Aşkın gözü kör mü acaba / Junew, Bbangkyu

•}[26]{•

07012023

~~~

"Yun ve Kevin nerde?"

Younghoon sorusuna cevap vermek yerine bedenine sarılan kollarla irkilirken, Juyeon daha da sıkı sarmıştı dostunun zayıf bedenini.
Kafasını gencin omzuna yaslarken gözlerini kapamıştı.

"Sen iyi misin?"

Kafasını olumsuz anlamda sallamıştı omzundaki.

"Chanhee ile empati yapmak korkutuyor."

Younghoon arkadaşının saçlarını karıştırmıştı gülümseyerek.

"Dostların hiçbir yere gitmiyor."

"Hop hop hop bir dakika!"

Yun'un seslenişiyle gülmüştü ikiside. Juyeon arkadaşının ince belinden çekerken kollarını Yun üzerlerine doğru koşmaya başlamıştı bile. İkiside genç kızın boşluğa sarılmasına izin vererek kaçarlarken Kevin kahkaha atmıştı karşılaştığı manzarayla.

"Sevgi dolusunuz yine."

Yun, Juyeon ve Younghoon'a ihanete uğramış edayla bakarken üzülmesin diye sonradan kollarını açan Juyeon'u iterek makamına oturmuştu.
Arkadaş grubu yeniden toplanırken kalan sağlar bizimdir edasıyla konuşmuştu Yun.

Younghoon'un odası yeni mekanları olmuştu.

"Durum güncellemesi yapıyoruz yeni yıldan önce hazırlanın."

Cebine sıkıştırdığı güneş gözlüğünü takıp bacak bacak üzerine atarken uzun zaman sonra adam akıllı kendisini dinleyen bedenlere karşı saçlarını elinin tersiyle savurarak konuşmuştu.

"Arkadaş grubunun en sağlıklı, en zengin ve en mutlusu yine ben oldum bu yıl şaşırmıyoruz artık devam edelim."

"Uğruna çinlere gitmediğin normal bir ilişkiye sahip olman çok tuhaf hala."

"Arkadaşlar benim uğruna çine gittiğim ilişkim bile sizinkinden daha hasarsız emin olun."

Kevin gülmüştü onaylayıcı bir şekilde sallarken kafasını. Yun ise devam etmişti.

"Juyeon prensimiz biraz fazla dağıldı nedenini anlayamadık Younghoon ile birlikte gruptan ayrılır gibi oldularda biraz."

"Bak ya."

~~~

"Juyeon."

Younghoon uykulu  arkadaşını durdururken, Juyeon irkilerek dönmüştü ona. Kütüphane yolunda kesişsede yolları, iki yakın arkadaştan dalgın olanı pekte farkedebilmiş değildi diğerini.

"Ne yapıyorsun gece gece?"

Younghoon arkadaşının bu soğukta neden yalnızca tişörtüyle çıktığını sorgularken elini tutup peşinden sürüklemeye başlamıştı. Yun'un durum güncellemesinden sonra dağılsalarsa ne Juyeon nede Younghoon uyumayı tercih etmişti.

"Sen ne yapıyorsun gece gece?"

Juyeon'un sorusuyla sinirleri bozulmuşçasına gülerken kafasını ciddi anlamda çocuk gibi sürüklediği bedene çevirmişti.

"Arkadaşım için endişe ediyorum."

Sonunda kütüphaneye girdiklerinde montunu çıkartıp masalardan birine oturttuğu bedenin üzerine atarken ellerini beline atmıştı.

"Bu uyumama inadı ne?"

Juyeon yüzüne atılan montla gözlerini kapatırken halsizce Younghoon'un giy demesine kalmadan çoktan kollarından geçirmişti arkadaşının sorusunu yanıtlarken. Arkadaş grubu uykusuz Juyeon'un farkındaydı elbette. Şaşırmamıştı hiç.