SİVASLI ( REİS SERİSİ 1 )

|3|

Herkese merhaba..yine yep yeni bölümle karşınızdayım .

Diğer bölüm de ki oy ve yorumlar oldukça düşük olsada bu kitabı bekleyenleri üzmeye hakkım yok.

Ara satırlar da görüşmek dileğiyle

İyi okumalar dilerim..

| Bölüm türküsü |

Neşet Ertaş - Ah yalan dünya

◇◇◇

• YAZAR'DAN •

Hani neşet ertaş'ın da dediği gibi 'hep sen mi ağladın? Hep sen mi yandın?' İşte bu cümle belki de halil ibrahim'in sevdasına olan sitemiydi.

Sevmek zor derlerdi..yürek gerekir, adamlık gerekir en önemlisi ise mecnun olmak gerekir derlerdi.

Halil ibrahim , bir bakışı koca dağı öfkesiyle yıkacak adam , küçük bir kız çocuğuna içi gidiyordu.

Olsun dedi aynı çatı altında olmasak da aynı gökyüzün de nefes alıyoruz dediğin de dudaklarının arasından bir iç çekiş daha yankılanmıştı.

Vesselam o severdi Lakin...Halil ibrahim zor adamdı. Sevince yürekten sevsede kıskançlığı bir volkan gibi yakar yıkardı.

Belki de onu korkutan da buydu. O kız onunla yapamazdı. Zordu..O kadar çok zordu ki halil ibrahimin gözünde bu sevda bir imkansızdı.

Lâkin bunları düşündüğü zaman unuttuğu bir şey daha vardı. 'Allah olmayacak şeyi o kulun kalbine o ateşi vermezdi'

Ya olacaktı, ya da bu Halil ibrahimin yalan dünyada ki sınavı olarak kalacaktı.

Kader de bu ya kendi düşüncelerine dalan halil ibrahim gecenin onunda hala bu koca marangozhanede oturuyordu.

Sokakta bulunan dükkanlar teker teker kapanmış bir tek marangozhanenin cılız sarı renkli lambası açık kalmıştı.

Evinde bekleyeni yoktu..arkasın da merak eden kimse olmayınca içten içe omuzlarına bir yük daha binmişti.

Anasını çok özlemişti..Bu koca yalan dünya ondan herşeyini almış geriye ise onu bırakarak geçip gitmişti.

Karşılıksız sevdasına bir de aile acısı eklenirken yıkılmaz denilen halil ibrahim ilk defa sendelenmiş lakin diz çökmemişti.

Sağ olsun karşı komşusu dila teyze ona yine evin küçüğü osman ile yemek gönderirken bugün de boğazından anne yemeği geçmişti.

'Ah yalan dünya'

Sessiz bir fısıltı dudaklarından dökülürken elinde tuttuğu baba yadigarı saza bakmıştı.

Babası ona küçüklüğünden beri çalmayı öğretmiş ilk türküsünü ise sessizce ilk sevdasına..aymirasına gizlice söylemişti.