Bölüm 6

87 4 0
                                    

"Aslında Mert bugüne kadar hiç aşık olmadı" bir anda kahkaha atma gereği duydum kendimi tutamayıp gülmeye başladım. Ama sanırım Zeynep ciddiydi. Bi anda susmam gerektigini anladım ve gülmeyi kestim. "Se...sen ciddi misin?" diye sordum. "Sence?" dedi. Evet, kesinlikle ciddiydi. Ama onun gibi zengin yakısıklı bir cocugu normalde hergün baska kızla gezmesi gerekirdi. "Ha yani aşık olmadı hiç, sevgili oldugu kızları da sevmiyodu eglenmek icin cıkıyodu onlarla oyle mi" diye sordum. "Sacmalama melodi. Mert oyle senin sandıgın gibi zengin züppe değil. Onun düşündüğü tek sey okulu. Daha hicbir kızla samimi oldugu bile görülmemiştir." dediğinde agzım iki karıs acık kaldı. Bu kız gercekten de ciddiydi. Şaka yapmıyordu. Bakıslarından belliydi. İyi ama o zaman benim mert'e aşık olmam bana acıdan baska bisey getirmezdi ki. Bana da aşık olmiycaktı hatta yüzüme bile bakmıycaktı ve ben bunu bile bile ona aşık olmaya devam mı edicektim? Hayır. Yapmam gereken şey ya ondan vazgecmekti yada onu kendime aşık etmekti. Neden hep imkansızı seciyorum ki?
***
Ertesi gün çalışmadım. Benim görevim zeynep'i yemekhaneden uzak tutmaktı. Ona sürpriz doğum günü hazırladıgımızı bilmiyordu. Bütün gün gezdik tozduk alışveriş falan yaptık. Tabi otelden de uzaklastırmam lazımdı Zeynep'i. Gelen şarkıcıları falan da görmemesi lazımdı. Bence cok şanslı bir kızdı. Onu seven bir ailesi ve cok güzel bir hayatı vardı. Kıskanmamak elde değildi.
***
6 saatlik dolaşmamızdan sonra artık otele gitme zamanıydı. Hemen Zeynep'i çekiştire çekiştire otele gittik. Odasına cıkıp hazırlanmasına yardım ettim. Kırmızı mini bir elbise altına da siyah ayakkabılarını giymişti. Saclarını yandan at kuyruğu yapıp maşalamıştık. Çok güzel gözüküyordu. Tam işimiz bitti aşağı inelim derken benim üstümde bir kot pantolon ve sadece siyah bir bogazlı kazak oldugunu fark ettim. Giycek birşeyim ve yeni kıyafet alacak kadar param yoktu. Moralim bir anda eksilere inmişti. Zeynep'in bunu fark etmesi uzun sürmedi. Dolabına gidip gül kurusu bir elbise getirdi. Bu cok güzeldi. "Şey zeynep... Bu okadar güzel bir elbise ki ben.. ben bunu giyemem. Ya sakarlıgım tutar da birşey olursa elbiseye? Yani pahalı bir şeye benziyor. Beni düşündüğün için teşekkür ederim ama ben pantolonlada durab..."
"Melodi cok boş konustugunu farkındasın dimi? 10 dakika içinde bu elbiseyi giyip hazır olmanı istiyorum. Yoksa senin yüzünden kendi doğum günü kutlamama gec kalıcam" dediğinde elbiseyi bana fırlatmıstı bile. Sadece "peki 10 dakikaya hazırım" diyip banyoya gittim. 10 dakika sonra odaya geri döndüğümde zeynep'in bekliyor olabileceğini düşündüm. "hazı..." Ama bir anda durakladım. Beni bekleyen kişi zeynep değil Mert'ti. İyi ama zeynep nerdeydi? "Zeynep'in önceden aşağıya inip annesine kıyafet seçiminde yardım etmesi gerekiyordu. Onun yerine seni benim beklememi istedi" dediğinde acaba daha demin düşündüklerimi sesli mi düşünmüştüm diye ikide kaldım. "Hmm anladım. Teşekkür ederim beklediğin için" dedim. "Hadi gidelim istersen"diyip önden cıkıp gitti. Odun. İnsan bi beklerdi dimi? Öküz işte. Burda soylenmemin bana bi yararı olmiycagını anladıgım icin benden onun peşinden cıkıp gittim. Aşağı indiğimde zeynep annesi oldugunu düşündüğüm orta yaslı bir kadınla durup konusuyordu. Yanlarına gittim. "Ooo melodi, cok guzel olmussun" dedi zeynep. Gülmeye basladık. "Tanıstıriyim, annem ayşe, anne buda melodi."
"Tanıstıgımıza memnun oldum melodi. Zeynep senden bahsediyordu zaten. Tanısmak bugüne nasipmiş." derken bir yandan da tokalasıyorduk. Kadın bana cok acayip bakıyordu. Sanki yüzümde diş macunh kalmıs gibi. "Bende cok memnun oldum." dedim yapmacık bir sesle. Bu kadında bir şey vardı. Gözüm tutmamıstı bunu. Çok tuhaftı. O anda ışıklar kapandı ve oktay bey'in sesini duyduk. "Evet doğum günü kızını sahneye alıyoruz"

İlk AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin