamıştı. Kollarım,Dizlerim bütün bedenim titriyordu. Sonunda gidecek yer kalmayıp duvara dayandığımda üçü de etrafımı sarmıştı bana laf atan kişi yanıma gelip boynumdan öpmeye başladı.

Çırpınıyordum, vuruyordum, direnmeye çalışıyordum ama o iri bedenlerin karşısında benim gücüm yetmiyordu.

Karşımdaki adam beni yere doğru sertçe fırlatınca kafamı yere çarpmıştım. Üzerime çıkıp öpmeye başlayınca bütün debelenmelerime rağmen işe yaramamıştı.

Adam bütün küyafetlerimi çıkarıp çoktan bedenimi ele geçirmişti. Gözlerimdeki yaşlar artık kendini daha fazla bekletmeden yağmur gibi yağmaya başlamıştı.

Kac saat olduğunu bilmesemde uzun bi saat boyunca onlara esir olmuştum. Bırakmadan önce bedenime tekmeler yağdırmış defalarca kez vurmuşlardı.

Adamlar tam bir kez daha tekme atacağında birileri gelmiş olmalı ki üzerimdeki adamın sertçe geriye çekildiğini ve attığı inlemeyi duymuştum.

Ardından diğer ikisindende aynı çığlıklar gelince gerçekten sonunda birinin gelip onca şeyden sonra beni fark etmiş olması bile mutlu etmişti.

Bedenime örtülen şeyle irkilip kendimi korumak istercesine birbirine doladım. Tabi o kadar şeyden sonra ne kadar koruyabileceksem.

Ağlıyordum hani şu bahsettiğim ağlama şekli var ya aslında onu böyle istememiştim. Birine sarılmıyordum,ama hıçkırarak ağlıyordum. Birinin sarıldığını hissedince geri çekilmeye çalıştım.

Gerçek HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin