Aşkın gözü kör mü acaba / Junew, Bbangkyu

•}[12]{•

05102021 ~ 2251

~~~

"Hayırdır?"

Yun arkadaşının eline tutuşturduğu atıştırmalık poşetiyle bakışırken Younghoon omuz silkmişti.

"Dün için özür dilerim."

"Ha? Unutmuştum bile."

Yun'un cümlesiyle gülümsedi.

"Teşekkür ederim."

"Ben merak edeyim diye mi yapıyrosunuz?"

Kevin'ın kıstığı gözlerle sorduğu soruyla Yun kahkaha atarken Younghoon omuz silkerek bedenini çimlerde oturan arkadaşlarının arasına atmış kafasınıda Kevin'ın dizlerine yaslayıp gözlerini kapamıştı.

Kevin dizilerindeki bedenin sohbetten bir nevi ayrılışını resmileştirmek için gülüp okuduğu kitabı arkadaşının yüzüne bırakmış saçlarını karıştırıp merakla sormuştu Yun'a.

"Neden senden özür diliyor?"

Juyeon'da ortalarındaki atıştırmalık poşetini kurcalarken Kevin'ın Yun'u sorgulamasına eşlik etmişti.

"Yine birbirinize mi girdiniz siz?"

Yun ise iki soruda havluyu ringe atmış unuttuğunu iddia ettiği dünü tüm ayrıntıları ile anlatmak için aralamıştı dudaklarını.

"Ya biz iki salak şu uyuz hocanın dersinden kalınca taaa geceye kadar hocanın ameleliğini yaptık sonra yurda gidiyorduk Younghoon şerefsizi aman tırnağım kırılmasın hallerinde ağır işleri bana kitlediği için bir uğraşayım dedim bununla."

Poşetin içinden bir cips paketini alıp geri kalanları oturdukları çimlerin üzerine bırakmış arkadaşlarına sunmuştu. Younghoon ise Yun'u susturma girişiminde bile bulunmadan Kevin'ın dizlerine uzanmış arkadaşının saçalrıyla oynamasına izin verirken öylece gözlerini kapamıştı. Changmin'ide dünyanın öbür ucuna, Avrupa'ya uğurladığına göre geri kalan tüm hayatını bu modda geçirecek gibi görünüyordu.

"İşte sonra çok zeki olan ben Changmin'in sahnesinden konuşmayayım mı? Sonra Younghoon'da boş yaparken Changmin bunları duymasın mı?"

Sırıtarak saçlarını savurup onu merakla dinleyen Kevin ve Juyeon'a baktı.

"Gerisini anlatamam arkadaşlar kusura bakmayın. Arkadaşımın özeline saygı duyuyorum lütfen ısrar etmeyin sizde. Younghoon istese anlatırdı."

Kesinlikle kinci biriydi.

~~~

"Arkadaşını bırakıp gidiyorsun demek."

Changmin kafasını eğip gülmüş ve ve bedenini arkadaşının yerleri paspasladığı kafenin cam kapısına yaslamıştı.

"Arkadaşımın beni anladığını biliyorum."

"Younghoon'la konuştun mu?"

"Konuştum."

"Oda dinledi mi?"

"Zorla olsada evet."

"Bu çocuk ve inadı..."

Chanhee söylenirken arkadaşının ayakta kalmaması için sandalyelerden birini Changmin'e uzatmıştı fakat arkadaşı oturmak istemediğini belirtmişti.

"Artık benden nefret etmiyor en azından."

"Sana söylemiştim. Dinlemiyorsun ki."

"Onun sesinden duymaya ihtiyacım vardı sadece."