Asla Gerçekleşmemeli (NedCar)FF

Bölüm 24

Nedim Kaza

Ofisten geldi, bir haftadır bunu yapıyor, her şekilde meşgul olmaya çalışıyor, aklını o günden, ondan, ondan alıyor. O da ondan kaçıyordu ve o bunu biliyordu ama bir şey söylemedi. Belki ondan uzakta olduğu için mutluydu, bu düşünce kalbini kırıyordu ama belki de bu onun için en iyisiydi.

Onları kontrol etmek ve görüntülü aramalarda Kaderini görmek için onu defalarca arar. Prensesi büyümüştü; şimdi neredeyse iki aylıktı, sesler çıkarıyor ve gülümsüyordu. Ceren ona yüksek sesle gurultunun videosunu göndermişti; onun kokusunu, kollarındaki küçücük bedenini ve güzel yüzünü özlemişti.

Ceren'in yüzünü ne zaman hatırlasa kendinden daha çok nefret eder; elleri ve vücuduyla onu itmeye çalışır. Yine de bileğini tuttu ve kendini ona bastırdı, arzusunu bir yırtıcı gibi gösterdi, kadın onun ağırlığı altında titriyordu ve onu mutlu bir şekilde taciz ediyordu.

Nedim kendine küfretti; Ona yaptıklarını unutacak kadar cahil nasıl olabilirdi? Ona bu şekilde dokunmasının sorun olmayacağını düşünerek nasıl bu kadar aptal olabilir? Onu affetmiş olmasına rağmen, çirkin gerçek hala görünmez bir duvar gibi aralarına sıkışmıştı.

Bu engel onları her zaman birbirinden ayıracaktır; belki onu öpüp hayvani dürtülerine itaat etmeseydi. Bu durumda olmayacaklardı. Neden düzgün bir adam olamıyor ve onu öpmüyor!! Ama Belki şimdi ne anlamı var?

Onunla konuşmaktan o kadar korkuyordu ki, ona nasıl yaklaşacağını bilemiyordu, utanıyor ve kendinden iğreniyordu, aynada kendine bakamıyordu. Günlerce tıraş olmadı, mağara adamı gibi görünüyordu -Cenk'in dediği gibi gözlerinin altında mor halkalar vardı. Nedim ne zaman doğru düzgün yemek yediğini hatırlamaz. Yine de kendini bok gibi hissettiği için bok gibi görünüp görünmediğini umursamıyordu.

Cenk sık sık derdinin ne olduğunu sormuş ve onu neşelendirmeye çalışmıştı ama işe yaramamıştı. Hatta Damla geldi ve birkaç gün yanlarında kaldı; O da denedi, hatta ikisi için akşam yemeğine çıkardı ve konuşturmak istedi ama ondan aldığı tek şey iş baskısından yorulduğuydu.

Ve küçük meleğini özledi; Damla, eğer onu bu kadar özlüyorsa neden iki gün izin alıp onları ziyaret etmediğini ama bunun için bir mazereti olduğunu söyledi.

Dürüst olmak gerekirse, aralarında geçenlerden sonra Ceren ile yüzleşemezdi; ona dokunmasında sorun olmadığını düşündü; uzun zamandır flört ediyorlar, dokunuyorlar, sarılıyorlar ve öpüşüyorlardı ve onu öptüğünde ona cevap verdi, hatta hoşuna gitti. Duygularına ve arzularına teslim oldular; Bir dakika içinde her şey alt üst oldu ve gelecekleri olmayan ilişkilerini imkansız hale getirdi.

Yine de onu istiyor, küçük ailesini istiyor, ama onu istemiyorsa onu serbest bırakacak, boşanacaklar ve kızlarının velayetini paylaşacaklar. Onu kendisine bağlı tutmayacaktır. Ondan memnun değilse, onu öldürse bile, onunla kalmaya zorlamaz. Ne zaman ona bu kadar aşık olmuştu? kalbi ona aitti; sevdiği kadından daha fazlasıydı; onun karısıydı, ortağıydı, arkadaşıydı...

Evine geri dönmek istediğinde sinirlendi ve üzüldü, ama düşününce aralarında işler çok hızlı ilerliyordu.

Belki de ona karşı olan duygularından emin olmak için zamana ihtiyacı vardı çünkü o ona, onlara güveniyordu. Onu istediği kadar bekleyecekti, %100 hazır olmadığı bir şeye zorlamayacaktı, onu seviyordu ve aşk seni sabırlı yapıyor, ama şimdi nerede olduklarından emin değil. ve ondan kaçmak ve ondan kaçmak sorunu çözmez.'

"Bitirmek için geri dönmeliyim; Tanrım, onları çok özlüyorum" Nedim çok hızlı giden arabanın kendisine doğru geldiğini fark etmedi, aniden gözlerinde parlak bir ışık, büyük bir patlama ve her şey siyah gitti.