•}[31]{•

45 5 2
                                    

21092023

~~~

"Chanhee?"

Juyeon reyonların arasında ürün yerleştirmekle meşgul olan bedene seslenmişti fakat işine odaklanan Chanhee, Juyeon'u duymamıştı. Yorgun görünüyordu.

Yanına gidip gitmemekte kararsızdı fakat Younghoon'un anlattığına göre uyku sarhoşluğundayken onu odasına kadar taşımıştı. Teşekkür etmesi gerektiğinin farkındaydı.

"Şu bir türlü kütüphaneye vermediğin kitabı hatırlıyor musun?"

Sonunda dikkatini çekebilmişti değerlisinin. Chanhee gülümseyerek kaldırmıştı kafasını.

"Şu an onu okuyabilmeyi her şeyden çok isterdim."

"Kütüphaneye vermek zorunda kaldım."

"Sana iyilik yapana böyle mi teşekkür ediyorsun?"

"Tamamen sana ait olması için yenisini satın aldım?"

"Nasılsın?"

Beklemediği anda gelen bir soruydu. Endişeli görünüyordu Chanhee'nin gözleri. Dürüst olmayı seçmişti ona aşık olduğu ilk zamanlar konuşabilmek dahi imkansız gelirken sohbeti başlatmayı seçene karşı.

"İyi olmadığım kesin."

"Onu anlamak zor değil. Kabusların canını sıkıyor olmalı."

"Bazen nedeni bile olmuyor. Karmaşık. Ve anlamak zor."

"Yalnız değilsin. Rahat değil pek ama oturmak ister misin? Ayakta kaldın."

Gülmüştü öylece yanına oturup raflara yaslarken sırtını. Yine ve yine hayatında olan her şeye rağmen onu tanıdığı ilk günden beri çalışıyordu Chanhee.

"Sen nasılsın?"

"İyi olmamam için bir nedenim yok. Seni gördüğüm için mutluyum ama."

İşine devam ederken kurduğu cümlenin uykusuz Juyeon'un ruhunu nasıl sıkıştırdığını bilmiyordu. Alnını ve uzadıkları için gözlerini örten saç tutamlarını parmakları ile hafifçe iterken izlemişti öylece Choi Chanhee'yi.

"Changmin'in performansını izlemeye gidecek misin?"

"Kaçırmam elbette. Sizinde gideceğinizi duydum?"

"Yun ve Deniz büyük olasılıkla gider. Younghoon'da. Kendimden pek emin değilim."

"Avrupa'yı sevmez misin?"

"Pek gitme fırsatım olmadı. Lise mezuniyetim için Paris'te bulunmuştum yalnızca."

"Paris sana uyan bir şehir."

Ne kadar tanıyordu ki Juyeon'u? Paris'in ona uyup uymayacağını bilecek kadar düşünmüş müydü onca yoğun zamanının arasında?"

"Neden?"

Chanhee Avrupa'daki en sevdiği şehri Juyeon'un dudaklarından döküldüğü anda ona çok yakıştırmıştı. İkisininde abartılı bir ünü ve aslında çokta bilinmeyen, önemsenmeyen özel yanları vardı. Yağmurlu havası ve şehrin sakin sokakları sanki Juyeon'un varlığı için yaratılmıştı.
Onu tanıdıkça hissettiği huzuru Paris'e kafa dinlemek için çıktığı zamanlardada hissederdi.

"Nedensizce uyumlusun oraya."

İstediği gibi uzun bir cevap vermeyeceğine emin olduğu Chanhee'yi daha fazla konuşması için sıkmaya pekte niyeti yoktu. Yüzündeki belli belirsiz gülümsemeyle oturduğu yerden kalkmış ve hafifçe selam vermişti.

"Gitmem gerek. Sohbetin için teşekkürler. Umarım işin çabucak biter."

"Şu satın aldığın kitabı ne zaman verirsin? Bitireyim bari."

Adımları duraksarken omuz silkmişti.

"Okuma yazman vardı demek."

Gülmüştü Chanhee. O kitabı uzun süre Juyeon'un okumasını istediğinden hep dinlemiş ve okumayı reddetmişti. Şimdi yarım kalmasının nedenide buydu elbette. Neredeyse unutmuştu kitabı.

"Senden dinleyeceksem yok?"

"Gitmem gerek, kitabını yarın alırsın."

- Turşu -

Younghoon:
Tanrı aşkına sadece markete gittin Juyeon

Yun:
İki süt alacaktın marketi alacak paranda yok yani anlamadım ki

Kevin:
Hangi markete yolladınız

Younghoon:
Okulun aşağısındaki

Kevin:
Chanhee orada çalışıyor

Yun:
NE

Yun
HYUNJAE İLE SHIPLIYORUM ARTIK BEN ONU???

Yun:
Juyeon geri dön Chanhee düz oğlu düz

Yun:
Juyeon

Yun:
Juyeon

Yun:
Juyeon

Yun:
@juyeon

- Yun kişisinden gelen cevapsız sesli arama (10) -

-Yun kişisinden gelen cevapsız görüntülü arama (5) -

Kevin:
GIRL PLEASE STOP

Kevin:
I JUST WANT TO SLEEP

Yun:
你永远不会知道我说什么

Younghoon:
Beni ülkemle yalnız bırakın lütfen

Yun:
Al yine başladı elin ırkçı faşist toksik korelisi

~~~

22092023

ARKADAŞALR SONUNDA JUNEW

Aşkın gözü kör mü acaba / Junew, Bbangkyu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin