Balkon

4.8K 153 24
                                    

Kerem'in Ağzından

Hale ile konuşup telefonu kapattığımdan beri evin içerisinde dolaşıp duruyordum. Çok heyecanlanmıştım ve ne yapacağımı bilmiyordum.

İlk defa evime gelecekti. Her ne kadar kardeşi için buraya gelecek olsa da sonuçta gelecekti.

Evime şöyle bir göz attım. Çok dağınık değildi ama yine de bir karışıklık olduğu yadsınamazdı.

Salondaki sehpada bıraktığım kahve bardağını hızlıca mutfağa götürdüm, koltuğun üstündeki hırkamı kaldırdım ve odama geçtim.

Üstümdeki siyah kazağım iş görürdü. Altımdaki eşofmanı çıkarıp rahat bir pantalon giydim ve çok abartmadan parfüm sıktım.

Aynanın karşısında durup kendime alıcı gözle baktım.

Aynanın karşısında durup kendime alıcı gözle baktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynaya karşı sırıtınca kendi kendime mırıldandım. "Tövbe tövbe, iyice kafayı yedim."

Başımı iki yana sallayıp odamdan çıktım. Onlara bir şeyler ikram etmem gerekecekti. Evde kahve vardı ve Hale'yi kantinde birkaç kez kahve içerken görmüştüm. Can için ne yapabileceğimi düşünürken aklıma dolaptaki limonata geldi. Ona limonata verebilirdim.

Salondaki sehpanın üstüne birkaç kağıt, kalem ve boya çıkardım. Şimdi ne yapacağımı düşünürken zil çaldı ve ben yerimde hafifçe zıpladım.

Derin bir nefes alıp yüzümü sabit tutmaya çalışarak kapıya doğru yürüdüm ve açtım.

Hale ve Can kapının önünde duruyordu. İkisinin de yüzü gülüyordu. Onlara bakınca ben de gülümsedim.

"Hoş geldiniz, geçin." dedikten sonra kapının önünden çekildim.

"Hoşbulduk hocam."

"Hoşbulduk Kerem Abi."

İçeri geçtiklerinde onları koltuğa yönlendirdim.

Hale'nin üstünde kırmızı, triko bir kazak ve siyah bir pantalon vardı. Saçlarını iki yanına salmıştı ve yüzünde hiç makyaj yoktu.

Can'ın üstünde ise dinozorlu, mavi bir kazak ve kot bir pantalon vardı. Böyle çok tatlı olmuştu ve yanaklarını sıkma isteğimi bastıramıyordum.

Koltuklara oturduk.

Onlar yan yana oturmuştu, ben de karşılarına.

"Gelmemize izin verdiğiniz için çok teşekkür ederiz hocam. Kerem o kadar ısrar etti ki çareyi sizi aramakta buldum."

"Önemli değil, Hale." Dedim gülümseyerek. "Burada olmanızdan memnunum"

Mahcupça gülümsedi. Başını yere eğerek gülmesi kalbimde bir şeyleri harekete geçiriyordu.

Kendimi daha fazla kaptırmadan Can'a döndüm.

"Sen nasılsın Can?"

"İyiyim, buraya gelmemize izin verdiğin için teşekkür ederim Kerem abi."

DefterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin