Sevgiyle kalın.
|oy vermeyi unutmayın|
Sabah gözlerini sevdiğim adamın kollarında açtı genç kadın. Düzenli aldığı nefesle birlikte göğüsüne koyduğu eli de hareket ediyordu. Dudaklarında istemsizce oluşan gülümsemeye engel olmadı. Ona doğru yaklaşıp dudaklarını yavaşça yanağına bastırdı.
Güne yanındaki adamla başladığı için şükrettiğim Allah'a.
Yataktan onu rahatsız etmeden kalkıp camdan bahçeye baktı. Abisini gördüğünde adımlarını hızla bahçeye yönlendirdi.
Geceyi sabah eden adam aklındaki düşünce havuzunda boğulurken kardeşinin sesiyle kurtuldu. "Günaydın."
Ömür abisinin yanına yerleşti. "Karadenizde gemimiz yok bildiğim kadarıyla."
"Ne?" Behzat şaşkınca kardeşine döndü.
"Karadenizde gemilerin batmış diyorum abim." Dedi Ömür. "Ne oldu?"
"Bir şey yok. Sen niye erken uyandın?"
Ömür abisinin kucağındaki eline uzanıp avucunun içine aldı. "Abi birlikte çözelim." Behzat bir süre kardeşinin maviliklerine baktıktan sonra elini ondan kurtardı. Cebine atıp yüzük kutusunu masaya koydu. Ömür kırmızı kutuyu açıp içindeki yüzüğü incelerken abisine döndü. "Ne zamandır hayatında biri var?"
"Hep varmış." Dedi Behzat gülümseyerek.
"Beyza." Ömür'ün ağzından tek seferde çıkmıştı isim. "Çok sevindim. İyi kız." Beyza, abisinin yardıma gittiği köy okullarından birinde öğretmenlik yapıyordu. Herkesin kaçtığı köyde her şeye rağmen kalıp, savaşan cesur bir kızdı.
Yine de Ada yüzünden çok sıcak taklaşmamıştı kıza. Ada her ne kadar söylemese küçüklükten beri Behzat'a aşıktı. İlk başlarda çocukça bir heves olduğunu düşünüp umursamamış ama büyüdükçe içindeki ateş kor olmuş kalbini küle çevirmişti.
Ömür arkadaşına bunu nasıl söyleyeceğini düşündü. Ada öyle sinsilik yapacak bir kız değildi. Ömür'ün her hatasında 'Ada'yı örnek al biraz' diye gösterilen mükemmel kızdı. Taşkınlık yapmaz, her zaman en iyi notu alır, sorunları çözer, kendi başına ayakta durabilirdi. Ömür içten içe hep hayranlık duymuştu Ada'ya. Ne kadar aşık olursa olsun hiçbir zaman düşüncesizce davranmamıştı. Behzat'ın mutluluğunu kendi aşkının önüne koymuştu. Yine aynısını yapacaktı.
Turgut amcayı babası gibi gören Behzat ise Ada'yı Ömür'le bir tutmuştu. Kalbinde aşk adına bir duygu olduğunu bile çok uzun zaman sonra öğrenen gen adam, aşkı bir çift yeşil gözde bulmuştu.
"Tek aklımı karıştıran mesele o değil." Diye devam etti Behzat kardeşinin elindeki kutuyu alıp cebine koyarken. "Annem İzmir'de çalışmadığın için benim yanımda kalmanı ve işe girmeni istiyor."
Ömür gülümsedi. Annesi sırf İlyas'tan ayrı kalmasın diye böyle bir yalan atmıştı ortaya. "Yani olabilir." Çok istekli dursa şüphelenirdi.
"İşin hazır Ömür. Düğünden sonra iş başı yapacaksın." Behzat her şeyi ayarlanmıştı. Yine de içine sinmeyen çok şey vardı. "Ömür bak orası farklı. İzmir ya da Ankara gibi değil. İyi düşün olur mu güzelim?"
Ömür bunun farkındaydı. Bir kaç ay önce zorla gelfiği şehire şimdi yerleşmek can atıyordu. Sevdiği adam için her şeyi geride bırakmaya hazırdı. Tek istediği İlyas'tı.
Ömür abisine doğru sokuldu. "Ada bir kaç aya mezun oluyor zaten abi, o da gelecek. Tek kalmam. Hem artık sorumluluk alma zamanım geldi. Aramızda kalsın ama olur mu? Düğün sonrası herkese ben söylemek istiyorum." Behzat kardeşinin saçlarına dudağını bastırdığında Ömür gülümsedi. Abisinin beden diline göre bu tamam demekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAĞIMIN YABANCISI
أدب الهواة**ARA VERİLDİ Ship Serisi 3 |Belki birgün bu yıldız çukurundan kendime bir yıldız bulabilirim. Onca yıldızın arasındakine benim olan tek bir yıldız. Belki de yıldız çukurum karanlığa dönüşür. ~~~~ •Kurgumun hiçbir şahıs ve kuruluşla ilgisi yoktur. ...