İyi okumalar💜💜💜
Taehyung'un ağzından;
Kendime geldiğimde hala suyun içinde olduğumu fark ettim. Hemen havuzdan çıkıp üst üste duran havlulardan bir tane almadan önce üstümdeki geceliği ve iç çamaşırımı çıkardım. Hepsi ıslaktı ve nasıl kuruyacaklardı? Odadan da çıkamazdım. Bir yere de asamazdım. Havluyu alıp bedenime sardıktan sonra ıslaklıklarının biraz da olsa gitmesi için geceliğimi ve iç çamaşırımı sıktırdım. Ardından hamamı toparlayıp kıyafetlerimi elime alıp odaya geçtim.
Geri geleceğim demişti. O gelmeden giyinmeliydim. Kıyafetlerimi katlayıp bir kenara koyduktan sonra dolabı açtım. Kralın hangi pijaması bana olurdu ki? O oldukça cüsseliydi ancak başka bir çarem de yoktu. Siyah saten gömlekli bir pijama takımı çıkardım. Üstünü giyip altını da giydim. Üstü baya uzundu altıda belimden düşüyordu ancak altını giymeden yatamazdım. Zaten iç çamaşırım ıslak olduğu için giyememiştim. Bu idare ederdi. Islak duran kıyaferlerimi alıp kirli için koyulan sepete koydum. Bunlarla zaten ben ilgileniyordum sabah hallederdim. Yapacak bir şey kalmadığında etrafa bakındım ardından balkon gözüme çarptı. Geceyi izleyebileceğim bir balkon...
Hemen balkona çıkıp etrafa baktım. Hafif esintili bir hava hakimdi. Karanlık gökyüzünde parlayan küçük yıldızlar, gecenin geç bir vakti olmasından ötürü gece mis gibi kokan çiçekler ve öten baykuşlar bir de denizin sesi...
O kadar güzeldi ki uykum gelmese ve yorgun olmasam sabaha kadar burada durup doğayı izlerdim ancak vücudum ben yorgunum diye bağırıyordu.
Bu yüzden içeri girdim ve yatağı açtım. Burada uyu demişti o zaman yatabilirdim. Sonunda rahat bir yatak görecekti sırtım. Yatağa uzandığımda yorgunluğumu daha çok fark ettim. Ayrıca bu yatak çok rahattı yastıklar ise yumuşacıktı. Daha da fazla gelen uykumla gözlerim kapanırken kendimi uykuya bıraktım.
İlk defa bu kadar rahat uyuyacaktım.
***
Gözlerime gelen güneş ışığıyla gözlerimi açtığımda yatakta yalnızdım ayrıca diğer taraf hiç bozulmamıştı ki?
"Doğrulup etrafa baktığımda aynanın karşısında düğmelerini ilikleyen Kral Jeon'u görmemle hızla yataktan kalktım.
Benim hareket etmemle o da bana döndü.
"Günaydın." diyip gülümsedi. Evet gülümsedi. Kral Jeon. Bana.
"Günaydın efendim." diyip eğildiğimde yanıma geldi ve ellerini kollarıma koydu.
"Bana bakar mısın?" dediğinde başımı kaldırıp ona baktım.
"Senden bir cevap alamadım ama bekleyeceğim çok ani olduğunun farkındayım ve eğer bana karşı bir şey hissetmiyorsan ve Minho'yu seviyorsan da bir şey demeyeceğim. Sırf Kral olduğum için benimle beraber olmanı isteyemem senden. Kimi istersen onu seversin. Kendini hazır hissettiğinde benimle konuş sadece. "
"Peki." diyebildim. Her şey çok ani olmuştu. Aklımda bir şeyleri kararlaştırmam gerekiyordu ve bir yandan bana böyle davranması hoşuma gitmişti. Zorlamaması güzeldi.
"Şimdi biliyorsun dün akşam teyzem ve kuzenim geldi. Onlarla ilgilendim ve gece geç geldim. Onları az çok tanıyorsun. Bir şey deseler bile çok fazla takma. Senin için Jin'den kıyafetini getirmesini istedim. Burada. Giyinip çıkarsın." diyip bir kolumdaki eli yanağıma çıktı ve okşadı. Ardından saçlarıma bir öpücük kondurup geri çekildi ve odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom Of The Jeon -Kooktae-
Fanfiction"Kraliçe Jeon ve Kral Jeon'u o öldürdü Prensim. O omega bir katil." Omegaverse (Semekook) (Uketae) FemTae!