✒ Angst
✒ Uyarı! Eğik yazılar geçmiş anlardır.
•
•
•
Bifrosttan çıkıp gökkuşağı köprüsüne çıktın. Gözyaşların yanaklarını lekeliyordu ve Thor'a baktın. O da senin kadar üzgündü. Loki daha yeni ölmüştü ve şimdi Odin'e söylemesi gerekiyordu. Sende bütün gün oturup ağladığın için evine dönmeliydin.Onunla son konuşmanızı düşünürken elinde Loki ile olan bir resminizi tuttun. Dünya'ya yaptıklarından dolayı Asgard hapishanesindeydi. Saçları darmadağınıktı ve gözlerinin çevresinde koyu halkalar vardı. Kızgın görünüyordu. "Oh Loki..."dedin üzgün bir şekilde. O günkü imajı sonsuza dek hafızana yerleşecekti.
"Ne istiyorsun Y/N?" Seninle alay etti. "Sadece seni kontrol etmek istedim..." Etrafa atılan kitapları ve mobilyaları fark ettin. "Bence nasıl olduğum çok açık." Etrafa baktın, gözlerin yaşlarla şişti. "Biliyor musun, köprüden düştüğünde gerçekten öldüğünü sandım." Yutkunmakta zorlandın ve Loki güldü. Ayağa kalkıp cama yaklaştı. "Ben Yaramazlık Tanrısıyım, Y/N. Başka ne bekliyordun?"
Kollarını kavuşturup gözlerini devirdin. "Evet, sen Yaramazlık Tanrısısın, Kötülük Tanrısı değil. New York'a ne yaptığını gördün mü? Çok yanlış yoldasın Loki." Loki çabuk sinirlendi, sana bağırıp yumruklarını sıktı. "Sanki anlayacakmışsın gibi, sadece güçsüz bir ölümlüsün!" Cama sert bir şekilde vurdu ve sen korkup geri kaçtın.
Loki seni korkuttuğunu fark ettiğinde ifadesini yumuşatır. Camla arana mesafe koymuştun. "Özür dilerim, Y/N. Bu sadece benim içgüdüm. Seni incittiysem özür dilerim." Yüzünü buruşturdun. "Ben bir ölümlüyüm, başka ne beklersin ki? Ölümünün yasını tutmamı mı? Anlayacakmışsın gibi, sen duygusuz bir Tanrısın." Arkanı dönüyorsun, odadan dışarı çıkmaya hazırsın. Loki adını defalarca söylüyor. Çıkmadan önce duruyorsun. Omzunun üzerinden bakıyorsun. Loki'nin bir kolu camın üzerinde, başı da kolundaydı. Başını kaldırıp sana baktı. İfadesindeki pişmanlığı gördün ama yine de arkanı dönüp odadan çıktın.
Loki ilk seferinde ölmeden önce işler oldukça iyi gidiyordu. Ama sonra buz devleri ve Loki'nin ilk ölümü oldu, bu yüzden işleri düzeltmeye vaktin olmadı.
Birkaç gün evinde kaldın ve biri kapını bir kez çaldı. Cevap vermeyi reddettin ama ertesi gün geri geldiler. Odin'in muhafızlarından biriydi. Bir tren enkazı gibi görünsen de kapıyı isteksizce açtın. "Günaydın, Y/N. Odin görevine geri dönmeni ve evinde yuvarlanmayı bırakmanı istedi. Bunun sana bir faydası olmayacağını söylüyor." Gözlerini devirdin. Muhafız burnunu sıkıyor. "Ama önce duş al." Başını sallayıp kapıyı kapattın.
Duş alıp üniformanı giydin ama bu sefer onu giymek sana farklı geldi. Görevine gittin ve diğer gardiyanlar seni desteklediğini gösterdi. Sana sarılıyorlar ve cesaret verici sözler söylüyorlardı. Hepsine teşekkür edip işe başlıyorsun. Asgard sarayını dolaşırken salonda Odin'i görüyorsun.
Onunla göz teması kurarken güçlü görünmeye çalışıyorsun. Garip bir ifadesi vardı, farklı hissettiriyordu, Odin'e benzemiyordu. Yüzünün sana söylediklerini okumaya çalışırken biraz gözlerini kısıyorsun ama deşifre edemiyorsun. Günün sonunda, eve gitmeden hemen önce Odin tarafından çağrılıyorsun. Onun tahtına giden uzun koridorda yürüyorsun.
Tahttan yaklaşık yirmi metre uzakta duruyorsun ve Odin'in önünde diz çöküyorsun. Kafanı yere eğdiğinde, zihnin endişe verici düşüncelerle yarıştı. "Y/n?" Bu ses Odin'in değildi, Loki'nindi. Hızla başını kaldırdın. Bir sürü duyguyla aynı anda başa çıkmaya çalıştın. Ancak Loki'nin yüzüne kafa karışıklığıyla baktın.
"Seni de görmek güzel." Gözlerini deviriyorsun ve ayağa kalkıyorsun. "Sen kendini ne sanıyorsun?!" Loki de ayağa kalkıp birkaç adım aşağı iniyor. "Ben Loki'yim." Gülüyor. Sana elini tutacak kadar yaklaşmıştı. "Senin Loki'n." Elini çektin, yanağından bir damla yaş düştü. Şu anda onun elini ne kadar tutmak ve sarılmak istesen de yapamazdın. Başını iki yana salladın ve boğazında bir yumru oluştu. "Hayır. Senin oyunlarına daha fazla katlanamam Loki." Loki tüm gardiyanlara baktı. "Bunu tartışmak için özel bir yere gidelim."
Elini tekrar tuttu ve seni boş bir koridora götürdü. Gözyaşlarının düşmesine engel olamadın. Loki yürümeyi bıraktığında sana baktı. Duygularını anladı ve yanaklarını ellerinin arasına aldı. Gözyaşlarını baş parmaklarıyla zarifçe sildi. "Üzgünüm, Y/N. Sadece kendimi zor bir durumda bulduğumda, ölümümü taklit etmek tek çıkış yolu gibi görünüyor. Bu benim içgüdüm." burnunu çektin. "Gerçekten ne zaman öldüğünü nasıl bilebilirim?" Loki etrafına bakar. "Şu andan itibaren, ölümümü taklit etmeyi planladığımda, güvenli bir yere ulaştıktan sonra hayatta olduğumu sana bildireceğim. Bugün yaptığım gibi. Y/N, bağışla. Sana haksızlık ettim. Lütfen bana bir şans daha ver. " Gözlerinin içine bakıp samimiyeti anlamaya çalıştın. "Peki, sana bir şans daha veriyorum Loki," Birkaç saniye duraksadıktan sonra konuştun. Loki eğilip ve dudaklarını seninkilerle buluşturdu. "ve kraliyet danışmanlarından biri olmak istiyorum." Loki içten bir şekilde gülümsedi. "Senden daha azını beklemiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avengers İmagine ☀︎︎ Çeviri
RastgeleCanım sıkıldıkça Tumbler'dan bulduğum Avengers ile Hayal Et'leri çeviriyorum✨ 𝐁𝐚𝐬̧𝐥𝐚𝐧𝐠𝛊𝐜̧: 18.10.2021 𝐘𝐚𝐲𝛊𝐧𝐥𝐚𝐧𝐦𝐚: 08.05.2022