Defter

Araba, Yine... +18

Hale'nin Ağzından

"Bu yaşadığım en güzel yolculuktu amına koyayım."

Kerem ayaklarımın dibinde oturmuşken ikimiz de soluklanıyorduk. Gözleri yüzümde ve önünde açık duran kadınlığımda geziniyordu. Bakmaya dayanamayacak raddeye gelince ikimizin de solukları düzelmişti.

Külodumu ve pantolonumu yavaş yavaş, okşaya okşaya giydirdi. Kalbimin dışarı çıkmak üzere gibiydi.

"Yan koltuğa geç güzelim." diye mırıldandı boğuk sesiyle. İkiletmeden ama biraz zorlanarak dediğini yaptım.  O da arabanın zemininden kalkıp koltuğuna oturdu.

Gözüm ister istemez pantolonunu delmeye çalışan erkekliğine kaydı. Ben rahatlamıştım ama o hâlâ diken üstünde gibiydi.

Sakinleştiğine karar vermiş olacak ki elini anahtara uzattı fakat istemsizce elini tuttum ve arabayı çalıştırmasını engelledim.

"Ne oldu güzelim?" diye sordu bana bakıp dudaklarını yalarken. Şu ana kadar aklıma gelmeyen utangaçlığım gün yüzüne çıkmıştı.

Bir şey söylemedim ve gözlerimi aletine diktim. Onun bana baktığını hissedebiliyordum ama başımı kaldırmadım. Elimdeki elini bıraktım ve pantolonunun üzerinden onu okşamaya başladım.

İnlemesini bastırmak için dudaklarını ısırdığı belliydi fakat yine de şiddetle inlemesine mani olamadı.

"Siktir, ne yapıyorsun Hale?"

Elimin altındaki aletini hafifçe sıktım.

"Her şey karşılıklı." dedikten sonra anı bir hareketle fermuarını indirdim. Nefesi kesilmişti. Bir şey demesine izin vermeden boxterını aşağı çektim ve dimdik erkekliğini özgürlüğe kavuşturdum.

Kendimi bakmaktan alı koyamıyordum. Çok büyük değildi ama baya kalındı ve damarları belli oluyordu.

Siktir, damar zayıf noktamdı. Sadece bakarak bile orgazm olabilirdim.

Tırnaklarımla damarlarını takip etmeye başladığımda ağzından çığlık gibi bir inleme kaçtı.

Daha fazlasını istiyordum.

Elimi aletine attım ve aşağıdan yukarıya doğru sıvazlamaya başladım.

"Siktir Hale." hızlı nefeslerinin arasından zar zor konuşabilmişti. Onu bu hale getirmek hoşuma gitmişti.

Hâlâ üstünde olan elimle onu okşamaya devam ederken diğer elimi de taşaklarına atmıştım. Sıkıyor ve okşuyordum.

"Sen beni öldüreceksin." diye fısıldadı zar zor. "Her şeyi siktir edip içine girmemek için çok zor duruyorum."

Bunun beni vazgeçireceğini sanıyor olabilirdi ama ben onu rahatlatmayı kafaya koymuştum bir kere.

Yavaşça ağzımı aletine yaklaştırırken panikle saçlarımdan tuttu ve göz göze gelmemizi sağladı. Mavi gözleri laciverte çalıyordu ve alnı ter damlalarıyla parlıyordu.

"Ne yapıyorsun?" diye sordu göz temasını kesmeden.

Omuz silktim.

"Ben de seni rahatlatmak istiyorum."

"İstemezsen yapmak zorunda değilsin aşkım." dediğinde dudağına aceleci bir öpücük kondurdum.

"İstiyorum." dedim şuh sesimle. "Ama hiç yapmadım, beni yönlendir. "

"Yeter ki işte, bebeğim." derken sesi sabırsız çıkıyordu.

Heyecanla ve biraz da korkarak ağzımı iyice aletine yaklaştırdım ve ucuna bir öpücük kondurdum.