Bölüm 8

347 36 16
                                    

Wake Up- Eden
*bölüm başlamadan medyayı açarsanız daha etkili olur<3*

Draco adımlarını durdurup duvara yaslandı ve yan koridordaki ayak seslerini dinledi. Onun gittiği yerin ters tarafına gittiğini farketti ve gittikçe uzaklaşınca asasını çıkardı. Yan taraftaki koridordan ayrıldı adımlar, daha sonra arka tarafa geçti. Draco yavaşça yaklaşıp göz attı, boş koridoru gördüğünde adımlarının duyulmaması için yavaşça adım attı.

"Dwaco?" Draco ani sesle irkildi ve arkasına, sesin geldiği yöne baktı. Teddy uyku pijamasıyla ve çıplak ayaklarıyla uykulu gözlerle ona bakıyordu meraklıca.

Draco sesini çıkarmaması için parmağını ağzına götürüp susmasını söyledi. "Odana git."

"Hayır, seninle kalmak istiyorum."

"Hayır, Teddy. Şimdi o-" Draco cümlesini arkasına dönüp gördüğü kişiyle kesti ve yerinden sıçradı. "Aman tanrım, Potter! Burada ne yapıyorsun. Saat sabahın 3'ü!"

"Aynı soruyu sana sormalı." Harry arkalarında elinde asasıyla dikilip gözünü Draco'ya dikmişken konuştu.

"Seni ilgilendirmez."

"Güzel. Benimki de seni ilgilendirmez." Harry onun inadına inatlaşarak cevap verdi.

"Bana bağırma! Diğerlerini uyandıracaksın!"

"Sen de bana bağırıyorsun, Malfoy."

"Tıpkı çocuk gibisin, Potter." Draco yüzünü buruşturarak cevapladı.

"Çocuk demişken..." Harry gözlerini Draco'nun bacağını tutan Teddy'e çevirdi. Gülümseyerek onları izliyordu. "...Burada ne yapıyorsun, Teddy?"

Teddy kıkırdadı. "Dwaco'yu gördüm. Ona bir şey olacağından endişelendim. Korkmuş gözüküyordu."

"Neyden korktun?" Harry gözünü Draco'ya çevirdi.

"Korkmadım! Sadece irkildim. Deli gibi koridorda dolanıyordun!" Draco cevaplayınca Harry gözlerini devirdi.

"Neyse ne. Yatağına geri dön."

"Dönmek için sana sormayacağım, Potter."

"Güzel. Dikil orada o zaman." Harry, Teddy'e elini uzattı ve devam etti. "Gel, Teddy. Seni yatıralım."

"Üzgünüm." Teddy, ellerini Draco'nun bacağından çekti ve elini tutup diğer koridora sürükledi. Draco, Harry'e bir sırıtış gönderdi ve Teddy'i takip etti. Harry onun arkasından gözlerini tekrar devirdi ve kendi kendine söylendi.

"Gerzek. Hem evime geliyor, hem vaftiz oğlumu benden çalıyor. Şerefsiz." Harry iç çekti ve aksi koridora girdi.

O sırada onların olduğu koridordaki kapının arkasından onları dinleyen Ron, Ginny, Dean, Seamus ve Hermione de onlar gibi çıldırmak üzereydi.

"SADECE SEVİŞİN, SİZİ PİSLİKLER!" Dean neredeyse kafasını çarpacak şekilde yaslanmıştı kapıya. Seamus onun üzerinde, Ginny aynı şekilde duvar tarafındaydı. Ron ve Hermione de arkadan onlara gülüyordu.

"Şşş, bizi duyacaklar." Ginny onu susturdu ve biraz daha dinledi. Bir süre daha dinledikten sonra odadaki sessizliği Seamus bozdu.

"Ayrılıyorlar. HAYIR! HAYIR! ÖP ONU! ÖPÜŞÜN!" Sessizlik oluştu. "Hayır..." Seamus dikildiği yerden homurdanarak ayrıldı ve kendini yatağa attı. "Gittiler."

the dragon's sanctuary || drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin