İyi okumalar~
…Bana satenden yapılma şık bir boyun fuları verirken bir yandan da bilgilendirme mahiyetinde iliştirdiği kelimeler konukları büyük bir incelikle karşılamamız ve oldukça özenli giyinmemiz gerektiğiydi. Kendisi daima kıyafetlerine dikkat eder, misafir olarak adlandırdığı kurbanlarına hoş bir veda sunduğunu söylerdi. Hayatlarının son anlarını onunla birlikteyken geçirmeleri bir lütuftu Hyunjin'e göre, bu yüzden o da elinden geleni yapardı.
Şehirdeki küçük tavernalarda tanıştığı kız ve oğlanlarla anlaşır, onları şatoya davet edip mükemmel bir ev sahibi gibi davranırdı, tıpkı bana yaptığı gibi. Avını daima genç olanlardan seçerdi, taze kanın daha eşsiz bir tadı olduğunu söylerken buna bağımlılığı gözlerinden akıp dilinden okunuyordu hep. O kızıl sıvının dudaklarından içeri kayması bir yana, genç oğlanların bakışlarındaki yaşam şevkinin alev alev yanması Hyunjin'i en çok mest eden noktaydı. Her bir yudumunda yenilenir, onlara ait olan ne var ne yoksa çekip alırdı damarlarından. Bu onun nasıl da vahşi bir yırtıcı olduğunu gün be gün fark etmeme sebep olurken aramızdaki uçurumun gittikçe açılması için sağlam temeller atarak onun gibi olmak istemememi telkin edip dururdu bana vicdanım. Bugüne dek onunla geçirdiğim tüm yıllar, bizi birbirimize benzetmeye yetmedi.
Şimdi yeniden hikayemde kaldığım yere dönerek anlatmalıyım.
Boynumdaki fulara bakıp saçlarımı enseme doğru düzeltirken aynanın karşısından ayrılıp misafirlerinin bulunacağı odaya doğru ilerledim. Sözde misafir olan ben, yalnızca bir geceliğine gelmiş olan bu iki kişiye karşı ev sahibi gibi hissediyordum; çünkü Hyunjin öyle söylemişti. Ona katılmam için beni davet ederken bütün istekliliğiyle ikna etmek onun için elzemdi, kendimi onunla eşit hissetmemi ve konuklarına karşı rahat olarak onları ağırlamakta kendisine yardım etmemi rica etti. Ben de itiraz etmek için herhangi bir sebebe sahip değildim.
Yemeği bitirmemle birlikte hizmetçiler tarafından masa toparlandı, koltukların yastıkları kabartıldı, yanan mumların sayısı artırılarak odanın loşluğuna çare olundu. Şöminenin içindeki odunlar daha yoğun çatırdayıp turuncu alevlerini yayarken bulunduğum ortam biraz daha sıcaklamış hissettirmişti beni. Bu fiziki bir durum değildi, üzerime işleyen soğuk hissiyattan başkalarının varlığı ile kurtulabilecek olmamdı asıl mevzu. Ev sahibinin diğer misafirlerle ilgilenirken o donmuş gözlerini bir süreliğine benden uzak tutacağını bilmemdi.
Şatonun taş yolunda bir at arabasının sesini işittiğimde Hyunjin çoktan onları karşılamak için aşağıda olmalıydı, etrafta görünmüyordu. Birkaç dakikalık bekleyişin ardından bir beyefendi ve hanımefendi, hizmetçinin eşliğinde bulunduğum odaya teşrif ettiler.
İncecik beline sardığı sıkı krem rengi korsesi ile ince kolları öyle zarif gösteriyordu ki kızı, yüzündeki toy güzellik ile bütünleşip odayı ışıldattı. Açık kahve saçları özenle dalgalandırılmış, toz pembe elbisesinin etek kısmı ayaklarına varana dek yumuşakça kabartılmıştı. İnce kaşları ve koyu kahve gözlerine ek olarak lal gibi küçük dudakları vardı. Önce bana kibarca selam verdi, ardından odayı tüm ilgisiyle inceledi. Buranın cazip bir gizemi olduğunu düşünüyor gibi merak ve hayranlıkla geziniyordu gözleri.
Koluna girdiği beyefendi de tıpkı bu kıza yakışır gibi koyu renkli takımının üstündeki siyah motif desenleriyle yaşından daha olgun bir giyinişe sahipti. Kısa saçları dikkatle arkaya taranmış, akça yüzü sakallardan usturayla arındırılmıştı. Benimki gibi yeşil gözleri ile odayı incelemeden önce nasıl olduğum gibi soruları ve tanışmaktan memnuniyet duyduğunu belirten cümleleri sıraladı. Oldukça nazik tavırlarıyla yanındaki hanıma fazlasıyla uyuyor, birbirlerine yakın oturarak yanaklarının kızarmasına sebep olan heyecanlarını istemsizce dışa vuruyorlardı. İnceleyen bakışları oda içerisinde dolaşmasaydı eğer, buraya sıklıkla geldiklerini ve Hyunjin'i yakından tanıyıp hayran kaldıklarını söylerdim. Muhabbet ederken onun ismini sıklıkla geçiriyorlar, tavernada nasıl da iyi anlaşıp şarap kadehlerini ardı arkasına devirdiklerinden bahsediyorlardı. Anladığım kadarıyla bir çift olarak burada bulunuyorlardı fakat ikisinin de gözlerinden okunan yenilikçilik ile şehvetin tohumları, sarı saçlı ev sahibinin bahsi ne zaman geçse sabırsızlıkla ışıldadı. En şaşırdığım nokta beyefendinin de bu tarz tepkileri veriyor olmasıydı, birlikte olduğu hanımı kıskanıyor gibi görünmüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sinner's Cry | Hyunholix
Hayran Kurgu'Bu gece kalbimden bir parça al.' Tarihi kaleleri araştırmak için yola çıkan ben, rast geldiğim vampire kendi ellerimle kanımı sundum. Kan hayat demekti; ama hikayenin devamında çok kıymetli iki hayat daha buldum. •Çarpık ilişkiler bulunmaktadır. An...