Bir, iki.. ve ardından üçüncüsü. Gözlerimi diktiğim cama düşmeye başladığında yağmur damlaları ve devamı geldiğinde pencereme çarpma seslerinin, bu küçük seslerin harmonisini bölen bir tık sesi kendime getirdi beni.
Beyaz bir hırka giymiştim üstüme ve kollarımı birbirine dolamıştım kendime sarılırcasına.
Yaslandığım mutfak tezgahından çekildim ve tık sesinin kaynağına, su ısıtmak için çalıştırdığım kettle'a yöneldim.Birkaç dakika önce tezgahın üstüne çıkardığım demliğe raftan uzanıp aldığım kavanozdan bir ölçek kadar kuru melisa yapraklarından döktüm.
Kaynayan suyu da bitki çayının üstüne..
Kuru yapraklar hacimlenip rengini verirken suya bir kez daha uzanıp raftan büyükçe bir kupa aldım, bir tabağa birkaç kurabiye.. hepsini ise bir tepsiye.Tepsiyi tezgahtan alırken pencereye bir bakış daha attım, şimdi tamamen yağmur damlalarıyla kaplıydı.
Yorgun adımlarım televizyon ekranının karşısındaki rahat koltuğuma yönlenirken gözlerim de merakla Hank için etrafta dolaşıyordu.Normalde evde olduğum her an ayaklarımın dibinden ayrılmayan bacaklarıma dolanıp duran çocuğumun sessizliğini anlık olarak fark edişim birkaç saniyeliğine de olsa endişelenmeme sebep oldu.
Ancak elimdeki tepsiyi orta masaya bırakıp üst kata yöneldiğimde pufunun üstüne kurulup kıvrılmış bir şekilde uyuduğunu görmek yüzümde büyük bir tebessüme sebep oldu.
Bu sefer adımlarım gerisingeri koltuğa yöneldi.
Bacaklarımı koltuğun L kısmına uzatıp televizyonu açtığımda bir süre netflixte gezindim,yarım kalan dizime devam ettim ancak sarmadığını fark ettiğimde ise youtube'da neler olduğuna bakındım.Bu sırada bitki çayımdan yudumluyor ara sıra parmaklarımı şakağıma dayayıp masaj yapıyordum.
Bugün şirkette geri dönüşüme hazırlanırken fanlarımla etkileşim içinde kalabilmek için yayımlayacağımız reality show'umun konsept toplantısını yapmıştık.Ancak birçok konuda daha samimi içeriklere yönelmek istemem program için hazırladıkları planda değişikliğe gidilmesine sebebiyet vermiş toplantımızı uzattıkça uzatmıştı.
İlk bölümü basit bir soru cevap formatından, kendi mutfağımda bir şeyler pişirirken yapacağımız soru cevaplı sohbete çevirmek istediğimde bütün ekipten olumlu dönüt almıştım.
Programın iskeleti için belirlediklerine sadık kalmaktan memnun olacağımı ancak fanlarımla iletişime geçerken kendimi daha çok açmaya izin verebileceğime değinmiştim.
Kollarımı kendi etrafıma sarabilmek için kendimi kabullenmem gerekiyordu çünkü iyi ya da kötü birçok özelliğimle gerçek ben buydum. Daha farklı birini göstermek de olduğumdan daha azını göstermek de istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seoul mate / RoséKook
FanfictionBlackpink grubunun dağılmasıyla bocalayan Rosé solo olarak devam etmeye karar verir ve hybe ile anlaşma imzalar. Yeni kariyeriyle birlikte hayatına bir anda giren Jeon Jungkook'sa zaten bozulmuş dengelerini alt üst eder. "Ağaçta duran kuş dalın kır...