ꕤ B E Ş ꕤ

542 38 20
                                    

Sevgiyle kalın.

|oy vermeyi unutmayın|

Ömür içine düşen sıkıntı yüzünden geceyi zor sabah etmişti. Yarın doğum günüydü. Her yaş gününde olduğu gibi gözü yine kapıdaydı. En büyük hediyesi umutsuzluktu yine. Beklemeye alışmış bir kızdı aslında. Ama bu yaş gününde sadece babası değil, hiç kimse yoktu yanında. Abisi, annesi, arkadaşları. Elindeki biradan bir yudum daha alıp göğe baktı. Soğuğa rağmen balkonda geçirmişti tüm gecesini.

Duyduğu araba sesiyle bakışlarını binanın önüne indirdi. İlyas duran arabadan inerken Ömürün tüm dikkati ondaydı. Onu ilk gördüğü gün gibi üniformasıyla duruyordu. "Bu saate nereden geliyorsun acaba komutan?" Diye söylendi kendi kendine.

İlyas başını hafif kaldırdığında ömürle göz göze geldi. İkisininde yüzü geceye saklanıyordu. İlyas bir şey demeden içeri girerken Ömür önündeki sehpaya uzanıp telefonundan saate baktı. 04:57. Ömür geriye yaslanırken bir süre sonra kapı çalmıştı. Ömür Yorgun adımlarla kapıya gidip sorgusuz sualsiz açtı. İlyas kızarmış gözleri Ömüre bakarken Ömür geçmesi için kenara çekildi. İlyas ayakkabısını çıkarıp yavaş adımlarla önce salona sonra balkona geçti. Ömür onu takip ederken salondaki pikeyide üzerinde aldı.

Balkon ki kişilik koltuk, bir sandalye ve bir sehpayla kapanmıştı. Cam balkon olması soğuk olmasını biraz engellese bile çokta fayda ettiği söylenemezdi. İlyas yeşil koltuğa yayılırken Ömür sandalyeye geçti. Pikeyi sırtından geçirip keninde sararken oldukça rahattı.

"Ağladın mı sen?" Dedi Ömür kısık ışıkta gördüğü gözlere bakarak. Cevap beklemiyordu.

"Hayatın sesini kısmanın bir yolu var mıdır?" Dedi İlyas Ömürün yarım bıraktığı birayı eline alırken.

"Tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki maalesef yok." Dedi Ömür geriye yaslanırken. "Ama eğer yükünü hafifletmek istersen buradayım, seni dinlerim."

"Bir askerimi tuvalette asılı halde buldum." Dedi İlyas yutkunarak. Ömür şaşırmamıştı. Küçüklüğünden beri alışık olduğu bir olaydı bu. "Ölüm bu kadar basit olmamalı."

"Ölüm teorik bir gerçek, intihar ise bir seçimdir. Bu yüzden intihar edenlere saygı duyarım ben." Dedi Ömür kendinden emin bir tonda. İlyas ona dik dik bakarken Ömürde bakışlarını kesiştirdi.

"Ya geride bıraktıkları?" Dedi İlyas tek kaşını kaldırıp.

"Onlarda bir nevi ölüyor. Tek farkı onların esaretini sonlandıracak cesareti yok. O yüzden bu boşa nefes alışlar." Ömür pikeyi sandalyeye bırakıp kalktı. Mutfağa gidip dolaptan bir kendine bir İlyasa bira  aldı. Sakin adımlarla geri balkona geçip elindeki birayı sehpaya bırakarak yerine oturdu. "Sebebi neymiş?"

"Aşk." Dedi İlyas bir çırpıda. "Anasını siktiğimin aşkı." Ve elindeki yarım birayı tek dikişler bitirdi.

"Kavuşamayanlardan mı?" Dedi Ömür merakla.

"Sevdiği bir kız varmış. Dönünce evleneceklermiş. Babası kızı istemediği halde başka biriyle evlendirmiş." Diğer bira kutusuna uzanıp açtı. "İlk gece bulduğu bir bıçakla bilekerlerini kesmiş. Sonra işte haber gelincede-"

Devam etmedi. Birasını içti. Ömür gülümseyip bakışlarını gökyüzüne çevirdi.

"Ne güzel işte. Belki gökyüzünde kavuşurlar."

"İki kişinin kavuşamayacağını bile bile sevmesi intihardır zaten." Dedi İlyas sinirle. "Sokarım böyle kavuşmaya."

"Kavuşanların hikayesini hiç sevmez kavuşamayanlar."

SOKAĞIMIN YABANCISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin