Juyeon kafasını kütüphane masasına gömmüş arkadaşının başında dikilirken Kevin'la ufak bir bakışma yaşamışlardı. Yun'un son zamanlardaki halini artık sorgulama vakti gelmiş gibiydi.
Genç kızın kulaklıklarını çekip yanına otururken Kevin'da gülerek eşlik etmişti Juyeon'a.
"Sürpriz."
"Dedim ya. Benim oğlanın sevdiği varmış..."
"Bir oğlan için kendini harap edecek son kişisin Yun."
Yun iç çekip kafasını Kevin'dan taraf döndürdüğünde Kevin gülümseyerek konuşmuştu.
"Sorun ne?"
"Allah'ın belası bir sunum ödevi almış olabilirim."
"Ne?"
Juyeon ve Kevin'ın aynı anda sorduğu soruyla isyan edercesine kafasını kaldırıp bedenini hızla sandalyesinden geriye doğru atmış sonrasında sandalye ile birlikte dengesini kaybedip yeri boyamıştı.
"Yun!"
Acı içinde inlerken eliyle onu kaldırmak için telaşlanan bedenlere durmalarını söylemiş ve konuşmuştu.
"Beni acımla başbaşa bırakın."
"Saçmalama insanlar geçemeyecek şimdi kalk hadi."
"Umrumda değil!"
Kütüphanenin ortasında sesini yükseltecek kadar kafayı yemiş göründüğünden Kevin genç kızın kalkması için hamle yaptığında Yun dahil üçlünün asla beklemediği bir şey olmuştu.
Biri Yun'u sandalyesi ile birlikte kaldırmış ve hiçbir şey söylemeden geçip gitmişti.
~~~
- turşu -
Juyeon: Kimdi o?
Younghoon: Kim?
Kevin: Neden Yun'u tanıyormuş gibiydi? Daha önce hiç görmedim onu
Younghoon: Ne oluyor?
Yun: Neden buraya geldi ki... KAFAYI YİYECEĞİM ŞİMDİ BAŞIMDA ZATEN Bİ BELA VARKEN BUNUN BURADAKİ İŞİ NE?
Younghoon: Ne belası var başında
Kevin: Kim geldi?
Juyeon: Bekle yoksa bu çocuk çindeki çocuk mu?
Younghoon: İnadıma mı yapıyorsunuz?
Yun: Ne diyorlar buna? Kaçan kovalanır mı? Kaçmıyordum ki oğlum ben niye geldi bu
- Younghoon kişisinden gelen sohbet araması -
Younghoon: Görünmez mi oldum? Açın şu telefonu
Yun Şu sinirli halinle bi selca at olan biten her şeyi anlatayım
Kevin Ya da bize yemek almaya ne dersin?
Younghoon Arkadaşlığımızı bitirmeyi yeğlerim?
Juyeon: Yun'un aşk hayatı hakkında dalga geçebileceğin kozlara sahibiz
Yun Bir fotoğraf uğruna değer mi şimdi bu
Kevin: DKDLKSLDSLLD Younghoon la sürekli dalga geçen biri olduğu için adil bence
Yun: OLMAYACAK ÖYLE BİR ŞEY Vazgeçtim atma selca falan
Younghoon
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Olan biteni analatın çabuk
Yun: TANRIM ÇOK KORKUNÇ
Juyeon: Berbat haldesin
Kevin: Changmin korku filmelerini severdi zaten
~~~
"Hiçbir yere gitmiyorsun. Zaten mezun olacağız ve sırf Younghoon yüzünden bu seneyi sensiz geçirmeyeceğim."
"Ciddi anlamda sinir bozucusun. Resmen benden kaçıyordun."
"Saçlarımı yolmak istiyorsan bunu doğrudan yapabilirsin."
Changmin'in isyanıyla havludaki ellerini çekip arkadaşını kendisine çekmiş ve sıkıca sarılmıştı.
"Boğmak daha mantıklı."
Changmin gülerek tek ailesinin bedenine sardığı sıcak kollarla kafasını dostunun omzuna gömmüş ve gözlerini kapamıştı. Uzun zamandır hasretini çektiği bir huzur şimdi dostlarının kollarında ona sunuluyordu.
"Neden Younghoon bu kadar haklıyken, en az onun kadar canım yanıyorken her şeye rağmen sadece yanında olmak istiyorum?"
"Younghoon'un gerçekten haklı olduğunu mu düşünüyorsun?"
"En azından bir daha eskisi gibi olamayacağımız konusunda. Sadece yanılmışım. Şu anda bu durumda olma sebebimizin değişeceğinden şüpheliyim."
"Madem bu kadar imkansızdınız, nasıl en başında buldunuz birbirinizi?"
Chanhee dostunun sessizliği ile derince bir nefes alırken parmaklarını saç tutamlarında gezindirmişti.
"Boşver beni. Anlat."
"Her neyse. Artık hiç olamayacağı kadar uzakta."
"Konuştuğunuzu biliyorum. Ne dedi?"
"Huzurlu bir veda."
"Bu istediğin şeydi. Ona veda etmeden gitmek istemiyordun."
"Huzurlu olacağından şüpheliyim."
"Bence öyle olacak. Bir kaç saniyeliğine tüm yaşanılanları unutarak vedalaşmak... Bu size uymaz mı? Younghoon'un ömrünün sonuna dek seni bekleyeceğine kalıbımı basarım."
Arkadaşının saçlarından öptü ve sırtını patpatladı.
"Ne yaşarsanız yaşayın. Yeryüzündeki en güzel seven iki aptal aşığın tekisiniz gözümde. Yüz yıl sonrası için ondan söz al."
"Ne sözü?"
Changmin gülerek çekilmek istesede Chanhee arkadaşının tüm huzursuzluğunu almak istiyormuş gibi daha da sıkı sarılmıştı bedenine.
