Hale'nin Ağzından
Hamburgerimden bir ısırık almıştım ve sanki lokma ağzımda büyüyordu. Kerem Hoca'nın yanında oturmak ve kardeşinin, kardeşimle muhabbet etmesini izlemek biraz garipti.
"Büyüyünce ne olacaksın?" diye soran Rüya'ya dikkat kesildim. Can birkaç saniye düşündü ve sonunda cevap verdi.
"Ben de Kerem Abi gibi resim öğretmeni olmak istiyorum!"
Kerem Hoca kıkırdar gibi bir ses çıkardı, Rüya da tebessüm etmişti.
"Ablacığım, abi yerine hoca desen daha iyi olmaz mı?" diyerek küçük bir inkazda bulunmuştum ama Kerem Hoca gayet rahat bir şekilde bunu reddetti.
"Hayır." dedi "Abi demesini ben istedim, sorun değil."
Peki dercesine omuz silktim. Nasıl istiyorsa öyle olsundu, zaten Can ile bir daha görüşeceklerini sanmıyordum.
"Sen büyüyünce ne olacaksın?" diye soran Can ile hepimiz güldük.
"Ben moda tasarımı okuyorum, son sınıftayım." diyen Rüya, çocukları oldukça seviyor gibiydi. Bütün çocuklara karşı böyle mi diye merak ettim.
Beş dakika geçmişti ki Rüya'nın telefonu çaldı. Kapattığında ise bize üzgün bir bakış atarak toparlandı.
"Özür dilerim, hemen gitmem gerekiyor çünkü ortak proje yaptığım arkadaşım bir şeyleri karıştırmış. En başında bu ödevi yalnız yapmam gerektiğini biliyordum, ah!"
Rüya, Can'ın yanağına bir öpücük kondurup bize de el salladıktan sonra bize söz hakkı vermeden kaçarcasına gitmişti.
Şimdi işler daha da garipleşmişti çünkü masada sadece ben, Can ve Kerem Hoca kalmıştık.
Birkaç saniye sessizlikten sonra Kerem Hoca yanımdan kalkıp Can'ın yanına geçti.
"Oradan seni rahat göremiyordum." diye mırıldanınca başımı olumlu anlamda salladım. Konuşurken yüz yüze bakmak istemek doğaldı tabii.
Hamburgerimi yerken bakışlarını üstümde hissediyordum ama takmamaya çalıştım. Belki birkaç kelime edersek havadaki gariplik dağılabilirdi.
"Rüya'dan başka kardeşimiz var mı hocam?" diye sorduğumda gülümsedi.
"Evet, bir abim, bir ablam, bir de benden 7 yaş küçük bir erkek kardeşim var."
"Kalabalık bir aile güzel olsa gerek." diye mırıldandım. "Bizde sadece Can ve ben varız."
Can yemeğiyle meşgul olduğundan bizimle pek ilgilenmiyordu. Rüya gittikten sonra etrafa ilgisini kaybetmiş gibiydi.
"Rüya çocukları seviyor sanırım. Can ile daha yeni tanıştılar ama neredeyse kanka oldular."
Hatırlamak istemediği bir anıyı anımsamış gibi burukça gülümsedi.
"Birkaç yıl önce bir kaza geçirdi ve bunun sonucunda bir çocuğu olamayacağını öğrendi. O zamandan beri çocuklar zayıf noktası. Hep kendi ailesi olsun istemişti."
Ne söylemem gerektiğini düşünerek bocaladım. Ne dersem diyeyim teselli edici olmayacaktı ama denemeye karar verdim.
"Ben... Çok üzüldüm, gerçekten. Geçmiş olsun."
"Teşekkürler." dedi başını aşağı yukarı sallayarak. "Kardeşim, gördüğüm en güçlü insanlardan biri, bununla çok iyi başa çıkıyor."
Can'ın bana bakarak "Abla, çişim geldi." demesi üzerine bir nefes verdim.
"Git ablacım o zaman." diye cevap verdim. Kaç yaşına gelmişti ama hâlâ tuvalete biriyle gitmesi gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Defter
RomantikBir öğretmenin yapacağı en büyük hatayı yapıp öğrencime aşık olmuştum o, bunu anladığında her şey sarpa saracaktı. Klayley Fanfiction. ************** "Sevgilin falan varsa derslerine etki edebilir. Bu sene öyle şeylere bulaşmamanı tavsiye ederim." d...