Bir öğretmenin yapacağı en büyük hatayı yapıp öğrencime aşık olmuştum o, bunu anladığında her şey sarpa saracaktı.
Klayley Fanfiction.
**************
"Sevgilin falan varsa derslerine etki edebilir. Bu sene öyle şeylere bulaşmamanı tavsiye ederim." d...
Ona bakmamak gittikçe zorlaşıyordu. Tam karşımdaydı, ela gözleri ara ara bana değiyordu ve bu anlarda saatlerce ona bakmak istiyordum.
Kendimi engellemeye çalışıyor, ona karşı duygularım olduğunu kabul etmemek için her şeyi yapıyordum ama sonunda, zaten bildiğim gerçeği kabullenmiştim. Ben Hale'yi, küçük öğrencimi, seviyordum ve bu, asla yapmamam gereken bir şeydi.
Ders anlatırken onun beni dinlediğini bilmek ellerimi titretiyordu. Onun karşısında tecrübesiz, toy birine dönüyordum ve o bunun farkında bile değildi.
Ona aşkımı haykıramamak kötüydü ama en azından onu her gün, saniyelik de olsa görebiliyordum. Bu anlarda kalbim neredeyse yerinden çıkacak gibi oluyordu. Arada bana bahşettiği küçük gülümsemeleri tekrar tekrar düşünüyor, kafamda baştan oynatıyordum.
Ona haykıramıyordum madem, ben de dışarıya vurmanın başka bir yolunu bulurdum. Ona söyleyemezdim, bu her şeyi mahvederdi ama yazabilirdim. Hiç görmeyeceğini, okumayacağını bilerek yazabilir, resimlerini çizebilirdim. İtiraf edilmemiş bir his asla ölmezdi, bu yüzden en azından kalbimdekileri kağıtla paylaşabilirdim.
Öyle de yaptım. Ona anlatamadığım aşkımı o deftere anlattım.
Okulun kapanmasına bir hafta kala sınavlar bitmişti ve çoğu öğrenci devamsızlık yapıyordu ve yanıma birkaç öğrenci alıp katılmam gereken bir konferans vardı. Şansıma, müdür yardımcısı Halelerin sınıfında az kişi olduğunu ve oradaki öğrencileri götürebileceğimi söylemişti. Bugün koridorda Hale'yi gördüğüm için sırıttım. Bir-iki saatliğine olsa bile yan yana durabilecektik demek!
Çocuklara haber vermek için sınıflarına girdiğimde film izliyorlardı. Dikkatli baktığımda bunun Karlar Ülkesi olduğunu fark ettim ve gülümsedim. Hale üstüne siyah, düz bir tişört giymişti ve saçları iki yanına salınmış, hafif dalgalıydı. Onu görünce hızlanan kalbimi susturmaya çalıştım.
Kapının açıldığını fark eden öğrenciler ve yakın arkadaşım olan Emir bana baktı.
"Karlar Ülkesi mi izliyorsunuz hocam?" diye sordum sırıtarak.
"Beraber izleyebiliriz isterseniz Kerem Hocam, baya heyecanlı." diyen Emir ile kıkırdadım ve sınıfa göz gezdirdim.
Sınıfta beş kişi vardı.
"Baya kalabalıkmış sınıf." diye mırıldandıktan sonra öğrencilere baktım.
"Yazık, sizin devamsızlığınız mı yok? Kıyamam." dediğimde onaylar anlamda başlarını salladılar gülerek.
"O zaman size iyi bir haberim var." dedim ellerimi kavuşturarak.
"Acayip sıkıcı bir konferansa gitmemiz için müdür tarafından emir aldık. Hadi hazırlanın bakalım!"
Bu gibi konferansların bitiminde genelde eve gönderildikleri için sevinçle karşıladılar ve eşyalarını toparlamaya başladılar.
"Siz bahçede bekleyin, geliyorum." dedikten sonra yürümelerini izledim ve yavaş yavaş çıkmaya başladıklarında Emir'e baktım.
"Bütün eğlenceyi kaçıracaksın." dediğimde güldü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.