13. Bölüm (SÜRPRİZ)

633 49 16
                                    

Hiçbir anlam çıkaramayan bakışlarımı bir kıza bir Koray'a yöneltiyordum. En sonunda kızın üzerinde sabitlemeye karar vererek: "Karşında duruyor", dedim şaşkın bir gülümseme eşliğinde.

Kız solgun bakan gözlerini kısarak Koray'a daha dikkatli baktı. "Yo hayır. Benziyorsun ama Koray değilsin."

Koray'ın kaşları çatıktı. "Ah Su, yine mi kullandın?", diyerek kızın yanına gelip kolundan tuttu.

"Bırakır mısın ya? Sen kim oluyorsun?"

Kız debelenince Koray'ın daha sıkı tuttuğunu belli kısımları beyazlayan ellerinden anlamıştım.

Koray bana dönerek: "Damla ben Su'yu evine götürüp geliyorum", dedi ve benim onaylamamla kapıyı kapatması bir olmuştu.

Kafam karışık bir halde salona gelip tekrar kitapların başına geçtim. Bu neydi böyle, olaysız bir gün geçemez miydi?

Sıkıntılı nefesler alıp verdikten sonra mavi beyaz dışlı kitabı tekrar açtım. Koray'a söylemesem bile kendime itiraf etmeliydim ki, bu kitap sayesinde matematikten bir şeyler anlıyor olmak, geleceğim hakkında beni de ümitlendiriyordu.

Son kaldığım 3. Gün antrenmanının olduğun sayfayı açarak kaldığım yerden çözmeye devam ettim. Evet, bunlar biraz kolaydı ve ileride daha da zorlanacağının farkındaydım. Ama yine de ümit veriyordu işte ebesine koyduğumun matematiği.

Kendimi sorulara kaptırmış hızla çözerken dış kapının kapandığını duydum. Umursamayarak sorulara devam ederken Koray salona girmişti. Dışarıda çiseleyen yağmur, Koray'ın halinden anlaşıldığı üzere etkisini daha da yoğunlaştırmış olmalıydı.

"Beni şaşırttın", dedi gülümseyen bir yüzle.

Önümde açık duran kitabı hızla kapatarak: "Aptal matematik işte. Beni boş ver de hemen banyoya koş bence, hasta olursun." dedim.

"Bana bir şey olmaz", dedi. Bir an ses tonundan özgüven madde haline gelip fışkıracak sanmıştım.

Elimdeki pembe kalemi sallarken: "Sahi o kız kimdi?", diye sordum merakla.

Yüzünü bıkkınca buruşturdu: "Evi ileride. Bizim komşumuz oluyor yıllardır ve esrar bağımlısı. Kafası uçuyor bazen. Bak mesela buraya geldi ama beni tanımadı."

Kıza gerçekten üzülmüştüm. Üstelik öyle güzel, sempatik bir yüzü vardı ki... O güzelliğinin uyuşturucu sebebiyle çekip gidecek olması, başlı başlına acınılması gereken bir durumdu. Koray yüzümden anlamış olacak ki: "Dert etme. Yakında iyileşecek. Az önce annesine teslim ettiğimde hastaneye yatıracaklarını söyledi."

"Anlıyorum", deyip tekrar kapattığım kitabı açtım.

Soruları çözerken Koray üst kata çıkmıştı. Dilimin sızısının gittikçe hafiflediğini fark ettiğimde mutfağa gidip kendime kahve yaptım. Tezgahın üzerinde Koray'ın soğumuş kahvesini görünce bir tane de ona yapmıştım.

Elimde kupa bardaklarla tekrar salona geldiğimde Koray'ı yine kitapların başında görmüştüm. Beyaz bardağı önüne koyunca bana dönmüştü.

"Teşekkürler", dedi.

"Rica ederim", deyip ben de yanına oturdum. Sıcak kahveyi ardı ardına yudumluyor ve Koray'ın çözdüğü matematik testini inceliyordum.

Onun çözdüğü sorular bizim düzeyimizdeki oldukça zor sorularken bir de kendi çözeceğim kitaba baktım. İlkokul düzeyindeydi neredeyse.Tek kelimeyle kendimi aptal hissediyordum.

Sıkıntıyla kitabımı açıp çözecekken Little Mix- Move çalmaya başlayınca gözlerimi masanın üzerinde duran telefonuma çevirdim.

Buse arıyordu. Koray'ı rahatsız etmemek için masadan kalktım ve cevap verdim.

İNTİKAM RÜZGARI (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin